Arama

Özlü Sözlü Doğrular - Tek Mesaj #46

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ocak 2006       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Söylenmiş olanın, söylenenin ve yazılan her-şeyin, üstü çizilmeli aynı zamanda.(Bunlar da ve "bu" da dahil).Değilmi ki insanlık denilenin tarihi, yanlışlamalardan ibarettir, o zaman havaya savurur gibi konuşmalı sözleri ve kaygısızca acıyı yaşamadan,ilenmeden, sakince oturup havada süzülürken kaybolmalarını seyretmeli.Ya/da; suyun üzerine yazarmış gibi sıralamalı sözceleri sayfalar üstüne ve geçip karşısına sularda "oynaşmalarını" (ne hoş bir sözce "diyesim" geliyor) seyretmeli onların.
Bunlar yapılmadığı zaman;bu biçim-biçem ve içerikte yazılıp-s-öylenmediği, okunup anlaşılmaya çalışılmadığı sürece, söyleyip yazan, okuyup anlamaya çalışan "özneler", sosyo-kültürel sürecin birer OYUN-CAĞI haline dönüşmekten kurtulamazlar. DİL denilen, "sahtekarın" girdabına kapılıp, ruhlarını der-iin sarsıntılardan kurtaramazlar.
(Hoş böyle olup/olmaması da "fark-etmez" ;ki iş-bu parantez içi, bir "KARA-LAMA" hareketidir.Kendi üzerine de evrilip devrilen bir karalama)
Sözcelere, sözle "vurmak" ;ve sözcelere sözlerle vurmaya devam edildikçe yürek "denilenin" ferahlaması gelecektir.Şiir denilen sözlerin "bittiği" yerde başlamaz mı zaten?