Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #751

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Nisan 2007       Mesaj #751
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Ölümün bile en yakışanı burada olurdu.




Yüreğimin coşku dolu atımıyla, sonsuzluk derinliğine doğru kanat çırpıyorum.Yokluğunun,sevdamın ve acımın resmini çizerek uçuyorum. Büyük bir uğultuyla vücudumu döven rüzgara meydan okuyarak daha yükseğe,daha da yükseğe tırmanıyorum; Ta ki benliğimde beslediğim mücadele azminin gayretiyle, ulaşılmaz gibi görünen o muhteşem dağın zirvesini görene kadar...

En hırçın çığlığımı savuruyorum yaşlanmış bedenine kayaların,yüzlerce noktasından yüzlerce ses dönüyor geri korkunç değişimiyle. Az önce delicesine dövünen kalbim,damarlarımı patlatırcasına akan kanım buz kesmiş; Titriyorum...

Kanatlarım isyan ediyor bana, artık uçacak halimde kalmamış. Zirvede kar tanelerinin hiç bıkmadan biriktirdiği beyaz çarşafın tam üzerine konuyorum...

Ağlıyorum...

Yalnızım....

Gülüyorum...

Özgürüm...

Şaşkınım...

Rüya olmalı...

Ben neredeyim ?

Birisi,birileri görüyor mu beni ? Bir elim umutlarımı tutmuş hasretle,uzatmalı mıyım boşluğa diğerini ?

Sesimi duyan var mı ? Beni gören var mı ?

İki bulutun tam ortasındayım.Kıvrım kıvrım çizgiler oluşturmuş,her kıvrımında duygu yüklü bin bir ressamın bin bir çizgisini yansıtan,bir şeyleri anlatacakmış gibi davranan iki ayrı bulutun...Zirveyi paylaşamamışlar anlaşılan,küsmüşler.Pamuk gibi, bembeyaz tenlerine dokunup okşuyorum şefkatle. Barışıyorlar sevgiyle...

Ben varım işte; tüm bencilliğimle,tüm yalnızlığımla,tüm hüznümle ben, dokunmayın benim ve dilediğimle paylaşırım...

Tam karşımda Ufuk. Tek bir çizgide birleşmiş Gök ve Deniz, oyun oynuyorlar. Hiçbir yerde görülmemiş mavilere bürünmüş elbiseleri. Yaklaşarak ve birbirinden ayrılarak çılgınca, hasretle bana koşuyorlar.Birisi ayaklarıma seriliyor sonsuza doğru,birisi de sıcacık yorgan oluyor sanki üstüme...

Hemen önümde dağımın çıplak griliğini kaplamak istercesine yemyeşil kayın ağaçları uzanıyor.Sadece benim için masaları üst üste koymuşlar yeşile boyamışlar sanki.Hani üzerinden atlayarak gitsem karşı dağa varacağım....

Şimdi artık inme vakti....

Neyin beklediğini yada neyin beklemediğini bilmeden...

Korkuyor muyum ? Çok mu cesurum ? Neden inmiyorum, Birini mi bekliyorum ? Neden ineyim ?

Ölümün bile en yakışanı burada olurdu...

Ve...

İndim...