Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Haziran 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hollanda’da Şarkıyat Araştırmaları

-2-

İlk Uluslararası Proje: İncil’in Türkçe’ye Tercümesi
Hollanda’da Şarkiyat araştırmalarının zirve noktasını oluşturan Golius ve Warner dönemi aynı zamanda şarkıyat alanında ilk Hollanda merkezli uluslararası bir projenin gündeme geldiği dönemdir. Hollanda’da Türkoloji çalışmalarını da yakından ilgilendiren bu proje, hayatının son 14 yılını Hollanda’da sürgünde geçiren Çek asıllı pedagog ve teolog Johannes Amos Comenius’un (1596-1667) teklifiyle gündeme gelen İncil’in Türkçe’ye tercüme edilmesi projesidir. Proje ilk ortaya atıldığında tercümenin 1625’ten beri Leiden Üniversitesinde Doğu dilleri profesörü olarak görev yapan Jacobus Golius’un yönetiminde, 1655’ten beri İstanbul’da Hollanda elçisi bulunan Levinus Warner tarafından yapılması düşünülmüştü. Masrafları Laurens de Geer (1614-1666) tarafından karşılanacak olan Türkçe İncil Leiden’da Johann Georg Nissel (1623-1662) tarafından basılacaktı. Özellikle Warner’ın diplomatik misyonundan kaynaklanan zaman darlığı nedeniyle Türkçe İncil projesi planlandığı gibi gitmemişti. Projeye ancak IV. Mehmed’in baş tecümanı Ali Bey’in Warner tarafından tercüme işini üstlenmeye ikna edilmesiyle 1662’lerde yeni ahit’in tercümesiyle başlanabilmiş ve tamamlandıktan sonra Jacob Golius’un onayına sunulması planlanan tercümenin tamamlanması bir kaç yıl daha sürmüştür. Comenius gecikmekte olan Türkçe İncil projesiyle ilgi olarak 1663’te Warner’a bir mektup yazarak tercümenin hızlandırılmasını talep etmiş, 1664’te Ali Bey Yeni Ahit’in tercümesini tamalayarak metni, Türkçe İncil’in Hollanda’da basılmasından vazgeçilmesinden dolayı İngiltere’ye göndermiş ve aynı yılın sonunda Comenius Türkçe İncil’in birkaç sayfasının müsvedde baskısını İngiltere’den almıştı. Bu ilk sayfalar Comenius tarafından Golius, Petraeus, Cenevre’deki Johann Heinrich Hottinger (1620-67) ve Halepli bir Ermeni olan Şahin Kandi’ye verilerek incelemeleri talep edilmişti. Bunların eleştirilerinin ardından metinler Warner’a gönderilecek ve gerekli düzeltmeler yapılacaktı. Kandi incelemesinin ardından tercümenin edebi bir dilden ziyade halk diline tercüme edildiği yönünde bir eleştiri getirdi. Bu arada Ali Bey’in tercümeyi 1665’te tamamlamayarak Laurens de Geer’e göndermşti. Ancak bundan kısa bir süre sonra Warner’ın İstanbul’da ölmesi (1665) ve onun ölümünü kısa bir süre sonra projenin masraflarını üstlenmiş bulunan Laurens De Geer’ın 1666’daki ölmünün takip etmesi ve De Geer’in mirasçılarının projeye desteklerini çekmeleri üzerine proje akamete uğradı ve müsvedde halindeki tercüme Warner’ın Leiden Üniversitesi Kütüphanesine devredilen kolleksiyonuna terkedildi.

