Arama

Atatürk Müzeleri - Tek Mesaj #4

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ocak 2006       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ATATÜRK MÜZELERİ

Antalya - Atatürk Müzesi
1930 yılı Mart ayının başlarında Atatürk İzmir'deydi. Havalar soğuk gidiyordu. Antalya'nın ılık ikliminde bir hafta dinlenmeyi düşündü. 5 Mart 1930 günü, karayolu ile, İzmir'den Antalya'ya hareket etti. Isparta, Burdur derken, 6 Mart 1930 günü öğleden sonra, Antalya'ya geldi. Kepez'den şehre kadar halk, yolun iki yanını doldurmuştu. Saat tam 16. 00 da Tophane Meydanına gelen Atatürk'e armağan etmişlerdi. Köşkün önü mahşerdi. Atatürk, kısa bir süre Köşk'te dinlendikten sonra balkona çıktı. Halk çılgınca alkışlıyordu. Atatürk, burada kısa bir konuşma yaparak Antalyalılara teşekkür etti. O akşam Türk Ocağındaki toplantıya katılarak gençlerle memleket sorunları üzerine görüştü. Gece yarısına doğru Köşküne çekildi.
Atatürk, Antalya'da 12 Mart 1930 sabahına kadar tam bir hafta kalmıştı. Bu süre içinde Antalya'da geziler yaptı. Müzeleri, eski eserleri gezdi. Narenciye bahçelerinde üreticilerle görüştü. Dinlendi. 12 Mart 1930 sabahı saat 10 da arkadaşlarıyla birlikte Ankara'ya döndü.
Atatürk, Antalya'ya 10 Şubat 1931 günü öğleye doğru tekrar gelmişse de o gün Antalya'da kalmamış, İzmir'den beri kıyıları tarayarak gelen Ege'de o gün Antalya'da kalmamış, İzmir'den beri kıyıları tarayarak gelen Eğe Vapuru ile Silifke'ye geçmişti. Atatürk'ün, Antalya'ya üçüncü ve son gelişi, 1935 yılı Şubat ayına rastlar. Atatürk 16 Şubat 1935'te Ege Vapuru ile İzmir'den hareket etmiş, 18 Şubat 1935 Pazartesi günü saat 13. 30'da Antalya iskelesine çıkmıştı. Yanında kız kardeşi Makbule Atadan, Nebile Hanım, Prof. Afet İnan, Fahrettin Altay, Nuri Conker, Cevat Abbas Gürer, yaverler ve başkaları vardır. İskeleden faytonlarla doğruca Köşküne gelen Atatürk, burada akşama kadar dinlendi. Akşam Erenkuş'a oradan tekrar köşke geldiler. Geceyi Köşkte geçiren Atatürk, ertesi günü gece saat 22. 30 da Ege Vapuru ile Taşucuna hareket etti.
Antalyalıların Atatürk'e hediye ettikleri Atatürk Köşkü, iki katlı, üzeri kiremit çatı, taş bir yapıdır. Girişinde uzun bir hol, holün sağında bir salon, bir oda, banyo ve mutfak, solonda da iki oda ve üst kata çıkan merdiveni vardır. Üst katta ise, holden ayrı olarak birisi balkonlu olmak üzere yedi odası vardır. Atatürk merdivenin karşısındaki odada yatmıştır.
Atatürk'ün ölümünden sonra, Antalya Atatürk Köşkü, Özel İdareye geçmiş, 1939 da Akşam Kız Sanat Okulu ve Kız Enstitüsü binası olara kullanılmıştı. 1952 yılında Tarım Bakanlığına devredilen Köşk, son yıllara kadar Teknik Ziraat Müdürlüğünün büroları olarak kullanılmıştır. 1980 yılından sonra Kültür Bakanlığına devredilin Köşk, onarılmış, Atatürk Müzesi olarak ziyade açılmıştır


