Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Ocak 2006       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  ç1.jpg
Gösterim: 665
Boyut:  6.6 KB
Anzak Koyu saat : 2:00

Üç savaş gemisi (Queen,Prince of Wales, London), Kabatepe'deki buluşma noktasına varır ve küçük tekneleri indirmek üzere makinalarını durdurur. İlk saldırıyı düzenleyecek olan 1500 Avustralyalı sessizce güvertede toplanır. Filikalara binerler.

Anzak Koyu saat : 4:00

Kıyıdan 2750 metre kadar uzaktırlar. Palamarlar çözülür, savaş gemilerinin kara gölgeleri yavaşça açığa doğru uzaklaşır. Bir dizi römorkör teknelere kıyıya kadar eşlik eder. Kıyıda yaşam belirtisi yoktur. Römorkörler kıyıya 175 ya da 275 metre kala palamar çözerler,denizciler küreğe geçer. Şafak sökmek üzeredir.
Ad:  ç2.jpg
Gösterim: 568
Boyut:  6.8 KB

Anzak Koyu saat : 5:00
Birden bire yamaçlardan bir roket yükselir, peşinden tüfekler ateşlenir. Askerler teknelerden atlar, kıyıya kalan 45 metrelik mesafeyi kendi çabalarıyla aşacaklardır. Vurulan ve boğulanlar dışında çoğu suyu aşıp kıyıya ulaşmayı başarır. Süngüler takılır, Anzaklar ve Türkler birbirine girer.Türklerin sayısı azdır ve Anzaklar bir kaç yüz metre ilerler. Daha sonra tepelerden yoğun bir Türk ateşi başlar. Birbirinden bağımsız ona yakın boğuşma görülür, birlikler birbirine karışır, haberleşme çöker. Küçük Avustralyalı gruplar içeriye doğru iki mil kadar yol almışlardır; ancak geriye kalanların çoğu yarlar ve dik yamaçların dibinde, kıyıya çakılıp kalmışlardır.

Şimdi herkes çıktıkları kumsalın Kabatepe olmadığının farkındadır. Bilinmedik bir akıntı karanlıkta gemileri bir mil kuzeye sürüklemiş, böylelikle Anzaklar Sarıbayır Tepeleri'nin topraklarına çıkmak zorunda kalmıştır. Olanlar Türkler için de şaşırtıcıdır; onlar da böylesi bir saldırıya karşı koymak için herhangi bir plan hazırlamamışlardır. Kabatepe'den hala kıyıya hakim durumdadırlar, tırmanmaya çalışan Avustralyalıları geri püskürtürler ancak teknelerin tesadüfen girdikleri koy görüş ve menzil dışındadır.
Ad:  ç3.JPG
Gösterim: 676
Boyut:  37.4 KB
V Kumsalı: (Ertuğrul Koyu) saat : 5:00
İngilizler Hunter-Weston komutasındaki 29.tümen (takviyelerle birlikte) Seddülbahir yakınlarında 5 ayrı noktaya çıkmakla görevliydi. Plan: Kalenin bulunduğu kumsala denizden açılacak güçlü baraj atışıyla, ingiliz askerlerinin karaya çıkarken karşılaşacakları (Türk) savunma hattı kaldırılmış olacaktı. Albion Savaş Gemisi saat 5:00 da koyu ve orada bulunan köyü inanılmaz yoğunlukta bir top ateşine tutar. Kıyıdan hiçbir ses gelmez. River Clyde kıyıya doğru yola çıkar, geminin yanında 20 kadar ufak tekne vardır. Küçük tekneler akıntıdan dolayı çok zorlanır. River Clyde (gelen emirle) zaman zaman onları beklemek zorunda kalır.

Ad:  ç4.jpg
Gösterim: 668
Boyut:  7.6 KB
V Kumsalı: (Ertuğrul Koyu) saat : 06:22

River Clyde 6:22 de büyük bir gürültüyle karaya oturur. Kıyıyla arasında mesafe kaldığından dolayı askerlerini direk gemiden indiremez. Bu arada ufak teknelerden ilki karaya birkaç metre kala kurşunların hedefi olmaya başlamıştır.
River Clyde'da Yarbay Unwin güçlüklerle boğuşmaktadır. Gemiden askerlerini indirebilmek için eline halat alarak kaptan köşkünden ayrılır. Gemiyle kara irtibatını kurabilmek için iyi bir denizci olan Williams'la beraber kıyıya yüzer. Ateş hattında layterleri yan yana bağlayarak kıyıyla aralarında köprü kurarlar. Askerlerin gemiden boşalmasıyla korkunç bir can pazarı başlar. Ufak tekneler ölü doludur. O sırada Williams da vurulur. Layter Unwin'in elinden kaçar ve o tekrar layterleri yerleştirmeye uğraşır. Askerler o sırada gemiden çıkıp düşmanın korkunç ateşi ile burun buruna geliyorlardır. Bu atmosfere ve yorgunluğa daha fazla dayanamayan Unwin bayılır. Sonra tekrar aşağı inmeye çalışır ve tekrar bayılır ve gemiye götürülür.
Ad:  ç5.jpg
Gösterim: 726
Boyut:  14.4 KB

