Arama

Charles Darwin - Tek Mesaj #2

sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
11 Haziran 2007       Mesaj #2
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
BİLİMSEL BİR TOPLANTI
Herkes 30 haziran 1860 tarihini bekliyordu.
O gün Oxford’daki İngiliz Bilim Geliştirme Derneği’nin bir toplantısı yapılacaktı.
Bu tip etkinliklerde bilimsel konular ele alındığı için görüşmelerde ciddiyet ön plandadır.
Bilimle ilgili kişiler fikirlerini ağırbaşlı tavırlarla anlatır,izleyenler sessizce dinlerlerdi.
Ama o gün yapılacak toplantının her zamankinden farklı geçeceği tahmin ediliyordu.
Zihinlerde böyle bir kanı belirmesinin iki nedeni vardı:
Birincisi, Darwin’in evrim kuramı için görüşler ortaya konacaktı.
İkincisi,o günlerin iki ünlü bilim adamı arasındaki kişisel çekişme en üst seviyedeydi.
Richard Owen hayvan anatomisi alanında uzman bir kişidir.
Fosil kemiklerini,eksiklikleri tamamlayarak tam iskelet haline getirmede dünyaca ünlü idi.
Thomas Henry Huxley ise kendi alanında bir hayli başarılı olan biyologdu.
Bu iki kişi birbirinden hiç hoşlanmıyordu.Meslek hayatları boyunca bu böyle devam etti.
Özellikle Zooloji Derneği,Royal Society ve Doğa Tarihi Müzesi mücadele mekanları oldu.
Bu kurumların idari yapısı,buralara sunulan bilimsel bilgiler ve sonuçların değerlendirilmeleri…
Bunların tümü, ikisi için uzlaşamadıkları konulardan sadece birkaçıdır.
En önemlisi ise R.Owen ,Darwin’den ve onun kuramından nefret ediyordu.
Huxley ise Darwin’in en ateşli taraftarıydı.
Toplantıya katılacak olan bir diğer kişi ise herkesin dikkatini üzerinde toplamıştı.
Bu kişi Oxford Piskoposu Samuel Wilberforce idi.
Tabii ki evrim kuramının tek kelimesine bile inanmıyordu.
İnanmamak bir tarafa elinden gelse bu tip görüşleri insanların zihninden silerdi.
Yaygın bir söylentiye göre R.Owen bir gece önce piskoposu evinde ziyaret etmişti.
Ona teori ile ilgili geniş açıklamalarda bulunmuştu.
Nihayet o gün geldi.
Bin kişiden fazla insan salonu olduğu gibi doldurdu.Bir o kadarı içeri girememişti.
Darwin toplantıya katılmıyordu.
Açılış konuşmasını New York Üniversite’sinden J.W.Draper yaptı.
Konu ‘Bay Darwin’in Görüşleri Işığında Avrupa’nın Entelektüel Gelişimi’ idi.
Konuşma açılış özelliğinde idi ama tam iki saat sürdü.
Büyük bir ihtimalle dinleyicilerin ezici çoğunluğu uyuklamıştır.
Nihayet kürsüye Piskopos S. Wilberforce çıktı.
O günlerde ses kayıt cihazları olmadığı için bundan sonrası rivayet şeklindedir.
Üstelik bu rivayetler konuya taraf olup olmama açısına göre yorumlanarak söylenir.
İfade edilen kelimeler harfi harfine olmasa da asıl düşünce olarak bugüne ulaşmıştır.
S. Wilberforce evrim teorisinin anlamsızlığından söz ederek konuşmasına başladı.
Bir müddet sonra Thomas Henry Huxley’in oturduğu bölüme döndü.
Bizzat ona,maymunlarla akrabalığının büyükanne tarafından mı,
Yoksa büyükbaba tarafından mı geldiğini sordu.
Huxley,şüphesiz Darwin’in insanların maymundan geldiğini iddia etmediğini biliyordu.
Söz konusu olan insan ve maymunun ortak bir atadan türeyişi idi.
Ama Piskopos S. Wilberforce’ın bu sorusu karşısında biraz sinirlendi.
Orada bulunanların bazısı bu sözlerin şaka yollu söylendiğini belirtmiştir.
Ama bazıları da bir meydan okuyuş olarak algıladı.
Huxley ayağa kalkarak cevabını şöyle verdi:
--‘Bilimsel gerçekleri baltalamak için diller döken bir adamın soyundan gelmektense,
Alçak gönüllü ve haddini bilen bir maymunun soyundan gelmeyi tercih ederim.’
Huxley’in sözleri kelimesi kelimesine böyle miydi?Bunu tam olarak bilemeyiz.
Ama;orasının bilimsel tartışmaların yer aldığı bir mekan olduğunu,
Böyle bir yerde cahilce konuşan birinin akrabası olmaktansa,
Maymunla akrabalığı yeğleyeceği anlamında konuşmuştu.
Bu sözler üzerine ortalık bir anda karıştı.
Bağırıp çağıran insanların gürültüsü salonun her yanını kaplayıverdi.
İzleyicilerin bir kısmı bu sözlerin S. Wilberforce’ın makamına hakaret olduğunu söylüyordu.
İyi bir bilim takipçisi olan Lady Brewster yere düşüp bayıldı.
O tarihten 25 yıl önce Darwin’in yolculuk yaptığı geminin kaptanı Robert Fitzroy da oradaydı.
Elindeki Kutsal Kitap’ı havada sallayıp ‘Kitap.Kitap’ diye bağırıyordu.
Piskopos S. Wilberforce ve yanındakiler salonu terk etti.
Bunlardan sonra neler olduğu da çeşitli şekillerde anlatılır.
Bazıları bir-iki bilimadamının kürsüye çıkarak konuştuklarını ve toplantının devam ettiğini söylerler.