Balıkesir - Kuva-yi Milliye Müzesi Tarihçesi
Kuva-yi Milliye Müzesi oluncaya kadar, Belediye Binası olarak kullanılan bina, 1840 yılında Karesi Sancağı Defterdarı Giridizade Mehmet Paşa'nın konağı olarak yaptırılmış, daha sonra 1800 yıllarında bir yangın sonucu yok olmuş, yerine torunu Halit Paşa konağı inşa ettirilmiş ve Kurtuluş Savaşı esnasında önemli hizmetlerin verildiği bir mekân olmuştur.
15 Mayıs 1919 yıllarında İzmir'in işgali akabinde, 16 Mayıs 1919'da Balıkesirlilerin toplanarak silahlı mücadele kararının alındığı ve Kuva-yi Milliye ateşinin parladığı bu bina uzun yıllar II. Kolordu Komutanlığı'na ve Ali Hikmet Paşa'ya da karargâh vazifesi görmüştür. İzmir Şimal Cepheleri Heyeti'nin çalışma merkezi olmuştur. Konağın kompleksi içinde bulunan ve 1913 yılında "Okuma Yurdu" olarak açılan ve yine 18 Mayıs 1998'de "Milli Mücadele Tarihimiz Kitaplığı" olarak hizmete giren binada 6 Şubat l923 tarihinde Balıkesir'e ilk gelişlerinde Büyük Atatürk de kalmıştır.

Kuva-yi Milliye Müzesi
Milli Mücadele çalışmalarına karargâhlık etmiş eski belediye binasının, müze olarak açılması için Belediye l985 ve l986 yılında harekete geçmiş ve iki meclis kararı çıkarmıştır. Daha sonra bu binanın süresiz kullanım hakkı Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler Genel Müdürlüğü'ne devredilmiş ve bu konuda Balıkesir Valiliği ve Belediye Başkanlığı arasında protokol imzalanmıştır.
Daha sonra 1987 yılında Müze Müdürlüğü'nün kurulmasından sonra, restorasyon çalışmalarına hız verilmiş, ve eser toplama çalışmaları bitirildikten sonra, müze 6 Eylül 1996 tarihinde hizmete açılmıştır.

İki seksiyondan oluşan Kuva-yi Milliye Müzesi'nin 120 m²'lik zemin katında; Balıkesir'de Kuva-yi Milliye'nin kurulmasına öncülük etmiş 41 kişinin aldıkları yazılı kararlar, kongrenin kararları, bu kahramanların zatî eşyaları, fotoğrafları ile Atatürk'ün Balıkesir'e gelişlerinde çekilmiş fotoğrafları sergilenmektedir. Yine 120 m²'lik ikinci katında ise, ilimizde ortaya çıkan arkeolojik eserler ile etnografik eserler sergilenmektedir.

Bursa - Atatürk Müzesi
Çekirge Caddesi üzerinde bulunan binanın 19.yüzyılın sonlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Köşk bodrum ve çatı katının dışında iki katlıdır. Atatürk'ün Bursa'yı ikinci ziyaretinde (20-24 Ocak 1923) Bursa Belediyesi bu binayı Miralay Mehmet Bey'den satın alarak kendisine hediye etmiştir. Bundan sonra Atatürk Bursa'yı ziyaretlerinde bu evde kalmış, 1938 yılından sonra Bursa Belediyesi tarafından T.C. Emekli Sandığı'na satılmış, 6.2.1968 tarihinde Emekli Sandığı köşkün kullanımını Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne devretmiştir. 29 Ekim 1973 tarihinde Cumhuriyet'in 50.yılında müzeye dönüştürülerek ziyarete açılmıştır.
I. Kat: Girişin sağında kabul salonu, solda yemek salonu ile buraya açılan dinlenme odasından meydana gelmiştir.
II. Kat: Sağda yatak odası, solda çalışma odası ve çalışma odasının sağ yan tarafından geçilerek limonluk bölümüne ulaşılır. Bodrum kat, mutfak ve hizmet için kullanılmıştır. Köşkün eşyalarının tamamına yakını Atatürk'ün kullandığı orijinal eşyalardır.

