Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
18:18, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cumartesi, 13 Aralık 2025 - 18:19
Arama
MaviKaranlık Forum
Sahipsiz Mektup'lar
-
Tek Mesaj #349
tikkymelike
Ziyaretçi
12 Nisan 2007
Mesaj
#349
Ziyaretçi
Sahipsiz aşk mektubu
Biliyorum okumayacaksın, ama yine de yazıyorum.
Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim.
Belki masamın çekmecesinde, belki giymediğim bir gömleğin cebinde bulacaklar yıllar sonra.
Kimi aşk mektubu diyecek, kimi umut dolu bir mektup... Kimi cümlelerin içtenliğine bağlanacak, kimi soruların sertliğiyle irkilecek... Eski bir kâğıt olacak şu an elimde tuttuğum kâğıt şüphesiz. Bazı harfler okunmayacak, bazı soru işaretleri de öyle. Kimi sorularım yargı gibi anlaşılacak. Kimi noktalarım da
silinecek
. Bitmemiş cümleler kalacak yıllar sonra, bugün bitirdiğimi sandığım pek çok hatıradan geriye...
Seni mutlaka merak edecekler. Seni suçlayanlar çoğunlukta olacak. Benim kendimi suçlayan ifadelerimden bile bana acıyan çıkacak. Senin güzel olduğuna hükmedecekler hemen. Güzel değilsen bile alımlı olduğunda hemfikir kalacaklar. Seni sevdiğimi tartışmayacaklar bile. Ama senin beni sevip sevmediğin konusunda birbirlerine girecekler.
Sen okumayacaksın, ama okuyacakmışsın gibi yazıyorum yine de.
Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim.
Yazdıktan sonra yırtıp atmayı da düşünmüyor değilim. Yakmak, aklımdaki bir başka çözüm. Ama hayır, saklayacağım. Okumayacak olsan da kelimelerimi sevdiğini biliyorum. Sevdiğin için, benim sana birşeyler yazdığımı hissedeceğini biliyorum. Ben yazarken içinin ürperdiğini, gülen yüzünün hüzünlendiğini, konuşan dilinin suskunlaştığını, aklının karıştığını, kalbinin küt küt attığını hissediyorum. Belki sırf bu yüzden yazıyorum. Yazmıyorum da sanki sana dokunuyorum. Sanki kâğıdı katlamıyor, sana sarılıyorum. Mektubu saklamıyorum da sanki seni unutmaya çalışıyorum.
Hayır, okumayacaksın. Okumayacaksın çünkü göndermeyeceğim.
Göndermeyeceğim, çünkü adresin yok. Belki postacıya tarif etsem bulur seni. Ama önce beni çok iyi tanıması gerek. Benim de onu. Tanıması yetmez anlaması da şart. Benim de onu. Benim için senin ne anlam ifade ettiğini iyi bellemesi gerek. Bellemeli ki seni bulabilsin. Bellemeli ki seni bulmak ayaklarını yormasın, aklını usandırmasın. Ama göndermeyeceğim bu mektubu. Okumayacaksın.
Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü sahibini bilmiyorum. Seni seviyorum ama kimsin bilmiyorum. Ne yüzünün şekli, ne sesinin tonu, ne oturduğun evin manzarası. Hangi vurguyla çıkar ağzından sevgin ve öfken? Hangi renkleri seversin? Yemek önüne gelince elin gayri ihtiyari tuzluğa gider mi? Bulmaca çözerken en çok hangi soruda takılırsın? Büyüyünce ne olacağını söylemiştin küçükken? Telefon gelince koşar mısın? Mektup alınca ne hissedersin? Seni korkutan bir kapı zilinin sebebi olmak istemem.
Hayır göndermeyeceğim. Bu mektubu okumayacaksın.
Çünkü ben ne istediğini bilmeyen biriyim. Ayaklarım yere sağlam basmaz asla. Kararlılıklarım yoktur, asla ama asla diyeceğim prensiplerim de. Kalabalıklar içerisinde kolay seçilmem. Kütüphanelerin en dikkat çekmez kitabıyımdır. Bazen öyle korkak, bazen öyle sıradan, bazen öyle ufak tefeğimdir ki... farkedemezsin beni.
Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü ben yokum.
Göndermeyeceğim... Çünkü sen de yoksun!
Alıntı
..
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 18:19
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...