kimbilir
ne öyküler yazıldı sana dair,
yüreğin laflaması gibi
kalemden dökülen..
kırmızıya bulandı bazen
kalem ucu,
alev alev akan nehir oldun..
kimi zaman içli bir şarkı..
yetmedi...söyleminle
iç acıtan şiir oldun...
içine işlendin gönüllerin...
yarı dua, yarı beddua oldun dillerde...
baharda ayrı yeşerdin,
doğayla bir olup
yüreğin içinde açtın..
bol çicekli bir tasvirin oldu
gizli gizli büyürken,
tohumların yayıldı her yere..
ertesi bahar yeniden açsın diye
üşenmeden yaralı yüreklerde...
yazları gürültücü bir
akşam gibiydin yalnızlık,
inadına sana isyan eden,
sahte kalabalıkların
ay'la buluştuğu
o koyu mavi geceler içinde...
beklerdin elinde
kırmızı bir şarap kadehiyle
sadık sevgililer gibi...
yüzünde anlayışlı bir ifadeyle...
dudaklarında tanımsız bir tebessümle...
kollarına düşeceğini bile bile...
büyüdükçe insanlar
algılanışın değişti
kimi zaman bir kurtuluş oldun
yara almış, sızlayan yüreklere,
kimi zaman bir kaçış
dinlenme vaadiyle kandırdığın
yorgun düşmüş yüreklere...
üstlerine kokun sindi
sana bulaşmışların..
yüzlerine bakınca anlaşıldı
sana düştüğü
yalnızca insanın... BURCU OCAK..