Çanakkale - Eceabat Çamyayla Atatürk Karargahı
Çanakkale Savaşlarını başlangıç yallarıydı. Sofya'da Ateşemiliter olan Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk), Osmanlı Devleti'nin hızla birinci Dünya Savaşı'na girmekte olduğunu görmüş, Başkomutanlıktan, memlekette faal bir görev verilmesini ısrarla istemişti. Bu ısrar karşısında onu 20 Ocak 1915'te, Tekirdağ bölgesinde yeni kurulmakta olan 19. Tümen Komutanlığına tayin ettiler. Atatürk, kısa sürede bu tümeni kurmuş, 25 Şubat 1915'te, Çanakkale Savaşlarına katılmak üzere Eceabat'a gelmiş, burada ikmal yaptıktan sonra, 18 Nisan 1915'te Çamyayla (Bigali) köyüne gelerek, bir köy evini Karargah yapmıştı. Bir hafta sonra savaş başlamış, Atatürk Conkbayırı ve Arıburun'da üstün düşman kuvvetlerine karşı, taarruz ve savunma savaşları yaparak, kahramanlığı, cesareti ve kazandığı zaferlerle bütün dünyanın dikkatlerini üzerine toplamış, 1 Haziran 1915'te albaylığa yükseltilmiştir. Atatürk bu günlerde Çamyayla'daki karargahında oturuyor, taarruz planlarını bu karargahta hazırlıyor, buradan cephenin en ön saflarına gidiyordu.
Çanakkale Zaferi'nden sonra, bir kahraman olarak 10 Aralık 1915'te İstanbul'a döndü.
Çanakkale savaşlarından sonra, Atatürk'ün Çamyayla'daki Karargahı yine eski sahiplerini elinde ev olarak uzun yıllar kullanıldı. Bu evde Atatürk'ün günlerce en uzun gecelerin geçirdiğini, petrol lambalarını sabahlara dek yandığını herkes biliyordu. O gün kullanılan eşyalardan tek bir masa kalmıştı. Atatürk bu masaya dirseklerini dayayarak, kim bilir kaç gece düşünmüş, haritaları işaretlemişti. Sonunda, (Çamyayla Atatürk Müzesi Kurma Komitesi) adıyla bir komite kuruldu. Bu komite ilk iş olarak, 1969 yılında evin dış kapısı üzerine (M. Kemal Atatürk'ün 1915 tarihindeki 19.cu Tümen Karargahı) ibaresini taşıyan bir levha yerleştirdi. Evin sahiplerinden satın alınarak müze haline getirilmesi isteniyordu. Sonunda bu işte oldu.
Atatürk'ün Çamyayla Karargahı, Kültür Bakanlığına devredildi. Bakanlık, evi onartarak 1973 yılında ziyarete açtı. Atatürk'ün Çamyayla Karargahı iki katlı ve bağdadî olarak yaptırılmıştır. Dış kapısından küçük bir avluya girilmektedir. Alt katta biri büyük, öteki küçük iki odası vardır. Buradaki tahta bir merdivenle üst kattaki salona çıkılır. Salona açılan üç kapıdan ortadaki en büyük oda, Atatürk'ün çalışma odası sağdaki yatak odasıdır. Diğer oda yaverine ayrılmıştır. Odaların tavan ve döşemeleri tahtadır. Atatürk'ün masası, çalışma odasındadır.
Karargah Müzesi, Atatürk'ün resimleriyle ve sonradan buraya getirilen eşyalarla sergilenmiştir.



Denizli - Atatürk ve Etnografya Müzesi
İlimiz merkezi Uçancıbaşı Mahallesinde bulunan ve bugün müze olarak kullanılan binanın yapım tarihi ile ilgili kesin bir belge yoktur.
Ancak 19.yy. sonlarında Rum asıllı ve sonradan Türk tabiyetine geçen Kimon Vandazoflus tarafından yaptırıldığı halk bilgilerinden anlaşılmaktadır. Yapı iki katlı olarak inşa edilmiş olup, her iki katta da orta sofaya açılan odalardan oluşmaktadır. Üst katın boydan boya uzanan sofası giriş cephesinde bu cepheyi hareketlendiren çıkma bir balkonla açılır. Arka cepheye ise, iki kat boyunca yükselen ve sonradan ilave edildiği anlaşılan bölüme açılmaktadır.
Ana duvarları kâgir, ara duvarlar ise ahşap karkas tekniğiyle yapılmıştır. Binaya giriş, ön ve arka cephede bulunan ve aynı özelliklere sahip çift kanatlı ahşap kapılardan sağlanmaktadır. Pencereler dikdörtgen şeklinde ve basık kemerlidir. Sürgülü çerçeveli pencereler, dıştan iki yana açılan kepenklerle korunmuştur. Üst örtü kırma çatı olup Marsilya tipi kiremit ile örtülüdür. Zemin kat duvarlarının üst kenarlarındaki alçı silmeler ile üst kat tabanı taşıyan ahşap direklerin üzerlerini örten yivli ve Meander bezemeli silme başlıklı dekoratif köşe payelerinden başka süsleme bulunmamaktadır. Binanın üst katında etnografik nitelikteki kültür varlıkları sergilenmektedir.
Ayrıca Atatürk'ün Denizli'ye geldiğinde kaldığı ev de müzeye dönüştürülmüştür. Burada gardrob, pirinç başlıklı karyola, divan ve barok stili bir çalışma masası teşhir edilmektedir. Odalardan biri de Denizli yöresinin geleneğine uygun olarak döşenmiştir.

