Arama

Atatürk Müzeleri - Tek Mesaj #7

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Şubat 2006       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ATATÜRK MÜZELERİ

Sivas - Kongre Binası Atatürk ve Etnografya Müzesi
Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye tarafından 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında "Milli Mücadele Karargâhı"olarak kullanılan bina Cumhuriyet tarihimizde çok önemli ve müstesna bir yer tutmaktadır.
Binanın 12 Rebiül-evvel 1310 H (5 Ekim 1892) tarihinde Sivas Valisi Mazlum Paşazade Mehmet Memduh Bey tarafından Mülki İdadi Binası olarak yaptırıldığını belirten dört satırlık kitabe, halen Sivas Müzesi'nde bulunmaktadır.
XIX. yüzyılın Geç Osmanlı Dönemi sivil mimarlık örneklerinden biri olan yapı, üç katlı ve iç avluludur. Dış cephelerinde taş, iç mekânlarda ise ahşap ana malzemedir.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına üç buçuk ay süre ile resmi karargâh olarak tahsis edilen bina; Sivas Kongresi içtimalarının burada yapılmış olması, Anadolu'daki Milli Mücadele hareketinin teşkilatlandırılarak millet iradesinin her türlü baskının, kişi ve zümre idaresinin üstünde olduğunun bütün dünyada ispatlanması ve Cumhuriyet yönetiminin temellerinin burada atılmış olması ile tarihi bir hüviyet kazanmıştır.
Sivas Kongresi'ne ondokuz vilayeti temsilen otuz iki üye katılmıştır,ancak illerden seçilerek kongreye sonradan dahil olan delegeler nedeniyle bu sayılar değişiklik göstermektedir.
Yapıldığı tarihten itibaren okul binası işlevini sürdüren yapı; İdadi, Sultani, Sivas Lisesi, Kongre Lisesi adları ile anılmıştır. 1930 yılındaki bir tadilatta doğu cephesindeki esas giriş batı cephesine alınmış, çatısı sacla kaplanmıştır.
1981 yılına kadar lise olarak hizmet veren binanın, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in direktifleriyle müze haline getirilmesi planlanmıştır. 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilen Kongre Binası; Bakanlığımızın Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce aynı yıl başlatılan müze amaçlı restorasyon ve teşhir ve tanzim çalışmaları sonucunda; bodrum kat depoların, laboratuvar ve fotoğrafhanenin yer aldığı mekânlar olarak; zemin kat Etnografya Müzesi; üst kat ise

Atatürk ve Kongre Müzesi olarak düzenlenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye'nin bir müddet karargâh olarak kullandıkları binanın müsamere salonunda, 4-12 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas Kongresi'nin içtimaları yapılmıştır.
Tarihi Kongre Salonu ve Atatürk'e ait çalışma ve dinlenme odası, kongrenin yapıldığı günlerdeki hali ile muhafaza edilmektedir.
Üst katta ayrıca; kongre öncesindeki olayların, Mustafa Kemal Atatürk'ün kongre hazırlığı ile ilgili tamimlerinin ve bildirilerinin sergilendiği salon; o zamanki muhaberenin temelini oluşturan telgraf odası; Sivas Kongresi ile ilgili tutanakların yer aldığı salon; merkezi Sivas'ta kurulmuş olan Anadolu Kadınları Müdafa-i Vatan Cemiyeti'ne ait bildiriler ve haberleri içeren belgeler ile İrade-i Milliye Gazetesi'nin basıldığı matbaa makinası ve bu gazeteye ait nüshaların sergilendiği salonlar bulunmaktadır.
Etnografik Eserler Bölümü
1892 tarihinde Sivas Valisi Memduh Paşa tarafından yaptırılan yapı, XIX. yüzyıl Geç Osmanlı Dönemi sivil mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Üç katlı ve iç avlulu binanın dış cephelerinde taş, iç mekânlarında ise ahşap malzeme kullanılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye'nin bir süre karargâh olarak kullandıkları ve o tarihlerde Sultani olan bina; Sivas Kongresi'nin 4-12 Eylül tarihleri arasında burada toplanması ile tarihsel bir kimlik kazanmıştır.

