bir bahar akşamıydı,, kuşlar ötüşüyor,kelebekler uçuşuyor, çiçekler bütün güzelliği ile açmış, sanki bal yapacak arılarını bekliyormuşçasına hareketli ve canlıydı.benimse gözlerimbuğulu kalbim yaralı beynimse adeta durmuştu soğuk bir kış mevisimi yapıyor gibiydim herşey canlı ama ben yaşayan bir ÖLÜYDÜM. huzursuzdum içimde günden güne büyüyen boşluk deryasında çalkalanıyordum içimdeki bu boşluk içimi kemirio duruyordu sıkılıyordum herşeyden bıkmıştım öyle ki kendi canımdan bile bıkmıştım boğulacak gibi oluyordum tek çareyi yanağımdan damla damla akana gözyaşlarımda buluyordum bu bir nebze beni rahatlatıyordu yalnızdım çok yalnızdım odamda tek başıma teypten gelen müzik sedalarıyla derin hülyalara dalıyordum ızdıraplar çekiyor bu ızdıraplar kalbimde kor kor yanan ateşler bırakıyordu yakıyordu bu ateşi söndürmek için elimde olan tek şey gözyaşlarımdı ama o kadar akmışlardı ki göz pınarlarımdan akacak yaşlar bile bu acıyı dindiremiyordu. dindiremiyordu işte çünkü o ateş o ızdırap dinecek gibi değildi onu yalnızca yakan söndürebilirdi ama o susmayı seçti bir zamanlar gülerken ağlayan ben artık ağlarken ağlayan biri olmuştum o beni yıkmıştı o beni yalnızlık sahilinin dalgaları arasına bırakmıştı ben onu bekliyordum ama o arayıp sormuyordu o kalbime bir ateş atıp arkasına bakmadan taaaa uzaklara gitmişti seni sensiz yaşamak zorundaydım zaten ben kendi hayatımı yaşamıyordum BEN KENDİ İÇİMDE SENİ YAŞIYORDUM