Diyarbakır - Atatürk Köşkü
Diyarbakır Atatürk Köşkü, Diyarbakır surlarının 2, 5 Km. güneyindedir.
Atatürk, Çanakkale Savaşından sonra 1916 yılı şubat ayı sonlarında 16. Kolordu Komutanı olarak Doğu, cephesinde görevlendirilmiş, 14 Mart 1916 günü Kolordu Karargahı olan Diyarbakır'a gelmiştir. Diyarbakır surlarının dışındaki Semanoğlu Köşkü Atatürk'e verilmiştir. Atatürk 27 Mart 1917 tarihine kadar bu köşkte kalmıştır. 1917 yılı Mart ayında 2. Ordu Komutanı olarak Diyarbakır'a tekrar gelen Atatürk, bu kez Mardin Kapısı dışındaki Pamuk Köşkünde kalmıştır.
Diyarbakır Belediyesi 5 Nisan 1926 günü aldığı bir karala Atatürk'ü fahri hemşehrileri olarak seçmiş ve Diyarbakır'a ilk gelişlerinde kaldığı Semanoğlu Köşkünü kendisine hediye etmiştir. Köşk o günden sonra Atatürk Köşkü olarak tanınmıştır.
Diyarbakır Atatürk Köşkü, Diyarbakır evleri tipinde geniş eyvanlı siyah-beyaz kesme taşlardan yapılmış örneklerinden biridir. Eyvanın duvarındaki mermer sebilden havuza dökülen sular, köşke serinlik vermektedir. Girişin sağındaki küçük kapı mutfağa solundaki kapı da çay ocağına açılmaktadır. Üst katta çalışma ve yatak odaları vardır.
Atatürk'ün ölümünden sonra, Atatürk Köşkü Diyarbakır belediyesinin korumasında yeniden onarılmış ve ziyarete açılmıştır.


