Yollar boyu içimde izlerin
Taşlardan örülü hüznün urbasını giydim
Uzaklaştıkça yakınlaştı yalnızlıklar
Dün gece bir düş gördüm
Sarmaşıklar şehrinde
Üzerimde en sevdiğim elbise
Hüznün rengi saçlarıma bulanmış
Sarılar giydirmiş geceye
Ne gariptir
Sen yoksun
Gözlerim yollarda
Kokun burnumda
Bir sızı inceliğinde
Gölgen göründü şimdi bulutlar içinde
Koştum koştum
Tam değecekken yüzüne
Yok oldu aksin gecede
Mor çiçekli entarisini giymiş bir uçurumun
Kıyısındayım şimdi
Bak
Yine göründü aksin denizin yüzeyinde
Sesleniyorum
Dalgaların çığlıklarında kayboluyor sesim
Korkular içindeyim terler içinde
Neden dokunamıyorum tenine
Koşuyorum
Adımlarım geriye gidiyor binlerce
Bağırıyorum
Çığlıklarım sessizlik
Yakalayamıyorum gölgeleri
Yıkılıyorum yerlere
Ağlıyorum
Gözyaşlarım denizden de büyük
Gözyaşlarıma dayanamazdın sen
Koşar gelirdin sevdiğim
Nerdesin
Hangi hayatın içinde uyuyor kalbin
Sana hasret canım
Sana hasret ömrüm
Gel gel gel
Gel kurtar zifiri yalnızlıklardan
Gel kurtar uçurumun kıyısından
Bir çocuk açlığıyla muhtacım sevgine
Sensiz çölleşir yüreğim
Ruhum vazgeçer gökyüzünden
Gel yaralım
Gel sevdalım
Gel yoksa
Öleceğim....
seval durun