Ellerimde güller,
Solmuşlar,
Yeniden dirilmemecesine,
Bahçemde gül ağaçları dökmüşler yapraklarını
Bir daha ki bahara açmamacasına,
Solan güller ismini heceler bana
Bu aşka da yeni baharlar olmayacak bilirim.
Ama yıldızların parlamasına engel olamadım
Adını yazdım bir daha yazmamacasına
Bir ağladım, bir güldüm,
Bir yandım, bir söndüm,
Bir irkildim, bir durdum,
Ellerimi uzatıyorum bak kan revan içinde,
Yüreğimi yolluyorum suskun, yalnız ve gözü yaşlı
Suskunluğumu gölgelerimde bozuyorum
Kah yumruklarım konuşur duvarlarla
Kah gözlerim konuşur gözyaşlarıyla,
Her defasında yumruklarım sen
Duvarlar yüreğim oldu
Gözlerim ben
Yaşları sen oldun.
Titremesin artık sesin, yokum işte yanında
Özlemesin artık tenin, ben değilim artık koynunda
Sitemlerine adres olmayacak bir daha yüreğim
Titrek dudaklarına sarılmayacak artık sözcüklerim
Öpmeyecek bilirim, ellerim tenini bir daha
Ve diz çökmeyecek dizlerinin önüne bu adam
Ellerini uzatmayacak ellerine bir daha
Keşkelerle birde rüyalarda buluşacağız istemesek de her defasında
Her gece tekrar-tekrar ayrılacağız.
Ayrılıklara inat şafaklara nispet yeniden-yeniden her gece.
Rüyalarımızda buluşacağız.
Şair yalnızlığını bilir misin?
Hani hep gelmesini istersin
Hani hep istersinde yine de, gelmesini istemezsin.
Hep aşkı hasretlerle yaşatmak istersin.
Ağlamayı istersin ama onunla gülmeyi istemezsin
Korkarsın çünkü gelirse gider
Ağlarsında güler diye.
Ve gidişlerle gidiyorum
Ve de geri gelmeyişlerle
Seni sana
Seni yüreğimdeki yanardağa bırakıyorum
Ben şair yalnızlığını sırtlanıp sensizliğe uçuyorum.
Al elvedaları sana bırakıyorum.
İsmail AKTAŞ