Anzak Koyu saat : 06:30
Mustafa Kemal şafaktan beri yedekleriyle birlikte Kilitbahir yakınındaki Boğalı'da beklemiş, saat 6:30 da da taburlardan birini güneye, Anzaklara karşı gönderme emri almıştır. Hemen askerlerini alıp yola koyulur.

Anzak Koyu saat : 07:00
Saat yediye doğru Anzak'lı genç bir subay ve iki izci kıyıdaki üç yarı aşmayı başarır, artık üçbuçuk mil ötedeki asıl hedeflerini, boğazın sakin sularını görürler. Bir başka grup da Conk bayırı'nın yarısına kadar tırmanmayı başarır. Mustafa Kemal Sarıbayır Tepelerinden aşağı baktığında savaş ve nakliye gemilerini görür. Askerlerine dinlenmelerini emreder, kendisi de yanına üç subay alarak Conkbayırının eteklerine doğru gider.

Anzak Koyu saat : 08:00

Saat sekiz olduğunda kıyıda 8000 asker vardır. Türkler geri çekilmiştir. Anzaklar arasında güven duygusu hakimdir. Subaylar daha düzgün bir ilerleyiş için adamlarını toplamaya başlar. Burada kendilerine doğru koşan Türk askerlerini görür,cephaneleri kalmamış bu askerlere süngü taktırır ve yere yatırır. Onlara çok yakın olan Avustralyalılar Türk askerlerinin savaş düzeni aldıklarını görünce peşlerinden gelmeye tereddüt edip sipere girerler. Onlar tereddüt ederken Mustafa Kemal emir subayını geriye, tepenin öbür yamacındaki taburu getirmeye gönderir. Ardından elindeki en iyi taburu 57.Alay'ı getirtir, çarpışmaların en yoğun anında da emri altındaki Arap Alayı'nı ateş hattına sürer. Tümen Komutanı olarak böyle bir emir yetkisi olmamasına rağmen, yaptıklarını Esad Paşa' ya iletmesi öğleni bulur. Esad Paşa'dan 19.Tümen'in üçüncü ve son alayını ateşe sürmek için izin alır. Kemal geri döndüğünde tüm Anzak cephesinin komutasını almıştır. 57.Alay kısa sürede yok olacaktır. Böylece vahşi karmaşa öğle saatleri boyunca sürer, kesin olan İtilaf Devletleri'nin karaya çıktığı ve her geçen saatle birlikte durumlarını güçlendirdikleridir.

Ad:  ç6.jpg
Gösterim: 558
Boyut:  15.4 KB
V Kumsalı : (Ertuğrul Koyu) saat:09:30
Hava komodor Samson o sırada uçağı ile Seddülbahir üzerinden geçerken kıyıda 50 mt. bir şerit boyunca denizin kana bulandığını görür.

Dünyada ilk kez uçakla 50 kiloluk bombalar Türk askerlerine atılacaktır. Hava komutanı Samson uçağın yanında.
Kayıplar yüzlercedir.Karaya çıkmayı başaran askerlerden 200 kadarı kıyıda kumdan küçük bir topuk arkasına gizlenir. Önlerindeki dikenli tellerin üstleri, Türk siperlerine saldırmak isteyen askerlerin cesetleriyle dolmuştu. Bin kadar asker River Clyde'ın içine adeta haps olmuştur. Kimse dışarı çıkıp vurulmak istemiyordur.Euryalus Kruvazörü'nün güvertesinde, gelişmelerden hiçbir bilgisi yoktur ve bu nedenle planın 2. aşamasını uygulamaya koyar. Tuğgeneral Napier askerin asıl bölümüyle karaya çıkma emri alır. İlk saldırıdan geriye kalan 6 tekne nakliye gemilerine yanaşır, ölü ve yaralıları bıraktıktan sonra tekrar kıyıya dnmeye hazırlanır. Bu sırada Napier teknelerden birine atlar ve kıyıya doğru yol alır. River Clyde'dan bağıran askerler kıyıya çıkmanın imkansız olduğunu söylerler.Napier denemeye kararlıdır. Fakat kıyıya ulaşamadan ölür. Napier'in denemesi Seddülbahir Çıkarması'nın sonunu belirler. Bu sırada yarımadanın ucunda İlyas burnu çevresinde düzenlenen çıkarmalar başarılı devam eder. İki köprü başı tutarlar ve Hunter-Weston takviyelerini öğlene doğru bu bölgelere yönlendirir.

