İmkansız aşkların mekanı İzmir..!
Ah imkansız aşkımın mekanı İzmir, nasıl söner içimdeki bu telaş?
Nasıl susabilir yüreğim, martıların uçuştukça kırlangıçların pır pır ettikçe?
Ben nasıl vazgeçerim senden, bana tüm bu güzelliklerini sundukça?
Kadifekale’deki eşsiz manzaranı, fuarını ve körfezin o muhteşem görüntüsünü görmemişlere hayıflanırım nedense….. Konak ve Karşıyakanın birbirlerine gülümseyen aynı düzlem içinde sakince duruşu, körfezden geçen gemiler, vapurlar, yatlar, motorlar, kayıklar, denizin kıpırdayışınının yarattığı pırıltılar, meltemin getirdiği o iç gıcıklayıcı yosunsu koku ve bütün bunların içindeki ben... işte bu sırada aklımda olan sen..!!
Ah o sen.
Sen var ya sen….!
Aslında durdurmak isterim zamanı elimde olsa bazı anları hazır elime geçirmişken… mesela o gece sahilde utangaç, heyecan dolu, korkulu ve telaşla yürüdüğümüz güzel akşamı… ve seni..!
………
O gün karşımda duran gözlerinde, bir söz söylesem yada dokunsam kaçacak bir ürkek çocuk ürpertisi vardı…Benim gözlerimde de bu bakışlardan olmasaydı anlamsızlaşırdı senle bakışmak... biliyorum şu sıralar ikilemlerdesin.. bazen “Çekip gideyim” dedirtir yüreğindeki aşk, bazen de “Gidersen(m) yaşayamam ölürüm”.
Canım benim,
Senle olunca; o gün bir başka, İzmir bir başka, ben bir başka oluyorum…tüm imkansızlıklar, çaresizlikler kayboluyor yaşadığım o masalsı anlarda... biz senle sanki farklı bir gezegenin bambaşka iki insanıyız.. erken gelinmiş, geç bulunmuş bir yaşamda hiç bitmesini istemediğimiz anlar yaşardık değimli? ve bize sadece İzmir şahittir, her ne kadar görmezden gelse de…. Ben yinede yaşanmış güzellikleri unutamam ve yaşanacaklardan vazgeçemem.. ne senden ne izmir’den.. günbatımı kordonun insanı kör eden güzelliği karşısında, ayrı sokaklardan yürümek varya…..
Yüreğimiz sevgiyle çift kişilik atıyorsa eğer, tüm şarkılar sizi anlatıyor demektir.. bütün klipler bizi gösteriyor, romanlar bizim hikayemizi yazıyor demektir.. bakarsak eğer bunlarda birbirimizi kolayca görürüz... yada yitmişliğimizi yanıp bu anlarımızı ararız.
………
Güzelliğin merkezi İzmir, sen tanıksın içimdekilerin temizliğine, sen biliyorsun değil mi ikimizin sevgisine karşı nasılda kul köle olduğumu.?
Biliyormusun? bu yürek hiç kul köle olmadı, hiç bir vakit sevgisizliğe eğilmedi…
Biliyormusun? ben artık Kordonda yürürken dönülmez akşamın ufkunda geziniyorum.. vakitde çok geç olabilir…
Olsun…….. umurumda ama, o kadar da önemli değil.
Gün batıp gece gelince nasılsa mehtap bize bakıp gülümseyecek.
Öyle değil mi?
Hamdolsun ki bu güzel şehirde bu güzelliği sevdim, bu sevgi ki dağlara taşlara yazmakla anlatılamaz. Sana bakarken görüyorsun gözlerimdekileri değil mi?
……..
İmkansız aşkların mekanı İzmir, sen yinede bana şahit ol emi...?