Babacığım...
Derya gibi geçen günlerde
mutlu bir yaşantımız vardı
kokunu aldığım anda yola düşüyordum
kollarında ısınıyordum gelincikler gibiydik.
Hayatın kollarında
duygularımın yalnız kalacağını
ayrılacağımızı biz bilmiyorduk
ama melekler biliyordu.
O gün farklı bir gündü
mutluyduk huzurluyduk
hayatın anlamını yaşayarak öğretmiştin
üşüdüğüm
korktuğum anda
yüreğinle sarıp ellerinle güç veriyordun.
Şimdi üşüyorum, korkuyorum
elimi uzatıyorum tutasın diye,
o an annem kucaklıyordu
unutma diyordu
sen yaşadıkça seninle yaşayacak diyordu
ama olmuyor baba
yerin dolmuyor- dolmuyor baba.
Bir fidan buyuyordu
geliştikçe dal veriyordu
çiçek açıyordu
hisettirmesede her haliyle seviyordu.
Hasret kaldım
tenine kokuna
gözlerindeki sıcaklığa
yar yolun yolcusu iken
hiç olmadık yerde öksüz kaldım.
Tutunduğum dalımdı
dalım kırılmıştı
o günden sonra
belki büyüdüm
ama hiç kopmadım
sevdikçe hayatı
daha çok sarıldım hasretle baba.
Baba her gece seninleyim
dualarla buluşalım
verdiğin güçle hayata sarıldım
okuyor okudukça seni daha iyi anlıyor- anlıyorum babacığım
Baba toprağın bol yerrin cennet ruhun şad olsun
Elhamdulillahi rabbil alemin amin
Muhammet PINALOĞLU