Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #493

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Mart 2007       Mesaj #493
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karanlığın ardındaki...

Karanlığın ardındaki dağınıklığa hüznü bıraktı gün...

Günlerdir ertelemiştim zamanı.

Gözüm artık ojeleri silinmeye yüz tutmuş parmaklarıma takıldı. Kaç gündür ufak orta masasının üzerinde duran bir parça pamuğa asetonu döktüm.

Uzun zamandır ellerimi kendi kendimden saklıyordum. Görmek istemiyordum. Acı veriyordu bana; her bakışımda ellerin aklıma geliyordu ve ellerim ellerinin içinde…

Tek tek ojelerimi silmeye başladım... Her silişimde kendimden de siliyordum sanki…

Beni üzmek istemediğini biliyordum. Bense gönül vermiştim sana; seni, sevmekten başka verebileceğim hiç bir şey yoktu. Ve gelmiştim habersiz acımasız...
Gözlerim parmaklarında dolaşırken, ellerim de sen, olmaz olanı anlatmaya çalışıyordun.
Bense anlamaya; Neden her şeye geç kaldığımı, neden beni sevemediğini, ellerim ellerinde olduğu halde…

Çok engelleri aştım, kendimi aştım, zincirlerimi kopardım. Zordu. Zoru başarmıştım ama imkânsızı çözemedim kendimden…

O gün ki gibi kolunu omzumda hissettim bir an. Sımsıkı sarılışını ve seni ne kadar istediğimi… Teninin sıcaklığı yakmıştı bir an tenimi.
Asetonlu Pamuğu masaya bıraktım, boş gözlerle ve bir tarihi de beraber…

'Biliyor musun? Ben, şimdiye kadar kimseyle dolaşmadım. Ellerimiz birbirine kenetli, yan yana, sımsıcak sokaklarda… Bu kadar yakın olmadım sevdiğim bir nefese, kalbinin atışını duyacak kadar…“

Veda ederken sana, gözlerimizin arasında ayrılık vardı; dudaklarımda titreyen sana olan özlemim… Oysa ne kadar yakındım sana...

Bir iki güzel söze hasret kaldı yüreğim. Çok mu istemiştim;
Bir ömür boyu mu beklemiştim, bin yıl mı, yoksa bir gün müydü? sevmeni bilemedim…

Karşımda ki aynada öteki yüzüm vardı tanımadığım; Olsun dedim, aynaya.
Sen, uzaklarda olsan da vardın ya, yaşıyor nefes alıyordun ya. Bundan daha güzel ne olabilirdi ki daha ne isteyebilirdim. Ben özlemini çekerim dedim, bir başıma; Bu aşkı tek başıma da taşırım…

Yavaşça yerimden kalktım. Yanımdaydın...
Her geceki gibi, ölümüme gidiyordum. Her gece ölüp sabah dirildiğim;
Yatak odasının kapısını açtım. Karanlık, buz gibi yabancı biri!



Fulya Çelikbilek