Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Tek Mesaj #3927

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
9 Haziran 2007       Mesaj #3927
arwen - avatarı
Ziyaretçi
izim kaldı gecede


De-ren daha on dokuzunda.
Yankılanırken eyvah dolu kara denizler dağlarda
yazgının yanlızlığı bulaştı koynuna, annesine, sevgilisine.
Toprağa kısmet seyirler göz ucunda ağarlarken onu
kimsesiz düşleri çıktı göğe, tek kişilik yağdı gözyaşı yağmurlarıyla.
İzi kaldı gecelerde gündüze muazzam özlem kanayan.
Türkçe seslendi defalarca, ahşap ses tonuyla,
dağılmadan köyde çeyiz yayma vakti gelmeliydi.
Deren, deniz ve birçokları düşlerin şahında kalkerken bu gece semaha
tek başına kalmış hiç sırası değiller, votka almış inkarlar.
Gediz'in tembel renkli suyu içimi karartırken, ölüm çoktan razıyken bana
Satır aralarındaki ömrün gerçeği yetişti imdadıma.
yüzüme bakıp söylesinler ben olmasamda, olduramasamda
dar varlıklara, bol yokluklara düşünce çakan üç tekerlekli bisikletim özgürlük
hiç değilseler yol gösterici olamaz, yanıtsız yalanların tamburu bu günde
hava dikilmiş hasta olmuş yüzlerden hesap sorarken, sofradan aç kalktım
Üşüdüm gerçeklerin alevli yellerinde, sordum ana dilimde kendime seslenene kulak verdim
Sıyrıldım yattığım kimsesiz evden ve açtım kendimi izinsiz gece yürüyüşlerine.

Ben daha, ben daha, her gün doğdum...öldüm.
O sırada ilişti, kısık gün gelirler yanıbaşıma
soruyordu sağır beynime, hayat aslında işte bu-mu?
Gözüme çarptı, belki yüreğime, belki yaşamıma
Beyaz eldivenlerini çıkardı, masaya koydu özgürlük
Kuşanmış gelirken boy sırasında efkarlar soğukkanlı
İlk gözüne çarpan dönebilme ihtimalsiz sevdalılar
türkçe katıl bize diyor, sonra sonra
dünden razı hoşçakallara savaş, seviyorum direnmeyi.
Kukladan askerler yolda uzanmış her biri kahverengi kanarken
Mavi özgürlük damlaları süzer her birinin üzerini...arındırır.
İzleyebiliyorum artık ateşlerde yanan gidişleri o yine
türkçe sesleniyor baygın güneşe aldırmadan
Öldürürken insanlar yaşam boranlarını, izni çoçuk edasıyla.
Kefenler militan kokarken, o yumruğu gevşemiş hayat alçaklığında,
bahçe çitleri çığlıkla kin saçar diğer kapalı gözlerde
Düş döken geleceklere aldırmadan, zeytin yaprakları başında
Ve özgürlük türkçe seslenir yılmadan bir kez daha
Çıkar şu bi karar kemik yılgınlığını aç tıknaz dişli kilitleri
Ve rüya bu gece arabacıyı kovalarken
Yaşam süsü verilmiş ömrü-zafiyetler bilmediğim bir dilde
Züğürt düşler kentinin bekçisi koştu soluk soluğa, yetişti özgürlük
Bu özürlü yaşamda, bu gecede icabçıyım laf anlatamadığım yüreksizler için.
Ve özgürlük satenden işlemeli eşitliğiyle seslenir ben yoksunluk nöbetinde
Oturtunca içime serinliğini, saçılırım izinsiz gece yürüyüşlerine.
Yetişemezsem ölümüme yaşam yıllığımın arkasına iliştirin
Geçti benden hiç demedim.


demet ıhkan