SUSTUM
sevdandan kalan kırıntıları topladım yine
yüreğinin mahzeninde aşk dedim, dilendim
sebep olup kanımı akıtırken
kalbimde kırdığın hançer ( * )
bakışına su
bir tebessümüne aş dedim
her gün içime attım sevdanı
sustum...
''zaman her şeyin ilacı'' derken dostlarım
zehir oldu ömrüme sensiz geçen her an
nefes almaya çalıştıkça gözlerim
hayalinin enkazı yıkıldı kirpiklerime...
yüzüm soldu...
gülmüyor artık İstanbul''a
Kadıköy''e küsüm...
Eminönü''nde hüzün...
Pierre loti''de matemin var
senden ayrıldıktan sonra ben
can evimden vuruldum
sağ yanımda kadehler
sol elimde can dostum
ardından deli düştüm
ben her akşam resminle konuştum
ağladı evimin duvarları
uğultusuyla seni sordu rüzgar
sustum...
gecelerine ortak oldum İstanbul''un
ardından feryatlar etti cam kırığı gözlerim ;
''dönüşü yok gittiğin yolun,
bu gidişin mutluluğun sonu/dur
dur...''
dedim,
dur...
sustum...
yokluğunun ilk günü
oturup Balat''ta sedasızca öldüm
karşı köşede hüznüm dirildi
kalkıp yürürken uzaklara hayalin
içimden ;
''gitme.!''
diye bağırdım
sustum...
Gökhan CENGİZ