Bingöl adının nereden alındığına dair bir çok efsane vardır. Tarihi boyunca çeşitli medeniyetlerin akımlarının etkisinde kalan il, İslam kaynaklarında Cebel-u Cur adıyla geçmektedir. İslam orduları Diyar-i Bekir ( Diyarbakır ) iline geldiklerinde komutanları Halid Bin Velid, yardımcı komutanlardan Kibes'i Cebel-u Cur ve yöresini fethetmekle görevlendirir. İslam orduları Kibes komutasında bu yöreye girerler. Şimdiki Kuruca (Gazik) köyü üzerinden Palu' ya yönelirler. İslam kaynaklarında Kuruca köyünün güneydoğu mıntıkasında Merel adında bir şehirden bahsedilmektedir. Merel o döneme göre medeni bir şehir görünümündedir . Bingöl İslam kaynaklarında Cebel-u Cur (Çapakçur) adıyla geçmektedir. Burayı fethe gelen Kibes bu yöredeki savslarin birinde, bugün Sultan dağı diye adlandırdığımız dağda şehit olmuştur ve buraya gömülmüştür. o günden bugüne orası Sultan Kibes Ziyareti diye adlandırılmaktadır ve halk tarafından ziyaret edilmektedir.Daha sonra il Palu ilçesine Cevlik adıyla bağlanır. Cevlik halk dilinde "Colig" adıyla tanınır. "Colig" ismi hala etkin bir biçimde halk tarafından kullanılmaktadır.
Çapakçur adının Evliya Celebinin Seyahatnamesinde Büyük İskender tarafından verildiği rivayet edilmektedir. Büyük İskender vücudundaki dayanılmaz ağrılar için nice hekimlere başvurduğu halde şifa bulamaz bunun üzerine Ab-i Hayat suyunu aramaya baslar. Uzun aramalardan sonra bu suyu Bingöl yöresinde bulur ve şifa bulur..Faydasını gördüğü bu suya Cennet suyu anlamına gelen (Makdis Lisanı) Çapakçur adını vermiştir. Doktorlarına; "Sizin çare bulamadığınız ağrılarıma Allah cennet ırmaklarından deva verdi." der. ve Murat nehrinin kenarında kısa zamanda bir kale yaptırır. Bu kaleye Çapakçur kalesi denilmiştir..
Bingöl İli 1844 yılında nahiye olarak Palu ilcesine bağlanır. 1872 yılında Palu ilçesinden ayrılarak Cevlig (Colig) - Çapakçur adıyla ilçe olur. 1936 yılında ayni isimle il merkezi olur. 1945 yılında Bingöl adini alır.
Bingöl’ün tarihi milattan önce 2000 yıllarına dayanmaktadır. Bu tarihten önceki yılları bilinmemektedir. Daha çok çevre illere yaylacılık yapan ilimiz yerleşime dayalı kent merkezi olana kadar çeşitli medeniyetlerin etkisinde kalmıştır ve kalıcı bir statüye kavuşmamıştır.. İlimizde tarihi kalıntıları rastlanmaması bu tezimizi doğrulamaktadır. İlimize bağlı Genç ve Kiğı ilçeleri yerleşik medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bu ilçelerimiz il merkezinden ziyade köklu bir tarihe sahiptir. Bu ilçelerdeki tarihi kalıntılar bunu göstermektedir.
Bingöl’ün tarihi daha çok komşu illerin tarihi incelenerek meydana çıkarılmıştır. Van, Bitlis, Ahlat, Diyarbakır, Erzurum, Tunceli şehirleri eski devirlerde bir beyliğe veya bir hükümdara başşehir olmuşlardır. Bingöl yaylaları ise bir otlak olarak bu beyliklere bağlı tutulmuştur.
Tarihçi Heredot bir eserinde Anadolu’yu bir takım bölgelere ayırmış ve her bölgeye ayrı bir isim vermiştir..Bugünkü Diyarbakır, Muş ve Bingöl illerini içine alan bölgeye "Komojen" ismini vermiştir. Bingöl ili Osmanlı zamanında komşu illere bağlı olarak idare edilmiş ancak Cumhuriyet devrinde il haline gelmiştir.
Ovalar
Bingöl'de dağlar orta kısımlarda birbirinden uzaklaşarak genişlemiş ve bu genişleyen yerde Bingöl ovası meydana gelmiştir. Ova şehrin güney doğusuna doğru hafif eğilimle alçalarak devam eder. Bu ovayı bir çok akarsu parçalamıştır. Ayrıca Gayt suyu ile Çapakçur deresinin sürükledikleri çakıllar ovanın bir kısmını kaplamıştır. Ovanın yüzölçümü yaklaşık 80 km2 dır Deniz seviyesinden yüksekliği ise 1150 metredir. Bingöl ovasından başka Genç, Karlıova ve Sancak ovaları gibi küçük ovalarda vardır.
Akarsular
İl sınırları içindeki uzunluğu bakımından en önemli akarsu peri suyudur. Toplam 258 km. uzunluğa sahip peri suyunun il içindeki uzunluğu ise 112 km. dır . Elazığ'da yeşildere civarında Fırat nehrine karışır.
Murat Nehride İlin önemli akarsularından biridir. Vangolunun kuzeyindeki Aladagdan doğar.Bingöl içindeki toplam uzunluğu 96 km.dir. Fırat nehrine karışır. Murat nehrinin bir kolu olan Göynük suyunun başlangıç ve bitiş noktaları il sınırları içinde kalmaktadır.Genç ilçesi yakınlarında Mendo suyu ile birleşerek Murat nehrine karışır.
Göller
Bingöl’de büyük göl yoktur. Ancak çok sayıda küçük gol vardır. Bu göllerin en önemlileri de şunlardır: Kerkis gölü, Zirlir gölü, Sar gölü, Er gölü, Haren gölü, Killi göl, Manastır gölü, Belli göl, Karlı göl ve İçme gölüdür.
Jeolojik Yapı
İl sınırları içinde arazi oldukça engebeli ve yüksektir. Denizden ortalama yüksekliği 1250 metredir. Dağlar çok geniş bir alan kaplar. Türkiye’nin deprem zonları incelendiğinde ilimizin bulunduğu yerden kuzey-doğu ve güney-bati yönünde uzanan bariz fay hatlarının geçtiği görülür. Bölgede çeşitli istikametlere doğru uzanan fay çizgilerine rastlanır.
İklim
Bingöl ili iklim yönünden ilçelere ve topografik duruma göre değişiklikler göstermektedir. Özellikle merkez ve Genç ilçelerinde iklim diğer ilceler göre yumuşak geçmektedir. Buna rağmen il genelinde kara iklimi hüküm sürer. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve sert geçer. Yağışlar kisin kar halinde ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde ise yağmur halinde görülür.
1971 Depremi
İlde bugüne kadar çok sayıda deprem meydana gelmiştir. 22.05.1971 tarihinde Richter ölçeğine göre 7.1 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Bu deprem 906 kişinin ölümüne, 1157 kişinin de yaralanmasına neden olmuştur. Depremden sonra yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda 3960 konutun yıkıldığı, 6950 konutun ise ağır hasar gördüğü tespit edilmiştir.