Avrupa Hunları ve Devletin Gelişmesi
Balamır'dan sonra Hunlar'ın başında Karaton ve Uldız'ı görmekteyiz. Balamır'ın oğlu veya torunu olduğu sanılan Uldız, devletin batı kanadını, Karaton da doğu kanadını idare ediyordu.
Uldız, batıda Attila'nm son yıllarına kadar takip edilecek olan Hun dış siyasetinin esaslarını belirleyen hakandır. Bu siyasetin ana hedefi Doğu Roma yani Bizans'ın daima baskı altında tutulması, Batı Roma ile iyi ilişkilerin geliştirilmesi idi. Uldız, Batı Roma'ya karşı mücadele eden kavimler kendilerine de rahatsızlık verdiği için, onlara karşı Batı Roma'ya yardım ediyordu. Uldız kumandasındaki Hunlar'ın 400 yıllarında Tuna'da harekete geçmeleri, yukarıda bahsedilen Kavimler Göçü'nün ikinci dalgasını başlatmıştır. 404-405 yıllarında ve özellikle 409 yılında Tuna'yı geçerek, Bizans'ı tehdit eden Uldız, kendisi ile barış görüşmelerini yapmak için gönderilen Bizans'ın Trakya genel valisine "güneşin battığı yere kadar her yeri zaptedebilirim" diyerek Hunlar'ın gücünü ifade etmiştir.
Uldız'in 410 sıralarında ölümü üzerine Hun devletinin yönetimini doğu kesimlerini idare eden Karaton tamamen ele almıştır. Karaton hakkında fazla bilgiye sahip değiliz. 422 yılı Avrupa Hun Devleti için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu tarihte devletin başında, hükümdarlık ailesinin dört üyesi (Rua, Muncuk, Aybars Oktar)nden biri olan Rua bulunuyordu. Attila'nın babası olan Muncuk erken yaşta öldüğü için diğer iki kardeş Aybars ve Oktar, devletin doğu ve batı kanatlarım idare ediyorlardı.
Uldız tarafından esasları belirlenen Hun siyasetini büyük bir başarıyla uygulayana Rua, Balkan Seferi (422) sonunda Bizans'ı yıllık vergiye bağladı. Bizans baskısı altındaki Batı Roma'ya yardım ederek Bizans'ın büyümesini engelledi. 60 bin kişilik ordusuyla İtalya'ya bir sefer düzenleyerek, buraya ordu ve donanma gönderen Bizans'ın geri çekilmesini sağladı ve Bizans'tan yüklüce bir savaş tazminatı aldı.
