Arama

Kıssadan Hisseler - Tek Mesaj #25

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Şubat 2006       Mesaj #25
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bebekResulullah (sas) buyuruyor ki: “Üç kişi dışında hiç kimse beşikte iken konuşmamıştır. İlki Hz. İsa’dır. İkincisi de şöyledir: Cüreyc, kendini ibadete vermiş abid bir kuldu. Bir manastıra çekilmiş orada ibadetle meşguldü. Derken bir gün annesi yanına geldi, o namaz kılıyordu. “Ey Cüreyc! Yanıma gel, seninle konuşacağım! Ben annenim.” diye seslendi. Cüreyc, “Allahım! Annem ve namazım hangisini tercih edeyim?” diye düşündü. Namazına devama karar verdi. Annesi çağırmasını [her defasında üç kere olmak üzere] üç gün, tekrarladı. (Cevap alamayınca) üçüncü çağırmanın sonunda “Allah’ım, kötü kadınların yüzünü göstermedikçe canını alma!” diye bedduada bulundu. Beni İsrail, aralarında Cüreyc ve onun ibadetini konuşuyorlardı. O diyarda güzelliğiyle herkesin dilinde olan zinakâr bir kadın vardı. “Dilerseniz ben onu fitneye atarım.” dedi. Gidip Cüreyc’e sataştı. Ancak Cüreyc ona iltifat etmedi. Kadın bir çobana gitti. Bu çoban Cüreyc’in manastırı(ın dibi)nde barınak bulmuş birisiydi. Kadın onunla zina yaptı ve hamile kaldı. Çocuğu doğurunca, “Bu çocuk Cüreyc’ten.” dedi. Halk (öfkeyle) gelip Cüreyc’i manastırından çıkarıp manastırı yıktılar, hakaretler ettiler, kendisini de dövmeye başladılar, linç edeceklerdi. Cüreyc onlara, “Derdiniz ne?” diye sordu. “Şu ****** ile zina yaptın ve senden bir çocuk doğurdu!” dediler. Cüreyc, “Çocuk nerede, getirin bana?” dedi. Halk çocuğu ona getirdi. Cüreyc, “Bırakın beni namazımı kılayım!” dedi. Bıraktılar ve namazını kıldı. Namazı bitince çocuğun yanına gitti, karnına dürttü ve “Ey çocuk! Baban kim?” diye sordu. Çocuk, “Falanca çoban!” dedi. Bunun üzerine halk Cüreyc’e gelip özür dileyip ve “Senin manastırını altından yapacağız!” dedi. Cüreyc ise, “Hayır! Eskiden olduğu gibi ker***ten yapın!” dedi. Onlar da yaptılar. Üçüncüsü de şudur: Bir zamanlar bir çocuk annesini emiyordu. Oradan şahlanmış bir at üzerinde kılık kıyafeti güzel bir adam geçti. Onu gören kadın, “Allah’ım şu oğlumu bunun gibi yap!” diye dua etti. Çocuk memeyi bırakarak adama doğru yönelip baktı ve “Allah’ım beni bunun gibi yapma!” diye dua etti. Sonra tekrar memesine dönüp emmeye başladı.” Ebu Hureyre der ki: “Ben Resulullah (sas)’ı, şahadet parmağını ağzına koyup emmeye başlayarak, çocuğun emişini taklit ederken görür gibiyim.” (Resulullah anlatmaya devam etti): “Sonra annenin yanından bir kalabalık geçti. Ellerinde bir cariye vardı. Onu dövüyorlar ve, “Seni zani seni! Zina yaparsın, hırsızlık yaparsın ha!” diyorlardı. Cariye ise, “Allah bana yeter, o ne iyi vekildir!” diyordu. Çocuğun annesi, “Allah’ım çocuğumu bunun gibi yapma!” dedi. Çocuk yine emmeyi bıraktı, cariyeye baktı ve, “Allah’ım beni bunun gibi yap!” dedi. İşte burada anne-evlat karşılıklı konuşmaya başladılar: Anne dedi ki: “Boğazı tıkanasıca! Kıyafeti güzel bir adam geçti. Ben, ‘Allah’ım, oğlumu bunun gibi yap!’ dedim. Sen, ‘Allah’ım! Beni bunun gibi yapma!’ dedin. Yanımızdan cariyeyi döverek, zina ve hırsızlık yaptığını söyleyerek geçenler oldu. Ben, ‘Allah’ım, oğlumu bunun gibi yapma!’ dedim. Sen ise, ‘Allah’ım, beni bunun gibi yap!’ dedin.” Oğlu şu cevabı verdi: O atlı adam cebbar, zalimin biriydi. Ben de, ‘Allah’ım beni böyle yapma!’ dedim. ‘Zina ettin, hırsızlık yaptın!’ dedikleri şu zavallı cariye ise ne zina yapmıştı, ne de çalmıştı! Ben de ‘Allah’ım beni bunun gibi yap!’ dedim.” (Kaynak: Buhari, Enbiya 50, Amel fı’s-Salat 7; Müslim, Birr 7, 8)
Son düzenleyen Safi; 3 Ağustos 2018 19:18