S Kumsalı : ( Hisarlık Burnu )
Doğuda, Morto koyunda birlikler neredeyse hiç kayıp vermeden, Eski Hisarlık Burnu'ndaki yamaçlara yerleşirler.

Y Kumsalı : ( Zığındere )
En ilginç sahneler batıda yaşanır. Hamilton her yerden millerce uzak bu bölgeye 2000 kadar asker çıkararak Türklere pusu kurma niyetindedir. Karaya çıkanların görevi güneye doğru yürüyerek, Türklerin arkasından dolanıp, onları çember içine almak daha sonra yarımadanın ucuna (V Kumsalı'na) çıkanlarla birleşmekti. Böylece Türk'lerin merkezle olan bağları kesilmiş olacaktı. Çıkılan yerde kumsal yoktur. 70 metre bir tepe tırmanılır. Rahat bir bölgedir. Düşman yoktur. Arkadaşlarının, yürüyüşle bir saat mesafede, Seddülbahir ve İlyas Burnunda öldüklerinden haberleri yoktur. Oturur rahatça mola verir, çay içerler. Oysa Y kumsalındaki İngilizlerin sayısı yarımadanın güneyindeki tüm Türkler'den fazladır.Karaya askerle birlikte çıkan iki albay (Albay Koe ve Albay Matthews) gün boyunca Y Kumsalından Euryalus'a bilgi ve talimat isteyen mesajlar gönderirler. Ancak Hunter-Weston'dan yanıt gelmez. Bu trajik koşullar gün boyu sürer. Bir çıkmazın içine girilmiştir.

V Kumsalı: (Ertuğrul Koyu) saat : 16:00 - 17:30

İlyas Burnu'nda her üç tugay komutanı da kaybedilmiştir; yerine gelen iki albay da kısa sürede öldürülür. Karar vermek ve hareket etmek kıyıdaki küçük rütbeli subaylara kalmıştı. Gemiler, sık sık kıyıya yaklaşıp ateş ederler. River Clyde'da kalan askerler bir deneme daha yapar ve kıyıya ayak basarlar. Yeni çıkanlar topuğun arkasında gizlenen askerlerle birleşirler.
Türk tarafından gelen yoğun ateşle hareket edemezler ve beklerler.
Ad:  ç7.jpg
Gösterim: 546
Boyut:  5.2 KB
S Kumsalı : ( Hisarlık Burnu )

İngiliz komutan hala iki mil yürüyüşle Seddülbahir'e gidemeyecek kadar güçsüz olduğunu düşünür. Zaten böyle bir deneme de yasaktır.

Y Kumsalı : ( Zığındere )
Beklenen olur ve Türkler ,batan güneşin ışığında, ngiliz askerlerinin rahat bir 11 saat geçirdikleri Y Kumsalı'na (köprübaşına) saldırırlar. Saldırılar tüm gece devam eder. Sabah İngilizler ölü ve yaralı toplam 700 kayıp vermiştir. Albay Koe ölmüştür ve askerleri yamaçtan aşağı inerek kıyıya ulaşmaya çalışır. Bu arada aynı cephede albay Matthews olanlardan habersizdir. Savaşa devam eder,süngü saldırısını püskürtür. O zaman anlar ki mevzilerin bir bölümü terkedilmiştir ve hemen geri çekilme emri verir. Bu sırada Türkler de yenildiklerine karar verip çekilirler.
Böylece İngilizler Y kumsalından çekilirken tek bir mermi sesi duymazlar ve ayrılırlar.

V Kumsalı: (Ertuğrul Koyu)
25 Nisan akşamı River Clyde'dan kalan askerler, Türklerin ateşinin hafiflemesiyle kayıp vermeden kıyıya inerler. Gece yarısı İngilizler ilerleyebilecek, hatta yarımadanın ucundaki Türkleri yok edebilecek güçtedirler. İlyas Burnu'nda altıya bir üstündürler. Fakat emir verebilecek rütbeli subay yoktur ve gece saldırısı olabileceğinden korkarlar. İlyas Burnu'nu koruyan 2000 Türk'ün yarısı ölü yada yaralıdır. O gece hiçbirşey olmaz ve gölgelere ateş edilir. Güneşin doğmasını beklerler. Böylece ilk günün bilançosu her iki taraf için ağır olmuştur.
Son düzenleyen Safi; 15 Kasım 2016 04:15