Kadın her sabah olduğu gibi o günde beyaz değneği ve el
yordamı ile otobüse binmişti.
Şoför : -soldan üçüncü sıra bos hanımefendi, dedi.
Kadın 32 yaşında güzel bir bayandı ve esi oldukça
yakışıklı
bir hava subayı idi. bundan birkaç ay önce yanlış bir
teşhis sonucu gerçekleştirilen ameliyatla gözlerini
kaybetmişti genç kadın ve asla göremeyecekti.
Kocası ameliyattan sonra acı gerçeği öğrenince yıkılmış ve
kendi kendine bir söz vermişti. Asla karisini yalnız
bırakmayacak, ona sonuna kadar destek olacak, kendi
ayakları üzerinde durana kadar cesaret verecekti.
Günler geçiyordu. Kadın her geçen gün kendini daha kötü
hissediyor, çok sevdiği kocasına yük olduğunu düşünüyordu.
Eşinin bu içine kapanık, karamsar hali kocayı çok
üzüyordu.
Bir an önce bir şeyler yapması gerekiyordu, karisi günden
güne kendi içine kapanık dünyasında kayboluyordu.
Bütün gün düşündü koca nasıl yardım edebilirim güzeller
güzeli esime. Birden aklına esinin eski isi geldi. Geri
dönmesini isteyecekti. Ama bunu ona nasıl söyleyecekti,
çünkü artik çok kırılgan ve neşesizdi. Bütün cesaretini
toplayarak aksam karısına konuyu açtı.
Karısı dehşetle gözlerini aştı.
ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye bağırdı.
Kocası ona destek olacağını her sabah ise onu kendisinin
bırakacağını ve aksam alacağını ve ona çok güvendiğini
söyledi. Çünkü esini tanıyordu ve bunu başarabileceğini
biliyordu.
Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü esini çok
seviyordu ve onu kırmak istemiyordu.
Her sabah esini isine bırakıyor ve aksamları alıyordu
fedakâr koca. Günler böyle ilerledi karisi eskisinden
biraz
daha iyiydi. Fakat kocası daha fazlasını istiyordu,
kendisine söz vermişti sonuna kadar gidecekti.
Aksam karısına: - artik ise kendin gidip gelmelisin, dedi,
kadin sasirmisti. Bunu asla yapamayacağını söyledi. Kocası
ısrar edince onu yine kıramadı ve bütün cesaretini topladı
bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu.
Sabahları kadın artik otobüs durağına kendisi gidiyor,
otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek isine gidebiliyordu.
Günler günleri kovaladı hiçbir problem yoktu. Yine bir gün
otobüse binerken, şoför :
'sizi kıskanıyorum, hanımefendi' dedi.
Kadın kendisine söylenip söylenmediğini anlayamadan,
neden,
diye sordu.
Şoför, - çünkü her sabah sizin arkanızdan bir hava subayı
genç adam otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile
size bakıyor, otobüsten indikten sonra yeşil ışıkta yolun
karsısına geçmenizi bekliyor siz binaya girdikten sonra
arkanızdan öpücük yollayıp size her gün sevgiyle el
sallıyor, dedi