Arama

Şehitlerimiz Anısına... - Tek Mesaj #18

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2005       Mesaj #18
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yeni Zelendalı bir askerin günlüğünden ;
Türk,siperleriyle çok yakındı...Bizim siperlerimize o kadar yakındılar ki,ateş kesildiği zaman alçak sesle konuşurduk,ayaklarımızın ucuna basarak dolaşır ve hiç gürültü çıkarmamaya çalışırdık.Genellikle hava kararır kararmaz ateş kesilir,biraz daha rahat hareket etmeye başlardık.Gecenin orta yerinde ve aşağı yukarı her gün aynı saatte,Türk siperlerinden bir ses yükselirdi.Öyle gür,öyle içli ve dokunaklı bir sesti ki,dinlemeye doyamazdık...Yarım saat kadar süren bu konser,bir zaman sonra komşu siperlerde de duyulmuştu.Zaman zaman bizim siper,Türk ' ün konserini dinlemeye gelenleri misafir ederdi.Bu sese hepimiz hayrandık.Ancak ne söylerdi,bu tatlı ve içi yakan,ruhumuzu kavuran nağmeler ne söylerdi bilmezdik,fakat derinden derine etkilenirdik.
Bazen hafif bir esinti çıkar bu yanık nağmeleri başka yöne götürürdü.Biz kulaklarımızı dört açıp daha iyi duymak için,nerdeyse başımızı dışarıya çıkaracak hale gelirdik.Efsunlu bir sesti bu.
Gündüz savaştığımız insanın,gece söylediği müziği dinlemek ve ondan etkilenip duygulanmak ne ilginç bir işti...Ama gerçekti...
Bir akşam konser saati gelmişti,ama o alıştığımız ses duyulmuyordu.İkinci,üçüncü,dördüncü akşam,yine konser yoktu.Hepimiz merak içinde kalmıştıkçO gece,durumu öğrenmeye karar verdik.Türkçe bilen savaş muhabirine yazdırdığımız bir kağıdı taşa sarıp Türk siperlerine fırlattık.Bu kağıtta ki iki cümleyle,konserin niçin kesildiğini soruyor ve selam yolluyorduk Türklere...
Bir süre sonra,fırlattığımız taş,arka yüzü yazılmış kağıtla birlikte siperimize atılmıştı.Bu kağıtta ne yazıldığını biraz tahmin etmekle beraber çok merak ediyorduk.
Kağıtta ki tek Türkçe cümlenin ne dediğini anlamamız uzun sürmedi.Haberi getiren arkadaşımızın yüzünü hüzün bürümüştü.Tabii,cümleyi duyunca,hepimiz aynı hüzne gömülüverdik.Kağıtta ki cümle şöyleydi;
_ O arkadaşımızı,geçen hafta vurdunuz !

Nice isimsiz şehitlerimiz... Gazilerimiz ...
Ne alçak görünür şu fani hayat,
Baktıkça samimi uzletinize
Bir an da coşarak ağlarım;Heyhat...
Günahkar gözyaşım layık mı size ?...


Ve sen ey şehidoğlu ;

Sözüm sanadır,iyi dinle.
Bugün akan kanlı gözyaşlarından
Ve masum yavru çığlıklarından,
Sen sorumlusun!
Daha düne kadar senin olan coğrafyalardaki,
Katliamlardan da sen sorumlusun!
Bütün bu olanlara rağmen,
Sen hala gülebiliyorsan
Ve hala umursamıyorsan;
Sen sorumlusun!..
Unutma!
Senin dedelerin;
Mehteri ninni yapıp
Dedeleriyle övündükleri için değil;
Allah deyip yürüdükleri için devleştiler...
Onlar, komşuları açken tok yatmadılar.
Yeryüzü ağlarken gülmediler.
Kainatın Efendisi’ni kılavuz bilip,
Kendisinde zerre kadar şüphe olmayan
Kainatın kitabına sarıldılar.
Ve onlar; bir ümmetti;geldi geçti...
Sen kendine bakmalısın.
Çünkü sadece, yaptıklarından sorumlusun
Unutma!
Eğer bir solucandan farkın olmasını istiyorsan;
Durma...Yürü...
Takıl Gül’ünün kervanına...
Ben buradayım de.
Artık seni bekleyenleri bekletme.
Çünkü bu kainat, boşa yaratılmadı.
Çünkü bütün bu alem;
Oyun olsun diye yaratılmadı.
Ve sen ey insanoğlu;mahlukatın en şereflisi!
Başıboş bırakılmadın.
Yürek sızlatan bu boşvermişliğinden
Tez elden uyanmalısın.
Unutma!
Dün, dedelerin canlarını vererek Rabblerine yürüdüler.
Bugün sen, daha fazlasını yapmalısın.
Ve dâhi unutma!
Bayrağının celâlini,
Toprağının öfkesini,
Ancak bu şekilde dindirebilirsin!
Sakın ümitsizliğe kapılma.
Sakın engeller seni yıldırmasın.
Sen hele “Bismillâh” deyip bir çık yola...
Göreceksin! Senin ardında,
Âlemlerin Rabbi olan Allah var.
Yani; asla kaybetmeyeceksin
Eğer O varsa arkanda;
Korkma...
Ye’ se kapılma...
Sen; “ Geldim ” de sadece
Ve yürü ardına bile bakmadan...
Unutma!
Daha fethedilecek tam altı milyar İstanbul var.
Daha imar edilecek bir o kadar da Kâbe var...
Ve sen şehidoğlu !
Artık toprağına can verenleri incitmemelisin.
Fatih’i,Yavuz’u, Eyyub Sultan’ı incitmemelisin.
Tüm benliğin ve zerrelerinle; “ Lebbeyk ” demelisin.
Haydin şehidoğulları!
Bismillâh deyip yola koyulmaya.
Haydin;
Kalem kuşanıp, sevgi dağıtmaya.
Karşılıksız sevip, secdeye kapanmaya.
Unutma !
Yedi düvele karşı gövdesini siper eden
Ve imanıyla dillere destan olan sensin.
Kurtuluşu başka yerlerde arama !
Senin muhtaç olduğun kudret;

Damarlarında ki asil kan da ,
Evinin duvarında unuttuğun
Ve cenaze ardına mahkum ettiğin
Yeşil kılıfta mevcuttur!..


Kenan Özmen



( Şaman olmama rağmen,sevdiğim bir şiirdir.Yazarına esenlik dilerim )
Son düzenleyen Turkun-Kizi; 3 Ocak 2006 14:46