CENNETİN GÖZYAŞLARI
Ne düşteyim ne gerçekte
gündüzler yok işte
geçiyor gecelerim sensiz
ölüyor gözyaşlarım kefensiz
hayallerimin hayallerini
ellerimin ellerini
gözlerimin gözlerini
bilmediğide yetmedi
ne olursa olsun bitecekti
geçecekti bu tanımsızlığın bedeli
yalnızlıklar hep olduğu gibi yalan
şimdi ikimizde bir başına ve yorgun solan
habersiz mi geldi beklemediğim sessizlik
sensiz bir cümlenin sonu olduğu gibi bitti sevgiler
veda ederken aşkın ateşi gibi
suskun kalır sözler kelimeler
sen bilmezsin tükenir gözler
biliyorum sonu var bunun
sadece senden uzakta sensizim
o an biliyordum aslında senin bana geç
benim sana erken kaldığımı
gecelermi uzadı sanki
sence karanlığın geçmemesinin sebebi başka ne olabilirki...
erken geldi galiba siyahın mevsimi
aradığımı bulamıyorum ki bu belirsizlik mi
sanırım yenilmem bu bitmez geceler yüzünden
ben henüz aradığıma erişememişken
gözlerim rüya gemisini çoktan geride bırakmış
etrafımı izliyorum şaşkın ve korkakça
anlıyorum ki o kadar çabama ragmen
yine erişmek istediğim his beni farketmemiş bile
çünkü onun için ben
bir türlü kendisine görünemeyen
bedenini terk etmiş bir ruhum
bunu gören yapraklar başlıyor gözyaşları dökmeye
nehir akıntısının hızını artırıyor korkutup ürkütürcesine...
kopan fırtınalardan haykırışlar duyuyorum
acı çığlıklar geliyor kulağıma korkuyorum
derken bir günü daha geçiriyorum
zamansız acımasız ve yalnız
yine ben sensiz ve tek
sense ölümlülerin arasında zamanını doldurmayı bekleyen bir yürek..
BU NEDENLE CENNET BİR TÜRLÜ AĞLAMAYA SON VERMEYECEK ....
UMUT TOPAL..