Seni Çok Seviyorum Sende Beni Sevebilir misin?
CANIM SEVGİLİM… Seni camdan gördüğüm ilk an bu yaşamak istediklerim şimşek gibi kafamın içinde kurgulanmıştı bile ve buna karar verdiğim de seni sadece arkandan görmüştüm. Yani yüzünü görmemiştim bile ama buna rağmen seninle birlikte kuracağımız yuvanın ne kadar güzel hatta harika olacağını hissedebiliyordum.
Dahası seni hayatımın her yerinde, her köşesinde yaşadığım müddetçe kendim için istiyordum. Bana ait olmalıydın sadece benim. Sana benden başka kimse dokunmamalıydı. Karım, sevgilim, dostum olmalı birbirimizi bir ömür boyu sevmemize izin vermeliydin.
Yani beni kabul etmeliydin senin kocan olmalıydım. Ama nasıl olacaktı bu?
Neden, nasıl deme bilmiyorum içimden yani ilk anda aklımdan geçen bunlardı.
Çalıştığın okulda ki arkadaşımın ısrarına hayır yanıtı verdiğimde o sana seslenip senin hakkından Selda gelir diyip telefonu eline tutuşturmuş. Ve ben senin olduğunu bilmeden arkadaşım sanıp ona.
“Senin kız kurusu arkadaşlarından bana ne beni kimse etkileyemez demiştim.”
“Bittimi Sinan Bey demiştin.”
Bende “Sanırım söylediklerimi duydunuz dedim utanarak.”
Selda “Evet duydum aslında. Bana kalsa bende sizi burada istemiyorum çok ukalasınız çünkü. Ve sizin abuk sabuk konuşur dediğiniz gençler gibi sizde saçmalayabiliyorsunuz demek ki.
Sinan “Evet galiba haklısınız tamam geliyorum”
Sense bana teşekkür ederim diyip başka hiçbir şey söylemeden telefonu arkadaşıma verip gittin.
Arkadaşımın kahkahasını duyunca ona “Of ya bu kimdi ne sert bir hatun gerçekten bu kadar sert mi? demiştim.”
Oda bana kahkahayla gülüp “Gelince görürsün demişti.”
İşte ben şimdi bahçede gençlerle konuşan sana camdan bakıp aklımdan geçenlere hele, hele çılgın gibi atan kalbime hayret ediyorum.
Hani sen bana birkaç dakika içinde gelmeyi kabul ettirmiştin ya. Ben de yüreğim ağzımda senin sesini dinlemiş ve o an sana âşık olmuştum bunu biliyorum.
Sonra pek çok kez senin karşına çıktım. Beni o kadar çok uğraştırdın ki peşinden koştukça sen uzak durdun istemediğini birbirimize uymadığımızı hiçbir zaman geçinemeyeceğimizi söylüyordun hep.
Ta ki bir gün dolu,dolu olan gözlerimi gözlerinden kaçırdığımı gördün ben sana seni seviyorum ne olur artık direnme dediğimde.
Sadece arkadaş olabiliriz demiştin bana kızgınlıkla ondan ötesi yok olamazda diyip kestirip atmıştın. Artık arkadaştık. Uzun müddet böyle devam ettik yani yanılmıştın sen o kadar iyi anlaşıyorduk ki attığın kahkahalar hep kulaklarımda bir melodi gibi kalıyordu. Bütün gece yatağımın içinde konuştuğumuz her kelimeyi yeniden düşünüp. Yarın söyleyeceğim diyordum yarın seni sevdiğimi söyleyeceğim. Uzun sürede bunun için mücadele ettim.
