Arama

Yedi Cihan Devleti - Tek Mesaj #47

Çakabey - avatarı
Çakabey
Ziyaretçi
31 Temmuz 2007       Mesaj #47
Çakabey - avatarı
Ziyaretçi
Yazımızın devamı...

Evvela, Osmanlı Devleti bir ırk devleti değil, din devletidir. Millet farkı gözetmez. Bütün dünyasında ahiret kaygusu, Allah'a hesap verme düşüncesi vardır. Fethettiği beldeleri sömürmemesi, aksine hayrat ve hasenata yönelmesi, bu düşüncenin mahsulüdür. Cemiyet bütün unsurlarıyla bu tefekkür içinde organize olmuş, hayatını buna göre şekillendirmiştir. Esas olan, dünyayı kazanmak değil, ahireti kazanmaktır.

Meşhurdur: Son halife Abdulmecid anlatmıştır: Bir gün Şehzade Süleyman (istikbalin Kanuni Sultan Süleyman'ı) şanlı babası Yavuz Selim'e fetih hedeflerini sormuş:

"Senin en büyük fütühat gayen hangisidir?"

Yavuz iki "gaye" zikretmiş:

"Dünyada İran ve ahirtte cinan [cennetler] fethi."

İran'ı fetih arzusu ise yine ahirete dönük bir arzudur. İslam alemini içinden karıştıran, Müslümanlar arasına fitne sokan ve "ittihad-ı İslam"ı engelleyen Safevi Devletini ortadan kaldırmadan yahut en azından sindirmeden Müslümanları dünyanın en büyük gücü yapmanın imkansızlığını bilmekte, bu sebeple İran fethine öncelik vermektedir.

Mısır seferine gelince... Yine aynı maksadın tabii neticesidir. Böyle olduğu için de bilhassa dini mevzularda kılı kırk yaran büyük Şeyhülislam Zembilli Ali Cemali Efendiden fetva alınabilmiştir. Çünkü Mısır'ın ve Suriye'nin dışında bir İslam birliği kurmaya imkan yoktur. Mısır Sultanının güdümünde kuru unvandan ibaret kalan hilafet müessesesine hayatiyet kazandırmak da yine Mısır fethine bağlıdır. Kaldı ki, Yavuz'un "Peder'im" diye hitap ettiği Mısır Sultanı, bundan cür'et alarak zaman zaman Osmanlıların iç işlerine karışmakta, hatta Yavuz'a karşı Şah İsmail'i destekleme gafletinde bile bulunmaktadır.

Devam edecek... (Bir Rüya)