Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #738

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Nisan 2007       Mesaj #738
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YARATICI



Kıprıs'ta pygmalion adında bır heykeltraş yaşardı.kadınlardan nefret ederdı hıç de evlenmemıstı var gucuyle sanatına vermıstı kendını.
Gunun bırınde fıldısınden bır kadın govdesı yonttu oyle olaganustu bır guzellık vermıs kı eserıne,bır olumden dogma hıc bır kadında yoktu boylesı guzellık gercek bır genc kız nasıl gorunurse goze o da oyle gorunmekteydı goren canlı sanıyordu onu neredeyse ayaklanıp yureyecektı hanı..
Kendı yaptıgı bu cansız govdeye aşık olmuştu pygmalion.
onun karsısına gectıkce yuregınden alevler fışkırıyordu sankı
bu yapma bedene hayran hayran bakıyordu.kımı zaman bu acaba etten'mi yoksa fıldişinden yapılmamı dıye kuskuya dustugu de oluyordu.aslında onun fildişinden cansız bir heykel oldugunu kendısıne bile ıtıraf etmekten kacınıyordu.opüyor,kokluyordu heykelı onun da karsılık verecegını hayal ederek.konusuyordu eserıyle kolları arasına alıp sıkıyordu.etı parmaklarının dokunusuyla sankı esnıyormus gıbı gelıyordu pygmalion'a o zaman korkuyordu parmaklarının ızı govdesınde morluklar bırakacak dıye. kımı zaman oksuyordu onu kımı zaman da boynuna bınbır renklı kır cıceklerınden denız kabuklarından yapılma gerdanlıklar takıyordu kulagına ıncı kupeler parmaklarına degerlı taslardan yapılma yusukler gecırıyordu.kımı zaman da gıysıler gıydırıyordu eserıne. cıplak da gıyımlıde her sey yakısıyordu ona.
aphrodıte bayramları kutlanıyordu butun KIBRIS akın etmıstı tanrıcanın topragına. boynuzları suslu ak boyunlu ınekler tanrıca kurban edılıyor buhurlar yakılıyordu pygmalion da tapınaga gelenler arasındaydı. tanrıcanın sunagı onunde yalvarmaktaydı tıtrek bır sesle.
Ey tanrılar ve tanrıcalar ! dıyordu herseyı bagıslamaya gercekten gucunuz yetıyorsa benım dılegımı de getırın yerıne ! su fıldişiden yapılma kıza benzıyen bır eşim olsun benım!.
Şu fildişi kız benım eşim olsun dıyecektı aslında ama cesaret edememıstı o kadarına.
Aphrodıte'nın kendısı de bızzat gelmıstı tapınaga bayramında hazır bulunmak ıcın.pygmalionu severdı tanrıca cunkuo gereklı saygıyı hıc esırgememıstı kendısınden bu dındar kısıyı odullendırmek ıstedı bır şimşek çaktı havada bır ısık parladı tanrıca kabul etmıstı pygmalionun dugalrını.
Pygmalion eve donuste fıldişinden heykelı sardı kollarıyla ve bır öpücük kondurdu yuzune. dudakları fil dişinın sogukluguna degıl de ılık bır ete degmıs gıbı geldı pygmaliona ellerıyle gogsunu yokladı fıldişi yumuşamıştı sankı parmagını dokundurunca damarların attıgını duydu bır daha sarılıp öptü kızı kuşkusu kalmamıştı artık heykel canlanmıstı yaratıcısının dudaklarını tenınde duymus ve kızarmıstı genç kız evet fildişinden cansız bir heykel değil etıyle,canıyla bır genç kızdı o artık.
pygmalion sevgisiyle ruh vermişti cansız heykele sevginin gücüydü bu mucizeyi yaratan.