Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #268

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ocak 2006       Mesaj #268
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ya Sensizlik Ölmekse

Bir zamanlar sen vardin ya ben boyle yok degildim
Dusunurdum neyi mi? Hep seni odalarda
Kimdi bana benziyen baktigim aynalarda
Senden baskasi miydi o sesiz bekledigim
Bir zamanlar sen vardin ya ben boyle degildim
Kim bilir aglamayi olup kendi kabrinde
Sensizligi bu turlu benim kadar kim bilir
Aksam karanliginda herkes gider o gelir
En sevdigim cicekler curumus ellerinde
Kim bilir aglamayi olup kendi kabrinde
Ya sensizlik olmekse her gun bir baska turlu
Ya bir sey olmamaksa sen olmak o yerlerde
Yasamak nerde hani yasamak gucu nerde
Bilinmez sensiz kalan yasiyor mu olu mu
Ya sensizlik olmekse her gun bir baska turlu.
UMIT YASAR

Gün Batımı
Yaklasan ayak sesleridir aksamin
Sefaktan cikmis bu uzun yolculuga
Bir gelen var uzaktan soluk soluga
Kapkara gozleri huzunlu ve dalgin
Aksam, ruyalarimiza giren o esmer kadin


Iste! acilmis dipdiri gogusleri
Bir vuslat gecesine cagirir bizi
Ve ansizin buyuler gozlerimizi
Saclarinda o yildiz yildiz susleri
Sair "hoyrattir" diyor aksam ustleri

Hoyrattir evet, o butun aldanmislar
Yuz karasi fahiseleri dunyamizin
En vazgecilmez yerinde ruyamizin
Gelir, gozlerinde o vahsi bakislar
Aksam, uzak bir golde buyuyen kamislar

Ne hazin batmasi ciglik cigliga her gun
Gullerin solmasi ve donmesi havada kuslarin
O bitmeyen huznu, apansiz aksam oluslarin
Affedilmez bir zamandir bu, isteksiz, olgun
Her aksam dunyamiza golgesi duser olumun

Biz eli kolu bagli insanlariz cirkin ve zavalli
Kotuluk kusmak icin karanligi bekleriz
Kirletir geceleri turlu pisliklerimiz
Bizim gibisini gormedi evren evren olali
Boyle kotu bir dunyaya bir daha gun dogmamali

UMIT YASAR


Islak Gül

Seninle paylasmak uykularda en buyuk gunahlari
Seninle uyanmak nice cilgin gecelerden sonra
Alir goturur beni kokun uzaklara en uzaklara
Agzin dudaklarimda islak bir guldur sabahlari

Tenin cekiyor beni tenin tutmus saclarimdan
Afrikali kolenim senin, esirinim, mecburunum
Gozlerin degmese gozlerime kahrolurum
Olurum cekersen ellerini avuclarimdan

Donsun basim tutussun damarlarimda kanim
Gel otur yanibasima erisilmez kadinim
Yum iri gozlerini, devir kirpiklerini
Ser onume bir hazine gibi guzelliklerini

Sana en muhtac oldugum su anda gel
Yasamak olsan da gel, olum olsan da gel.

Umit Yasar OGUZCAN

Yelkensiz Gemi




'Kal' deseydin, kalırdım. Demedin oysa...

Kuru bir 'Bitmesin'den başka hiçbir şey demedin.
Öyle kuru, öyle soğuk, öyle uzaktı ki, ondaki anlam!
Bu kadar kolay mıydı her şey, bu kadar yakın mıydık uçuruma?
Savunmayacak mıydın sevgimizi?
'Kal' diye haykırmayacak mıydın ardımdan?

Düşündüğüm bu değildi...
Hayal ettiklerim, beklediklerim başkaydı senden,
Mücadele beklemiştim oysa...
Yelkensiz olan gemimizi kıyıya ulaştırırız sanmıştım...
Kıyıya ulaştırırsın sanmıştım...
Oysa, onu denizin ortasında savunmasız bırakmama göz yumdun...
Bu kadar yıpratıcı olamazsın...
Oysa, bir anlam olmalıydı yaşadıklarımızda!
Paylaşılan duyguların bir anlamı olmalıydı.
Yüreğimdeki martıların bir anlamı olmalıydı.
Beynimizdeki melodilerin, aramızdaki çekimin,
Geçen akşamki sohbetin bir anlamı olmalıydı.
Duygularımızın bir anlamı olmalıydı.

Yüreğimdeki tüm martıları uçurdun şimdi...
Hangi yöne gittiler bilmiyorum,
Geri dönerler mi bilmiyorum.
Dünya boşaldı mı ne!
Neden bu kadar sessizleşti birden yaşam,
Neden artık parlamıyor yakamozlar gözlerimde?
Neden artık rüzgar esmiyor,
Her şey seninle mi kaldı yoksa?
Mantığım... Mantığımı bana bırak lütfen, ona ihtiyacım var.
Bazı şeyleri anlamak için ona ihtiyacım var!
Evet! Ben istedim ayrılığı, çıkmaz yollara yönelen bendim,
Kucağında bir yığın noktayla karşına çıkan bendim...
Kahretsin! Bunu neden yaptığımı bilmiyorum.
Ve senin buna nasıl göz yumduğunu...
Tıpkı balkondaki akasyaları sularken,
Fazla sudan dolayı sararacaklarını bilmediğim gibi...
Su, onun için hayat olmalıydı oysa...
Ve... Sen de benim tutunacak dalım!

Bazı şeyler vardı aramızda biliyorsun,
Olmaması gereken ama daima varolan.
Farklı uçlardaydık seninle,
Farklı mevsimleri seviyorduk, farklı zamanlarda....
Sen büyük fırtınalara vardın, bense lodostan bile ürküyordum..
Oysa başardığımız şeyler vardı her şeye rağmen,
Daha doğrusu öyle sanıyordum...
Binlerce yıldız arasında,
Ayın güzelliğini gösterebilmekti tek amacım...
Yıldızları söndürmekti... Sorunları yok etmekti...
'Bitti' deyişim öylesine bir şeydi, öylesine, sıradan, şakacıktan...
'Hayır' demeliydin!
Hatta kıyametler koparmalıydın yüreğimde,
Hendekler açmalıydın yoluma gidemeyeyim diye.
Sahip çıkmalıydın gözlerimdeki ay'a sevgimiz diye...
Beni yolumdan alıkoymalıydın...
'kal' demeliydin... Defalarca 'kal' demeliydin...
Oysa, demedin...

Belki de senin çiçeklerin çoktan solmuştu ve ben
Akasyaları kışın yaşatmaya çalışmakla hata etmiştim...
Belki böylesi daha iyi oldu...
'Kal' deseydin kalırdım... Hem de seve seve kalırdım.
Martılarla kalırdım. Yakamozlarla kalırdım.
Demedin oysa!
Bilir misin?
Kaç çığlık olup yıkıldı yüreğim giderken...
Bilir misin?
Nasıl bir cana hasretti yüreğim, yolumdan döndürecek...
Bilir misin?
Nasıl zor oldu ardıma bakmadan çekip gitmek...
'KAL' desen kalacaktım...




DEMEDİN OYSA! !
Fatoş Yıldız









Son düzenleyen Blue Blood; 4 Şubat 2006 13:30 Sebep: Flood yapmayınız..