Leiden Üniversitesi Kütüphanesindeki Doğu Kaynaklı Yazma Eserler
Her ne kadar Golius ve Warner’ın da dahil olduğu şarkıyat alanındaki ilk uluslararası proje akamete uğradıysa da Golious ve Warner Hollanda’daki şarkıyat alanındaki çalışmalara, verdikleri diğer eserlerin yanısıra, özellikle Leiden Üniversitesi kütüphanesine doğu kaynaklı yazma eserler toplamaları bağlamında önemli katkılar sağladılar. Gerçi Golious ve Warner’dan önce de Hollanda’da Doğu kaynaklı yazma eserlere ilgi duyan başka şahsiyetler de vardı. Bunlardan ilk bilinenler (17. yy’ın başlarında) Van Raphelingen, Scaliger ve Erpenius’dur. Scaliger’in üniversite kütüphanesine kalan kitaplarıyla birlikte birkaç düzine Arapça elyazması da bu kütüphaneye girmişti. Anlaşıldığı kadarıyla Scaliger’den müdevver elyazmalarının bir kısmı daha önce Van Raphelingen’e ait bulunmaktaydı. Erpenius’un topladığı yazma eserler ise ölümünü müteakip neredeyse bütünüyle İngiltere’ye götürülmüş, ancak birkaç tanesi Golius tarafından edinilmişti. Bilindiği kadarıyla bunların dışında Hollanda’da bu dönemde başka bir kolleksiyonundan söz etmek mümkün değildir.
Evvelce de temas edildiği gibi Leiden Üniversitesi kütüphanesi için geniş çaplı doğu kaynaklı yazma eser toplama çalışmaları ilk olarak Golius tarafından yapılmıştır. Fas’ta, Halep’te ve ardından da İstanbul’da yazma eser toplayan Golius öldüğünde Üniversite kütüphanesi için yaklaşık 200 elyazması toplamış bundan ayrı olarak kendi koleksiyonunda da bunun iki katı kadar yazma eser birikmişti. Golius’un şahsına ait bulunan ve o dönemde Avrupa’da eşsiz olan kolleksiyonu ölümünden sonra 1696’daki bir müzayedede Avrupa’nın her tarafından gelen şahılara satılmıştır. Golius’un Hollanda’ya dönüşünün ardından onun yakın arkadaşı olan Warner İstanbul’da bulunduğundan yazma eser toplama işini o yürütmüş ve topladığı 1000 civarındaki eser çoğunlukla ender ya da diğer nüshalarla kıyaslandığında kilit özelliklere sahip kitaplar olmuştur. Warner’ın ölümününün (1665) ardınan bu kolleksiyon Legatum Warnerianum adıyla Leiden Üniversitesi kütüphanesine intikal etmiştir.
Warner’ın ardından muhtelif bağışlarla büyüyen kolleksiyondaki yazmaların tasviri, kataloglanması ve ilim camiasına tanıtılması uzun asırlar Leiden’lı şarkiyatçıların en önemli meselelerinden biri olacaktır. Ancak Golious ve Warner’ın ölümüyle birlikte Hollanda genelindeki ve Leiden Üniversitesindeki şarkıyat araştırmaları 19.yy’ın ortalarına kadar bir bakıma fetret devrine girecektir.Bu nedenle ancak Jacobus Golius’un 1667’deki ölümünün ardından Leiden’a ulaşan Legatum Warnerianum (1668-74) ile ilgili olarak 1674 ve 1716’da hazırlanan katalog mahiyetindeki yazma eserlerin tanımlamaları oldukça yetersiz bir durumda kalmıştır. Bu eksikliğin giderilmesi gayesine matuf olmak üzere kolleksiyon 1729’da Albert Schultens’in (1686-1750) yönetimine verilerek kendisine Interpres manuscriptorum orientalium ünvanı tevdi edilmişti.
1732’de Schultens’e Interpres görevinin yanısıra Doğu diller profesörlüğü de tevdi edildi ve bu tarihten itibaren bu iki görevin aynı şahsın uhdesine tevdii uygulaması devam edegeldi. Ondokuzuncu yüzyılın ortalarında Leiden’lı bilim adamlarının, Üniversite’nin altın çağı olarak bilinen 17. yüzyıldan kalan mirasına olan ilgisinin yeniden uyanmasıyla birlikte 1859’da Leiden Üniversitesi’nde Farsça ve Türkçe okutmanlığı kurulmuş ve şarkıyat alanındaki çalışmalar yeniden canlılık kazanmıştır. 17. yy’dan kalma mirası sözkonusu dillerle ilişkilendiren husus Farsça ve Türkçe elyazmalarını da içeren Legatum Warnerianum’un sözkonusu mirasın önemli bir bölümünü teşkil etmesiydi.
