Arama

Ergenlik - Tek Mesaj #4

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Nisan 2007       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ERGENLİK DÖNEMİNDE AİLEDE CİNSEL EĞİTİM

Cinsel kimlik gelişimi, doğumla başlayan ve yetişkinliğe kadar devam eden bir süreçtir. Cinsel Eğitim ise ailede başlayıp okul ve çevre ile devam eden bir süreci kapsar ve toplumdaki cinsiyet rolleri ve modelleri, bu gelişim sürecinde tamamlayıcı rol oynarlar. Ailede alınan cinsel eğitim, çocuğumuzun cinsel kimliğinin ve sağlığının temelini oluşturur.
İhtiyaç duyulan cinsel bilgi, aile tarafından, çocuğu tatmin edecek bir şekilde verilemezse, çocuk bu konudaki bilgiyi belki onu yanlış olarak etkileyecek başka kaynaklardan alabilir. Ebeveynler, çocuklarının cinselliğini görmezden geldiklerinde ve cinsel eğitimlerini önemsemediklerinde, kendi bıraktıkları boşluğun nasıl doldurulacağını, çocuklarının bilgi ihtiyaçlarının nereden karşılanacağını düşünme sorumluluklarını önemsemelidirler.

Cinsel eğitim verilirken, çocuğun ne kadar bilgi almaya hazır olduğu çok önemlidir. Verdiğimiz bilgi çocuğu tatmin etmişse, devam edilmemeli, çocukta merak duygusunun uyanmasına kadar beklenmelidir.
Çocuğa yapılacak en iyi rehberlik, ailesi tarafından sevgiyle yapılan rehberliktir.
ERGENLİK DÖNEMİNDE CİNSELLİK
İlkokul döneminde cinsellik uykuya yatar. İlkokul sonuyla birlikte çocuklar duygusal ve fiziksel olarak değişmeye başlarlar. Genellikle kız çocuklar erkeklere göre daha erken bu değişimleri yaşamaya başlar. Bazen erkek çocuklar da ergenliğe erken girebilir. Standart bir ergenliğe giriş dönemi yoktur. Belli yaş aralıklarında kız ve erkek çocuklar ergenliğe girer diyebiliriz. Ergenlik dönemi çok önemli bir değişim dönemi olmakla beraber, ergenin kendi cinselliğini öğrenmesi için en temel dönemdir.
Bu dönemde anne-baba olarak sizlerin de çok yakından takip ettiği bu değişimleri yaşayan ergen;
Başarısızlık ve hataları konusunda duyarlıdır,
Gelecek gelmeyecekmiş gibi ""şu an"" ve ""şimdi"" de yaşar.
Dikkat zayıfladığı için ders başarısı düşer,
Mastürbasyon yapabilir,
Yeni bedeninden hem utanç hem de gurur duyar,
Kendi cinselliğine ilişkin yetişkin tepkilerini içselleştirir.

Ergenlik döneminin başlamasıyla birlikte ergenlerde cinsel konulara ilgi yeniden artar. Ancak, anne ve babasından daha önce bilgi almamış ergenlerin bu dönemde onlara soru sorma şansı çok azdır. Daha önceki sorularına yeterli yanıt alamamış ergen, yeni bir merakla ortaya çıkan soru ve sorunlarını paylaşmak için anne-baba yerine başka kaynaklara yönelir; bu kaynaklar da genellikle çeşitli yayınlar ve arkadaşlardır. Arkadaşlar ergenin hayatında ""paylaşmak"" için önemli olmasına rağmen bazı duygularını anne-babayla paylaşmaya da ihtiyaç duyar. Değerler ve duygu aktarımı açısından, annenin kızına, babanın oğluna bilgi vermesi anlamlıdır. Bazen anne-babalar çocuklarının çekingen davrandığını ve soru sormadığını söylerler. Oysa ergenin soru sormaması bu konuda konuşmaya ihtiyaç duymadığı anlamına gelmez. Çünkü çocuk toplumsal ve kültürel etkenlerle cinselliğin konuşulmadığı, bir ortamdaysa soru sormaz. Ve bu konuda da soru sorulmayacağını öğrenir. Anne-baba tarafından ergenin cinsellikle ilgili merak ettiği şeyleri ve bu konudaki duygularını konuşabileceği bir ortamın mutlaka hazırlanması gereklidir.
Çocuk cinsel kimlik gelişiminde sosyal rol olarak da anne babayı model alır. Anne/baba, kendi cinsiyetinden memnun değilse çocuk da bu cinsiyeti benimsemekte zorluk çekebilir. Örneğin, sürekli kadın olmanın zorluklarından yakınan, bir daha dünyaya erkek olarak gelmek istediğini söyleyen bir annenin kızının da kadınlık rolünden memnunluk duymayacağını söyleyebiliriz. Çünkü cinsel kimlik, cinsel eylemi de içinde barındıran ancak bunun ötesinde kadınlık rolü ve erkeklik rolünü de içeren geniş bir kavramdır.
Cinsel kimlik gelişiminde toplumca uygun görülen rollerin kesin standardının olmadığı özellikle ergenlik dönemi bir geçiş dönemi olduğu için naif, kibar ve feminen davranışlar gösteren bir erkek çocuğun veya daha atak, maskülen davranışlar gösteren kız çocuklarının olabileceği ve bu durumun cinsel yönelimle ilgili bir durum olmadığını akılda tutmakta fayda vardır.