Korkuyordum ya beni bırakırsan ölürdüm işte o zaman. Ama gün geçtikçe seni evine bırakıp oradan tek ayrılmak beni mahvediyordu. Yatağımda uykusuz dönendiğimde ya da uyuduğum anlarda rüyalarımın içinde bile sen vardın. Ama uykularımı kaybetmiştim uyuyamıyor yemek yiyemiyordum hep senli geceler vardı kurduğum düşlerim de böyle geceler çoğalmaya başlamıştı ve dahası ızdırap vermeye başlamıştı bana. Senin benimle aynı yastığa başını koymanı ve uzun yıllar bu tenin, bu bedenin mis kokusuyla uykuya geçmek. Bu güzel yüzü görerek sabahlara gözümü açmak istiyordum. Bunun hasretiyle yanıp kavruluyordum adeta.
En sonunda bir gün ya cesaret diyip sana âşık olduğumu sensiz yapamayacağımı söylediğim ilk gün sen benim yüzüme bakıp
“ Yazılarını beğenmiyorum üslubun beni çok kızdırıyor hatta sinirlendiriyor” demiştin.
Daha senden ayrılırken arabada aşağıdaki mektubu yazmıştım kafamda. Kalemi elime aldığım da istifa mektubu bile bir aşk mektubu edasıyla kelimelere döküldü dudaklarımdan parmaklarıma.
Evet, sevgilim sana seni seviyorum. Seni çok seviyorum desem evlenme teklif etsem. Benim eşim, çocuklarımın annesi olur musun? Ama ben sana benzeyen çocuklar istiyorum ve Allah şahidim olsun ki çocuklarımız aşkımızın en güzel meyveleri olacak. Ama daha da fazlası var sana âşık hem de deli gibi çılgın gibi âşık ve sadık bir kocan olacak. Seni senden istesem bana gelir misin?
Benim karım, kadınım olup ömrümüzün sonuna kadar yuvamızı, çevremizi birlikte cennete çevirmemize izin verir misin? Dahası ömrümü sana, çocuklarıma, yuvamıza adamama izin verir misin? Ve sen de beni çok sever misin? Benim seni sevdiğim kendi gözümden bile kıskandığımı bilip hissedip beni sevebilir misin?
Sana elimi uzatıyorum avuçlarını aç çünkü o avuçta Sinan kulunun kalbi var. Yaşadığı müddetçe sadece karısı için çarpacak ve bir gün duracaksa ölüm onu sevdiğinin kollarında alacak. Yok, eğer sana bir şey olursa bu kalp senin kalbinle beraber duracak. Kalbimi avuçlarından alıp kabul eder misin?
Ve zafer Sinan’ın oldu evlendiler çok ama çok mutlu oldular birbirlerinin aşklarını gözlerin de görebilecek kadar büyük bir aşk’la sevdiler öyle ki görenler imrenerek baktı uzun yıllar süren bu evliliğe.
İstifa Mektubu
Sayın İşverenlerim’ in dikkatine…
İşten ayrılacağımı bildirmek istiyorum sebebine gelince sevdiğim benim üslubumu sevmiyor sert buluyor.
Ve ben de ona aşığım seviyorum ve artık hayatımı ona vakfetmek istiyorum. Sevgim o kadar büyük ki. Çok sevdiğim işimden bile daha fazla seviyorum sevgilimi bu yüzden işimden istifa ediyorum çok üzgünüm. O bu sözleri bana söyler söylemez ben mektubu yazdım.
İşte böyle bir sebebim var. Sakın başka bir yerde çalışacağımı sanmayın bundan sonra tek işim var oda sevgili karımı(kabul ederse tabi ki böyle bir sorunum da var)mutlu etmek sadece bu önemli bundan sonra benim için.
Bu şirketten ve sizlerden çok şey öğrendim hepinize çok şey borçluyum ama âşık oldum ölesiye hem de.
Bana çok yardımcı oldunuz tüm yönetici ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Bu hafta sütunumda ki tüm yazılarımı tamamladım benden sonra çalışacak arkadaşıma yerimi devrettim.
Ama bilmelisiniz ki ilerde bana ihtiyacınız olduğu an sizlere seve, seve yardım edeceğimi bilmelisiniz.
Saygılarımla Sinan…