Leiden Üniversitesi’ndeki Doğu kaynaklı yazma eserler için ayrı bir kataloğun hazırlanması yolundaki ilk teşebbüs Interpres’lik görevini 1817’den 1835’e kadar uhdesinde bulunduran H. A. Hamaker ve onun halefi H. E. Weijers (1835-1844) zamanında gerçekleşmiştir. Bunlar görevleri esnasında kolleksiyonda bulunan yazma eserlerin bir bölümünü tafsilatlı olarak tanımlamışlardır. 1839’da, M. Hoogvliet ve A. Meursinge Adjutor Interpretis ünvanıyla özellikle Türkçe ve Farsça yazma eserlerin ve daha sonra da Maleyce ve Cavaca elyazmalarının tanımlanması ile görevlendirilmişlerdi. Bu arada söz konusu kolleksiyon Kraliyet Enstitüsü’nün elindeki Doğu kaynaklı yazma eserlerin buraya devredilmesiyle (1856) bir hayli büyüdü. Üniversite kütüphanesine yeni devredilen kolleksiyon J. Golius, A. Reland ve J. J. Schultens gibi en önemli Hollandalı Oryantalistlerden müdevver elyazmalarından oluşuyordu. Sürekli olarak büyüyen Leiden Üniversitesi'ndeki Doğu kaynaklı yazma eserler kolleksiyonunun kataloglanması ile ilgili çalışmalar da diğer tarafdan devam etmekteydi. Hollanda’nın en şöhretli Orientalistlerinden biri olan Reinhart Dozy da elyazması kataloğunun oluşturulmasına katkıda bulunanlardandır. 1846 da Adjutor Interpretis statüsüyle başladığı çalışmalarını 1851’de Catalogus codicum orientalium’un ilk iki cildini tamamlayarak sonuçlandırmıştı.
Dozy’ın ardından doğu kaynaklı elyazmalarının kataloglanmasıyla ilgili çalışmalar De Jong tarafından üstlenilmiş ve 1859’da De Goeje da bu çalışmalara katılmıştır. Kataloglama çalışmalarına 1875-1890 arasında katılan Houtsma ile birlikte bu ekip söz konusu kataloğun, en sonu 1877’de tamamlanan, diğer dört cildini hazırlamışlardır. Bunun ardından Houtsma ve De Goeje sözkonusu kataloğun yazma eserlerin dillerine göre ele alındığı, ikinci edisyonu ile ilgili çalışmalara başlamışlar ve 1888’de Catalogus
codicum arabicum’un yayımlanmasıyla ilk ürünlerini vermişlerdir. Ancak Houtsma’nın Leiden’dan ayrılması nedeniyle proje rafa kaldırılmıştır. Her ne kadar Houtsma 1917’de Utrecht’teki görevinden emekliye ayrıldıktan sonra bile Farsça ve Türkçe elyazmaları üzerindeki çalışmalarına devam etmişse de kataloğu tamamlayamamış ve tutmuş olduğu notlar kütüphanede mahfuz kalmıştır.
Ancak 20.yy’ın sonundadır ki Houtsma’nın yarım kalan çalışmaları yeniden ele alınacaktır. Halen devam etmekte olan bu proje kapsamından Jan Schmidt, Leiden Üniversitesinde ve Hollanda’daki diğer kütüphanelerdeki Türkçe ve içerisinde Türkçe notlar bulunan diğer dillerdeki elyazmalarını kataloglamaktadır.


İsmail Hakkı Kadı
Turkology Update Leiden Project Working Papers Archive
Department of Turkish Studies
Universiteit Leiden