Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #962

DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
29 Mayıs 2007       Mesaj #962
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Bir varmış bir yokmuş her kesin biri birilerine güvendiği amma yalancılarında olduğu çok eski zamanlarda bir serçe varmış!..
Hikaye bu ya bizim serçenin ayağına günün birinde bir diken batmış. Serçe; bunu nasıl çıkarayım diye diyar diyar dolaşmış. O zamanlarda sac ekmek yapan bir aile görmüş ve onlardan yardım istemeye karar vermiş; 'Ev sahibi ev sahibi' evin yaşlı kadını cevap vermiş; 'buyrun serçe yavrum' demiş. serçe ; 'Aman efendim beni bu acıdan kurtar! ayağıma bir diken battı acısından duramiyorum'. Tamam demiş yaşlı bayan ve serçenin ayağına batmış büyük bir diken çıkarıp ekmek pişirdiği sacın altına atmış ve ekmeğini pişirmeye devam etmiş...
Serçe; 'hani benim dikenim onu neden yaktın. Ya bana yedi ekmek verirsin ve ya bana dikenimi verirsin'. Yaşlı kadın; 'Aman serçe yavrum ben seni yaralı halden kurtardım sen bana teşekür edeceğine benden diken karşılığında bunca ekmek istiyorsun'. Serçe; 'anlamam bana ya dikenimi verirsin yada yedi ekmek' Yaşlı kadın bakar çaresi yok! tamam diyip ekmeği vermiş...
Yedi ekmek alan serçe yola koyulmuş, az biraz yol gittikten sonra bakmış bir çoban.. serçeninde karnı acıkmış; 'çoban kardeş gel yemek yiyelim bak bende kocaman yedi ekmek var ikimizede yeter ve artar' çoban; 'tamam' der zaten acıkmış. ikisi bir güzel karınlarını doyururmuşlar ama cin serçe bu kes çobana aynısını yapmış. 'Ya bana ekmeğimi verirsin ve ya yedi koç' uzatmayalım koçlarıda alıp yola koyulmuş. Bir düğüne rast gelmiş ve onlara da demiş ki; 'gelin bu yedi koçu keselim bütün davetlilere bir güzel ziyafet çakelim'. Koçlar kesilmiş, kazanlar dolusu yemekler pişirilmiş, davetliler tam bir ziyafet çekmişlet, ama serçe bu kez; 'ya bana yedi koçumu verirsiniz, ve ya gelini'. Aman sende olur mu hiç gelini biz sana nasıl veririz serçe diretmiş; 'kesinlikle ben koçlarıma karşı gelini istiyorum'. Hikaye bı ya gelinde verilmiş serçeye...
Serçe oradanda çıkmış yola epey bir yol gittikten sonra bir seyyar satıcı ile karşılaşmış. seyyar satıcı; 'hayırdır bu gelini nereye götürürsün sen bir serçesin ne yaparsın bu gelin'. Serçe; 'ben sana gelini verirsem sende karşılığında bana bir düdük verir misin?' diye sormuş. 'Hay hay tabiki veririm' Düdüğü alan serçe yüksekçe bit taşın üstüne çıkmış, düdüğü ağzına koymuş ve var gücü ile; 'Duuuuut Duuuuut' öttürerek uçup gitmiş...
Acaba biz insanlarda bu masal serçesi gibi hiç bir şeyimiz yokken hatta ayağımıza bir diken batmışken atıldığımız hayatta ne kadar adil davranıyoruz. Ve ne kadar zalim olsak da son nefesi bir duduk gibi çalarak terk etmiyormuyuz tüm kazançlarımızı