Erzurum - Atatürk Müzesi
Müze Çaykara Caddesi, Çaykara Sokak'ta bulunmaktadır. XIX. yüzyılın sonlarında Erzurumlu bir zengin tarafından konak olarak yaptırılmıştır. 1915-1916 yıllarında 9 ay kadar kısa bir süre için Alman Konsolosluğu olarak kullanılan yapı, 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum'un kurtuluşunu müteakip, Erzurum Valiliği'ne ikametgâh olarak verilmiştir. Vali Mahir Akkaya 3 Temmuz 1919 tarihine kadar burada oturmuş, onun Erzurum'dan ayrılması ile konak boşalmıştır.
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasından sonra kongre için gelmiş olduğu Erzurum'daki bu konağa 9 Temmuz 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile yerleşmeleri, 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün Erzurum Kongresi çalışmalarını sürdürmeleri ile konak, tarihsel bir önem kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'dan ayrılmaları üzerine ev yine vali konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Cumhuriyet'in ilanından sonra 13 Eylül 1924 günü Erzurum'a gelişlerinde, Belediye Başkanı Nazif Bey tarafından Erzurumlu bir kuyumcuya yaptırılan altın anahtar ve evin tapusu şehir adına Mustafa Kemal Paşa'ya armağan edilmiştir.
1930-1934 yılları arasında Erzurum kolordu kumandanlarının ikâmetine verilen konak, Atatürk'ün ölümü üzerine kızkardeşi Makbule Boysan Hanım'a intikal etmiş ve tapu kayıtlarından elde edilen bilgiye göre, onun da ölümünden sonra isteği üzerine 12.10.1944 tarihinde Çocuk Esirgeme Kurumu'na devredilmiştir. Bu kurum tarafından 1980 yılına kadar kullanılan bina 8.5.1984 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.
Bodrum kat üzerine zemin ve birinci kat ile çatı katından ibaret olan bina onarılarak 3.10.1984 tarihinde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Zemin Kat
Taş kemerli çift kanatlı girişten sonra sağda Kazım Karabekir ve Kazım Yurdalan'a ait eşya, belge ve fotoğraflar sergilenmekte olup, bu odadan bir kapıyla Erzurum Müdafai Hukuki Milliye Cemiyeti Başkanı ve Erzurum Kongresi üyesi Raif Dinç'e ait giysiler, silahlar, fotoğraflar ve belgelerin sergilendiği odaya geçilmektedir.
Bu odanın karşısında Anadolu'da yayınlanan Türk Gazetesi Envari Şarkiye'nin, Milli Mücadele Dönemi'nin unutulmaz gazetesi Albayrak'ın ve Erzurum Kongresi bildirilerinin basıldığı matbaa makinasının teşhir edildiği oda yer almaktadır.
I. Kat
Birinci katta merdiven başı sahanlığında Atatürk'ün ikinci kez Erzurum'a gelişlerinde toplu halde çekilen büyük boy fotoğraf ve o yıllara ait koltuk ve sehpalar bulunmaktadır. Buradan geçilen antre kısmından Erzurum Kongresi üyelerinin fotoğrafları ve biyografileri bulunan salona, kabul salonuna ve yatak odasına geçilmektedir.
23 Temmuz Kongre Salonu
Kendi adını verdiği Kongre Meydanı'nda bulunmaktadır. XIX. yüzyıl sonlarında yapılmıştır.
23 Temmuz Kongre Salonu (Atatürk Yapı Meslek Lisesi) binası Güzel Sanatlar Lisesi olarak hizmet vermektedir.
23 Temmuz Erzurum Kongresi, İdadi Mektebi (Lisesi) olarak hizmet veren bu binanın birinci katındaki bir salonda yapılmıştır. 1925 yılında geçirdiği yangında binanın tüm ahşap bölümleri yanmıştır. Yangınından sonra onarılan bina Yapı Sanat Mektebi olarak hizmete açılmıştır. Binanın ikinci katında bulunan bir salon ve salona açılan iki oda Kongre Müzesi olarak düzenlenmiştir. Atatürk'ün başkanlığında gerçekleştirilen Erzurum Kongresi ile Cumhuriyet'in temelleri bu binada atılmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne giden yol bu kongre ile aralanmıştır. Dolayısıyla bu bina Cumhuriyet tarihimizde çok önemli bir yere sahiptir.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı özel müze statüsünde bulunan bu salonda kongre üyelerinin fotoğrafları, biyografileri, o dönemden kalma sıralar ve benzeri kongre belgeleri sergilenmektedir.
Bina U planlı olup, bodrum ve 2 kattan oluşmaktadır. Binanın ana girişi esas alındığında planda ve cephede tam simetri hakimdir. Ana girişle beraber iki girişi daha mevcuttur. Merdivenlerden birinci kata çıkınca tam karşıda Erzurum Kongresi'nin temsili salonu bulunmaktadır. Salondan girince tam karşıda Atatürk heykeli, dört sıra halinde oturma grupları, duvarlarda kongreye hangi illerden delegelerin katıldığını gösteren harita bulunmaktadır. Salonun karşılıklı her iki yanında küçük odalar zamanın mobilyaları ile donatılmıştır.


Eskişehir - Atatürk ve Kültür Müzesi
Şehrin Arifiye Mahallesi'nde bulunan bina 1921 yılında inşa edilmiş ve Temyiz Mahkemesi olarak kullanılmıştır. Zemin ile birlikte iki katlı olan yapının zemini taş, üst katı yığma tuğladır.
1920-1938 yılları arasında onaltı kez Eskişehir'i ziyaret eden Ulu Önder Atatürk'ün anılarını yaşatmak amacıyla düzenlenen ve 1970 yılında açılan müzenin ilk bölümü Atatürk'e ayrılmıştır. Burada Atatürk'ün özel eşyaları, Eskişehir'i ziyaretlerinde kendilerine hediye edilen eşyalar ve kronolojik olarak sergilenen fotoğrafları yer almaktadır.
İkinci ve üçüncü salonda Topkapı Sarayı Müzesi'nden ve yöreden derlenen etnografik eserler, Atatürk'ün Eskişehir'i ziyaretleri ile ilgili fotoğrafları bulunmaktadır.
Bu bölümde ayrıca, yörede "beyaz altın" diye nitelenen lüle taşının yerinden çıkarılışından, işlenişi ve kullanımına kadar geçirdiği safhaları gösteren bir koleksiyon mevcuttur.
Orta salonda ise Atatürk ile ilgili kitaplar sergilenmektedir.
Son düzenleyen f.L.y; 30 Ocak 2006 10:29