YANLIZLANMA SENFONİSİ
Karanlıkları aydınlatmanın bedeli ağır
Bir yerde ışık varsa
Görünmeyen bir yerde tükenen birşey vardır.
Her aydınlatan eksilir kendinden
Güneş de yıldızlar da, çıra da mum da
Tüketerek kendisini karanlığı aydınlatır.
Yatak odamdaki saat durmadan
Şarkısını söylüyor zamanın
Öleceksin tükeneceksin
Öleceksin öleceksin
Bağırma öyle bağırma
Yanlızlığını uyandıracaksın
Bütün ağırlığını bırakıp geride
Yerde koyduğum kendimden
Tütüyorum göklere
Bir ben gökyüzünde
Seyrediyorum kendimi kuşbakışı
Küçük küçük yiterken yerdeki ağırlığım.
Yayılıp gökyüzüne büyümekte yanlızlığım.
Yalınayak çırılçıplak
Yağmurların da üstünde gökyüzündeyim
Hiç kimse yanlızlığıma dokunamıyacak
Ayaklarıma yıldızlar batıyor
Yaralarımı bulutlara sarıyorum.
Zaman yuvarlanan bir kaya
Gittikce daha ivecen
Düşecek hiçliğin sonsuzluğuna
Tutup kendimi kurtaramıyorum düşmekten
Senden başka kimim var.
Otur yokluğumun başucuna
Ağla yanlızlığım, ağla yanlızlığım...
Sen benim silahım gücüm
Sevdiğim sevdiceğim
Herşeyim sensin yanlızlığım
Öldürülmüş zamanlarımın katili kiö.
Ellarim kendi kanıma bulanmış
Ya; öldürülmüş aşklarımın katili kim...
Neden dudaklarım kan içinde
Ben bütün dünyayım
Bütün dünyada ben
Seviyorum her güzellikte yanlızlığımı
Sevdiğimi gizliyerek
Kimdimden ve kendisinden
Hiçbir sevgilimi sevmedim daha çok
Yanlızlığı sevdiğimden
Herkes de soruyor mu kendisine
Sezmeden, ayrımsamadan bilmeden
Nasıl bu denli yaklaştım ölüme
Öyle uzağındayım ki şimdi kendimin
Ne sesimi işitebiliyorum
Ne görüyorum artık yerdeki kendimi
Karanlıkları aydınlatmanın bedelini ağır
Ödüyorsun ay tükenerek
Güneş hem yanıyor hem sönüyor
Ben de hem seviyorum hem ölüyorum
Aşkla ölüm iç içe sarmal
Yanarken sönmekte güneş
Severken ölmekteyim ben
Boşuna bağırma kimseler kurtaramaz
İşte yanlızlığın bir de sen varsın
Son gününde
İnsan doğumundan daha yanlız
ölümünde...