Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Tek Mesaj #347

Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #347
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Mahzenden Sevgiliye Mektup 5






Yaşamımın tek düze koridorlarında yürürken, bir yıldırım gibi, bir mavzer âteşi gibi düştün gençliğimin tam orta yerine.
Bilincimin ve gençliğimin orta yerine.
Bir elinde âteş vardı, bir elinde gül.
Ve kasırgalar dökülüyordu parmak uçlarından.
Saçlarından irin kokulu çağrışımlar savruluyordu sağa sola.
Dudağından bir dem uçuk kahkahalar akıyordu.
Bir dem, çığlıklara tutunmuş umarsızlık kokan mor cümleler.
Maskeli balolardan döndürdün beni sonra. Kırdın benim için yapılan bütün maske gardıroplarını…
Çünkü öyle bir zamanın kalbinden geçiyorduk ki, sevdalar bile maskeli baloların yapıldığı salonları barındırıyordu içinde.
Riyâ.
Zehirli nehirlerin aktığı bir rüyâ.
Ve sen beyaz kanatlı bir kelebeğin tılsımıyla gelerek, götürdün beni ölü kelebekler ülkesine.
Eflâtûn düşler şehrine.
Istırabın başkentine.
Gözyaşının başkentine.
Kahrın ve gâmın başkentine.
Âteşin başkentine.
Sonra, sonra…
Yitik düşlerimi topladım, senin yanaklarının hüzün kokan atmosferinde…
Yıllar yılı kentlerin arka sokaklarında aradığım masalları, söylenceleri buldum, çağ sürgünü gözlerinin elâ derinliklerinde.
Çağa meydan okudum.
Kendime ve kentime meydan okudum.
Sorular sordum gözlerimin içine bakarak.
Cevabı zor olan kolay sorular.
Söylenmemiş sözlerimin ışık yüzlü, ateş edâlı öznesi oldun sonra…
Şiirlerime doldun.
Yumruğum oldun, âteşim oldun.
Güneşim oldun.
Özüm oldun, közüm oldun.
Gözüm oldun.
Kalabalıklardan bunalan ruhumun, ölüme yüz tuttuğu akşam üstlerinde, kirpiklerine tutundum.
Unuttum arkada bıraktıklarımı.
Şiirlerimi, şehirlerimi.
Yanılgı ve yenilgilerimi.
Ve hatta kendimi.
Sende tamamlamaya çalıştım yarıda kalmışlıklarımı…
Kâğıtlarda yarım kalan bükük boyunlu sevda şiirlerimi, dâr ağaçlarında henüz sallanmamış çığlıklarımı tamamlayan sen oldun gecelerin alacasında…
Gecenin içinde büyürken gece, uzak ormanların yosun kokularında tamamladın beni.
İç çekişlerle solarken duvarları küf ve irin kokan odamın, sen su içmeye inen bir ceylanın yaşama bilincini verdin bana.
Ama ürkek.
Ama umutlu.
Ama çatışma ve çelişkilerle dolu.
Hayatın kalbini, aşkın kalbini verdin ellerime.
Kalbimi ellerine aldın…
Benden yeni bir sen çıkarmaya başladın etrafı erguvan ve leylak kokuları sardığında.
Bülbüller ağladığında.
Kalbimin gözyaşları çağladığında.
Ve dağladığında kaknüs, kendini yangınlarda.
Adımlarımı içe attığım sevda zamanlarında, beni hüznün gizeminde yalnız bırakmadın.
Beni yalnız ve savunmasız bir kalp gibi bir başıma bırakmadın yalnızlığın geyik gözlü köşesinde…
Kalbimin ellerinden tuttun.
Yorgun gecelerde yokluğa karışmaya hazırlanan varlığımı baharla doldurdun.
Sonbaharlarla.
Kuru ve sarı yapraklarla.

Masallarla, şiirlerle doldurdun sînemi.
Kendinle tamamladın bende eksik kalan yerlerimi…

Hiç Kimse


Necdet Karasevda