Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #1092

NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
23 Temmuz 2007       Mesaj #1092
NiliM - avatarı
Ziyaretçi


Bir varmış, bir yokmuş. Büyük bir ülkenin heybetli bir padişahı varmış. Astığı astık, kestiği kestikmiş. Böyle olmasına rağmen bir tek sevgili şehzadesine sevgisini gösterirmiş. Onun üzerine titrermiş, bir dediğini iki etmezmiş.

Bu kadar üzerine düşülmesine ve onca yardımcısı olmasına rağmen, günün birinde şehzade kaza geçirmiş. Görünmez bir kaza olduğu için şehzade daha çok yara almış. Oğlunun bu halini gören padişah, çabucak atını hazırlamış ve yola koyulmuş.

Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Karşısına bir tane çeşme çıkmış. Hemen atını durdurup, su içmeye gitmiş. Su içerken, oradaki güvercinlerden uzun olanı hemen dile gelmiş ve konuşmaya başlamış.

“ Ey ulu padişah! Oğlunun hasta olduğunu ben de yeni öğrendim. Ama bu derdin çaresini sadece ben biliyorum. Eğer bana ak güvercinin ak sütünü getirirsen sana yardım ederim” demiş. Ve padişah oracıkta kabul etmiş. Tekrar atına atlamış ve yollara düşmüş.

Az gitmiş, uz gitmiş. Karşısına yine bir tane çeşme çıkmış. Padişah durdurmuş yine atını ve çeşmenin başına gelmiş. Su içeyim derken, yine karşısına bir tane kuş çıkmış. Bu ak güvercin olabilirmiş. Bunu öğrenmek için hemen sormuş ve sahiden de kuş, ak güvercinmiş. Bir solukta olanları anlatmış. Ak güvercin seve seve yardım edermiş ama onun da bir şartı varmış.

“Ey ulu padişah! Bana durmadan kötülük eden kara kuşu bulup, onu kafese atarsan sana sütümü veririm demiş.”

Padişah hemen atına atlamış ve tekrar yollara düşmüş. Az gitmiş uz gitmiş. Sonunda kara kara ağaçların bulunduğu bir yere varmış. Burada bütün hayvanların rengi kara imiş. Derken, kara kuşu görmüş. Hemen tuzağını hazırlamış ve kara kuşu kafese atmış.

Padişah gönlü rahat bir şekilde atına atlamış. Önce ak kuşun bulunduğu çeşmeye sonra da, uzun güvercinin bulunduğu çeşmeye gitmiş. İkisinin de istediklerini karşıladığı için, şehzadenin iyileşmesi için gereken suni deriyi almış. Hemen doktorları çağırmış ve şehzadenin yaraları bu deri sayesinde kurtulmuş. Sonra da padişah ve oğlu mutlu bir hayat sürmüş.