NEREDE?
NE KADAR?
NE ZAMAN?

Bazı aileler çocukları ile cinsellik konusunda açıkça konuşabilmektedir; ancak toplumumuzda büyük bir çoğunluk bu tür konuları konuşmada sıkıntı yaşamaktadır. Bu durumun temel nedeninin ebeveynlerin konuyu nasıl ele alacaklarını bilemeyişlerine dayandığı görülmektedir. Çocuk anne-babanın birbirlerine olan davranışlarını, ilişkilerini gözlemler. Anne-baba cinsellik konusu da dahil birbirleriyle konuşuyorsa, birbirlerine dokunuyorsa çocuk yaşanılan bir cinselliği görür ve anne-babanın cinsellik konusundaki davranış ve ilişkilerini içselleştirebilir.
Cinsel eğitimde zamanlamanın önemi yanında bu eğitimin nerede, ne kadar verilmesi gerektiği de önemlidir. Ergeni anlamayacağı, ilgi duymayacağı konularda cinsel eğitim adına bilgi bombardımanına tutmak, kafasını karıştırmaktan başka işe yaramayacak, fayda sağlamak yerine zarar verecektir.
Önemli olan, ergenin bilgiye ve eğitime ihtiyacı olan dönemleri belirledikten sonra yaşına uygun derecede ve gerekli olan bilgileri vermektir. Gereksinim arttığı dönemlerde, hem öğrenme kolay olacak hem de öğretilenler daha fazla işe yarayacaktır. Bilgiler mutlaka onun ne kadar sevildiği gösterilerek verilmelidir. Benlik saygısının gelişimi için bu çok önemlidir.
Ergenin sorduğu soru ne olursa olsun (cinsellik- üreme) her şeyi bir çırpıda anlatmaya çalışmayın. Sadece sorulan soruyu yanıtlayın. Anne-babalar sorulan sorulara çoğunlukla hayvanları, böcekleri, leylekleri örnek gösterirler. Ancak ergen bununla tatmin olamaz. Onları ilgilendiren gerçek olgulardır. Çocuğunuz size cinsellik ve üreme ile ilgili sorduğu soru karşısında ""bu ne biçim soru"" edası ile ona bakmayın. Suratınızı buruşturup telaşa kapılmayın, doğal olun. Örneğin, çocuğunuzun üremeyle ilgili sorduğu soruyu yanıtlamanın en iyi yolu belki de döl yatağı içinde fetüsün ne şekilde geliştiğini gösteren resim ya da kitaplardır. Böylelikle, hem meraklı gözler ile izleyecek hem de sorusuna cevap alacaktır. İleride doğru olarak yanıtladığınız bu bilgileri hatırlayacak ve doğru kullanacaktır.

ÖN ERGENLİK ve ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARIN CİNSEL EĞİTİMİ
  • İlkokula başladığında, çocuk cinsellikle ilgili bilgileri almıştır ve rahattır. Ancak, 4. – 5. sınıf özellikle kız çocuklarda bir uyarılma dönemidir. Aralarında özel konular konuşulmaya başlanır. ""Göğüsler ne kadar büyümüştür?"", ""Regl olmaya başlanmış mıdır?""

  • Ön ergenlik dönemine giren çocuğa ergenlik boyunca neler yaşayacağı anlatılmalıdır. Hormonlarla içteki yapı oluşurken, bizim de ergeni dıştan hazırlamamız, ona destek olmamız gerekir.