Sarı Odalarda Hüzün
Sevdiğinden uzağa düşer sarı odalar
Kapatmaz yaşanan acıların izlerini
Hasretlerin rengi sinen perdeler
Seçemezsin sır taşımayan aynalarda
Eskimiş yüzlere karışırken yüzün
Kırık umutların ağırlığı çöker bakışlarına
Hangi cama baksan hüzünlü gözler görürsün
Yatağa birikmiş korkuları saklayamaz örtüler
Az önce koyduğun yerde bulamazsın ellerini
Silinir sol koynunda sakladığın kokular
Sevdiğini düşündüğün sandalye taşıyamaz artık
Düşünmekten yorgun bir adamın yükünü
Telefonun günlerdir boş bir mesaj bekler
İçinde sevmeye dair ne varsa canlansın istersin
Tek tek ölümlerini seyreder sonra,
Cama yapışmış yaşlı gözlerin…
Ölen sana mı yakın, sevdiklerine mi,
Bilemezsin…
Yunus Güzel