Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Haziran 2007       Mesaj #34
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gençliğe adım atmak üzere olan bir çocuk, babasıyla birlikte dağlara çıkmıştı...

Yürürken ayağı kaydı, az daha uçurumdan yu*varlanıyordu. Can havliyle bağırdı:

"Eyvaaah!.."

Karşı dağlardan aynı karşılık geldi: "Eyvaaah!"

Önce duyduğu sesin babasından geldiğini, kendi*siyle dalga geçtiğini sandı. Hayretle babasına baktı. Telâşlı yüzünü fark edince sesin başka yerden geldi*ğini anladı. Ama nereden?

Bunu kestirmek için tekrar bağırdı:

"Heeey!..."

Anında karşılık geldi:

"Heeey!."

Çocuk ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyordu. Hem heyecanlanmış, hem de bu oyunu sevmişti:

"Sen de kimsin?" diye sordu.

Karşı taraftan gelen aynı soruydu: "Sen de kimsin?"

"Korkağın birisiiin!..." diye bağırdı bu sefer, ço*cuk.

"Korkağın birisiiin" cevabını almakta gecikmedi.

"Aptalsıın!.."

"Aptalsıın!"

"Delisiiin!.."

"Delisiiin!"

Merakla babasına dönüp sordu:

"Bu nedir baba?"

"Hayatın sesidir oğlum" dedi babası, "dinle ve öğren."

Avuçlarını boru gibi yapan baba karşı dağlara doğru bağırdı:

"Seni seviyoruuum!.." Karşılık gecikmeden geldi: "Seni seviyoruuum!"

Çocuğun babası tekrar bağırdı: "Sen harikasııın!' Ses aynen geri döndü: "Sen harikasııın!"

"Çokgüzelsiiin!..." "Çok güzelsiiin!"

Baba oğluna döndü:

"Oğlum" dedi, "herkes buna 'yankı' diyor, ama aslında bu hayatın ve umudun sesidir. Hayattan ne umar, ona nasıl seslenirsen, sana o sesi yansıtır."

Çocuk, hayata hangi sesi verirse o sesi duyacağını o gün öğrendi.