Kalbime Vurulan Mühür Gibisin Gözlerin ufkumda bir nur inanki En umutsuz karanlık gecelerde Seninle kördüğüm gibiyim sanki Çözülmek bilmeyen bilmecelerde Seni sevipte unutmak mümkün mü? Kalbime vurulan mühür gibisin Ben deli divane hayat küskünü Sen daha taptaze ömür gibisin Sen bir leyla isen bende mecnunum Bir sana yangınım bir sana vurgunum Sensiz yaşayamam anlıyor musun Hava gibi su gibi sana mecburum Sensin içli sevdam nazlı çiçeğim Benim tatlı hülyam haklı gerçeğim Bu can bu bedende var oldukça Seni ölümüm gibi bekleyeceğim
Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek. Düzenlere,oyunlara,kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan,bencilliği hiçe saymaktır.
Bir başka açıdanda inanmaktır sevmek. Gerçekten inanmaktır, tümden inanmaktır. İnsan sevince; sevdiğine bütün varlığı ile teslim olmamışsa,yeteri derecede sevmemiş demektir. Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa,sevgiden bahsetmeye bile hakkı yoktur. Kıskançlık inancımızın bütünlüğü ölçüsünde besler aşkı.
Şüpheyse öldürür.Şüphenin olduğu yerde inancın yeri olmaz. Sevgiden bahsedilemez orada. Kıskançlıksa; kutsal bir duadır,dudağında sevenlerin. Sevmek; var olmaktır bir bakıma,derinden bakılınca yokluğa benzer. Sevmek bütünlenmektir. Çok seven eksildiğini zanneder,oysa artmaktadır sevmek,çoğalmaktır. Çevrenin gözlerimizden silinmesi, önce bir eksilme hissi verir insana.
Fakat o her şeyimizi varlığı ile doldurdukça arttığımızı anlarız. O bir tek kazanç,bütün kayıplarımıza bedeldir. Bir an gelir; her şeyi onunla değerlendirmeye başlarız. O bugün mutluysa yaşamak güzeldir. Kabımıza sığmayız. Şarkılar söylemek gelir içimizden.
O kederliyse,gözlerimizde herşey kederlidir artık. Bütün güzellikler bir bir yitirirler anlamlarını. O anlarda ölümü düşünürde,yine ölemeyiz kurtulamamak için. Yanmaktır,tutuşmaktır sevmek ve yaşadıkça hiç sönmemektir.
Dinle sana sevmenin ne olmadığını söyleyeceğim önce. Ne olduğunu sonra anlayacaksın. Dinle, sevmek alış veriş değildir. Geometri değildir,aritmetik değildir. En değerli şeydir belki,ama karşılığında hiçbir şey alınmaz. Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir sevmek.İskambil kağıdı değildir,zar değildir,bir dilim değildir,hesap pusulası değildir sevmek. Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir,altınla değil. Sevilmekse; sevmenin mükafatıdır ancak,karşılığı değil. Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür.
Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi; gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız,yüksekliktir o. Sevgi; dudak değildir,göz değildir,saç değildir. Sandalye değildir sevgi,yatak değildir, çarşaf değildir. İçki değildir,içemezsiniz fakat herşeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz,manzara değildir,tablo değildir,heykel değildir.
Okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir,çözemezsiniz. İstesenizde içinizden atamazsınız. Kan değildir,kesip damarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkca o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir.
Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez çile değildir. Ne desen o değildir sevmek. SEVGİYİ TARİF ETMEYE KALKSAM,SENİ ANLATIRDIM DÜNYAYA zamansız aklıma gelmelerden geç artık,
söz veriyorum geceler,
and içiyorum,
yemin ediyorum
bu sondur seni düşündüğüm,
sondur seninle geçen bu saniye,
son...
son diyorum,
sonra sabah oluyor,
uyanıyorum uykudan,
bir rüya görmüşüm mavi ve yeşil,
güneşim gene sıcak, sarı
bahar gelmiş ilk bahar,
ne çıkar!?
uyanıyorum uykudan sen geliyorsun aklıma,
gülüşün geliyor sözlerin geliyor,
odam seninle doluyor,
neden, anlamıyorum,
neden?
neden boş verdiğim söz, ettiğim yemin,
neden anlamıyorum,
söyle duyuyorsan neden,
neden?
seni unutamıyorum...