Arama

Yedi Cihan Devleti - Tek Mesaj #44

Çakabey - avatarı
Çakabey
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #44
Çakabey - avatarı
Ziyaretçi
Yazımızın devamı...

HİLAFETE DOĞRU



Halifelik,taşıması ağır bir yüktür. Sultanlar da
bizim gibi, Allah'ın aciz kullarıdır; lakin onlar,
fazladan, milletlerini idare etmekle de mükellef
tirler. Batma anında sırtında hafif bir yük taşıyan
ların kurtulma şansı, sırtında bir devler taşıyanlara
nazaran daha fazladır. Fakat padişahların vazifesi de,
sırtına yüklenen yükü sonuna kadar taşımaktır.

Şeyh Bendahşan'ın Yavuz'a öğüdünden

Yavuz Padişah bir "ittihad-ı İslam" sevdalısıydı. Bütün Müslümanları tek bir yumruk, tek bir kılıç yapıp dünyanın tek gücü haline getirmek istiyordu.
Bu emelini şiirlerine de yansıtmıştı:

İhtilaf-u tefrika endişesi
Küşe-i kabrimde hatta, bikarar eyler beni.
İttihatken savlet-i ada-yı def'e çaremiz,
İttihat itmezse millet, dağdar eyler beni!

Şah İsmail'e Çaldıran sahrasında haddi bildirilmiş, en az 20 sene belini doğrultamayacak şekilde beli kırılmıştı.

Doğuda yapılan fetihlerle Dulkadir Beyliğinin ilhakı, "İslam birlik" düşüncesinin ilk büyük adımlarını teşkil etmişti. Şimdi sıra hilafet müessesesini acze düşüren kudretsizliğin üzerine gidip "Müslümanların Halifesi" olmaya gelmişti. Ancak ondan sonra Batıya yönelecek, ömrü yeterse Avrupa içlerine sarkıp "i'la-yı kelimetullah" sancağını küfrün kalbine çakacaktı.

Osmanlı'yı "istilacılık"la suçlayanlar önce bu niyete bakmalıdırlar. Osmanlı'nın elinde "İlahi Beyanname" vardır. Savaş, İlahi beyannamenin tebliğ vasıtasıdır ve belirli şartalarla "farz"dır. İslam devleti güçlü olmak zorundadır. Bugün hem askeri, hem iktisadi, hem siyasi, hem de hukuki alanda olmalıdır. Aksi takdirde küffar, İslam devletini boğar...


Devam edecek...