Dönmemecesine
Yanılmış insan
Son bir umutla
Tanrısına doğru
Güvenle yürüdü
Biliyordu ki,
Tanrısı onu
Dünya hayatı
Ömür defteri
Kapanmadan
Ne olursa olsun
Yanına çağırıyordu
Yürüdü
Yanılmış insan
Son bir umutla
Biliyordu ki,
Tanrının affı yok
İşte o an yıkılırdı
Kaybolur giderdi
Zaten dünya
Hayatı bitmek üzere
Ve bütün hayatı
Günahlarıyla doluydu
Ölüp yok mu olacaktı?
Yeryüzündeki toprağa
Yokluğa mı bırakılacaktı?
Veya yakılıp kül mü olacaktı?
Yoksa Tanrıya,
Güvenle inanarak
Tüm pişmanlıklarıyla ve
Günahlarıyla mı varacaktı?
İkilemler içinde
Gözleri geçmiş
Ve gelecekteydi
Biliyordu
Yanılmış insan
Tanrının affına
İnancının kırıldığı an
İmanının kaybolduğu andı
O an hiçliğin kurbanıydı
Karanlıkların karanlığıydı
Dünya, hayat, yaşam anlamsızdı
Biliyordu
Yanılmış insan
Yanılmış olsa da,
Hatalar içinde olsa da
Kalbinde tanrıya inancı vardı.
Ve yürüdü
hiç yılmadan
Son bir umutla
Sevgi ve saygıyla
Tanrısına olan
İnançla, bir daha
Hiç dönmemecesine
Günahlarına
Hatalarına rağmen
Tanrıya olan sevgisiyle
Bilgi, bilinç ve kalbinden
Tanrısına yakın af dileğiyle
Hidayetin,
Parlak aydınlığına
Yaratılışındaki doğallığına
Mehmet Çoban