1981 yılına kadar okul olarak kullanılan bina onarımı, teşhir ve tanzimi gerçekleştirildikten sonra, 1990 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.
Üst kattaki tarihi Kongre Salonu, Atatürk'e ait çalışma ve dinlenme odası, Kongre'nin yapıldığı günlerdeki hali ile muhafaza edilmektedir
Bu katta ayrıca; Kongre ile ilgili çeşitli belgelerin sergilendiği mekânlar bulunmaktadır.
Binanın zemin katı tümüyle etnografik nitelikli eserlere ayrılmıştır.
Silah Seksiyonu: Osmanlı Dönemine ait kılıç, kama, zırh, miğfer, kalkan, ok, yay, tüfek, tabanca, barutlu tüfek gibi çeşitli savaş aletleri sergilenmektedir.
A. Turan Türkeroğlu (Hacı Beslen) Odası: Etnografik nitelikli eserler, sikkeler, hat sanatının güzel örneklerinden olan levhalar, yağlıboya tablolardan meydana gelen koleksiyonunu müzeye bağışlayan Hacı Beslen'e müzede ayrı bir mekân ayrılmıştır.
Kilim Seksiyonu: Sivas ve yöresinden derlenen kilim,seccade,zili örnekleri bu seksiyonda yer almaktadır. 1180 tarihli Divriği Kale Camii'nin ahşap mimberi de burada sergilenmektedir.
Sivas Başodası: Osmanlı Döneminde Sivas konaklarında misafirlerin ağırlandığı baş oda; ocaklı ısınma sistemi, işlemeli perdeleri, sedirli, minderli, kırlentli oturma yerleri ve şerbetlikleriyle eskiden olduğu gibi düzenlenmiştir. Burada ayrıca mankenlerle de teşhir yapılmaktadır.
Divriği Ulu Camii'ne ait ahşap eserler de bu bölümde teşhir olunmaktadır.
Bakır Eserler Bölümü: Osmanlı Döneminde günlük hayatta çok kullanılan sini, ibrik, kazan, matara, lenger, sahan, kevgir, şamdan gibi bakır eşyaların yanı sıra, çeşme lüleleri, ağırlık ölçüleri, kilit ve kapı tokmakları bu seksiyonda yer almaktadır.
Tekke Eşyaları Bölümü: Sivas'taki eski tekkelere ait sancak, teber, şiş, tesbih, mum, zikir tespihleri, tef, zil gibi eserler teşhir edilmektedir.
Giysiler ve El İşlemeleri: Sivas yöresine has, yağlık, cepken gibi çeşitli giysiler, seccade, havlu ve bohçalar üç salonda sergilenmektedir. Orta vitrindeki giysiler, mankenler üzerinde canlı teşhirle ziyaretçilere sunulmaktadır.
Müze binasının orta avlusu halı seksiyonu halinde düzenlenmiştir. Sivas ve yöresine ait halılar kronolojik sıra ile sergilenmektedir.
Bu avluya açılan ve koridor üzerinde bulunan ondört pencere vitrin haline getirilmiş olup; kahve takımları, gümüş takılar, yazma ve hat sanatı ile ilgili eserler, cam ve porselen eşyalar, lambalar bu vitrinde teşhir edilmektedir.
Binayı yaptıran Memduh Paşa'nın 1904 (1322 H) tarihinde Sivas'ta dokunan portre halısı ile yapılış tarihini gösteren kitabe müzenin dikkate değer eserleri arasındadır.
Prof. Dr. Şefik Dener'in müzeye armağan ettiği Kangal çorapları, halı yastık yüzleri de ayrı bir vitrinde sergilenmektedir. Gürün şalları müzede ayrı bir eser grubunu teşkil etmektedir.


Samsun - Atatürk Müzesi
Samsun Eski Fuar alanı içinde 19 Mayıs Galerisi olarak inşa edilmiş bulunan Atatürk Müzesi, 1 Temmuz 1968'de ziyarete açılmıştır. Tamamen taş ve renkli mermerlerle inşa edilen müze binası anıtsal ve etkili bir görünüme sahiptir. Ön cephesindeki basamaklar ve bir friz halinde Kurtuluş Savaşı'nı temsil eden kabartmalar binaya hareket kazandırmaktadır. Müzede Atatürk'e ait 114 eser teşhir edilmektedir.
Müzedeki eserler üç bölümde sergilenmektedir. Giriş ve çıkış bölümlerinde Atatürk'le ilgili çeşitli kitaplar, Atatürk'ün Samsun'a gelişinde çekilmiş kronolojik bir sıraya göre düzenlenmiş fotoğraflar yer almaktadır. Samsunluların Atatürk'e armağan ettikleri yöresel tütün yapraklarından oluşan bir tablo da müzede sergilenmektedir. Arkadaki büyük salondaki vitrinlerde Anıtkabir Müzesi'nden getirilen Atatürk'e ait şapka, kostüm, eldiven gibi giyim eşyaları ile silahlar, bastonlar, yemek takımı vb. eşyalar sergilenmektedir. Orta salonun çıkışında sağda; müzeyi ziyaret eden devlet erkânının ziyaretleri sırasında istirahat ettikleri, ziyaretleri ile ilgili izlenimlerini yazılı olarak dile getirdikleri bir bölüm yer almaktadır.


Samsun - Havza Atatürk Evi
Cadde üzerinde yer alan bina zemin kat üzerine iki katlıdır. Atatürk 25 Mayıs 1919-12 Haziran 1919 tarihleri arasında Mesudiye Oteli olarak bilinen bu binada çalışmalarını sürdürmüştür. Atatürk'ün kaldığı oda binanın ikinci katındadır. Bugün müze olarak işlev gören bina Özel İdare Müdürlüğü tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.


Trabzon - Atatürk Köşkü
Cumhuriyetin ilanından sonra, Sonbahar Gezisi adıyla Atatürk'ün yaptığı büyük yurt gezisi Dumlupınar'dan başlamıştı. Buradan Bursa'ya gelen Atatürk 12 Eylül 1924'te Hamidiye, Kruvazörü ile Mudanya'dan hareket etmiş. İstanbul Boğazından geçerek Karadeniz'e açılmış, 15 Eylül1924 sabahı saat 11. 00 de Trabzon'a gelmişti. Atatürk, Trabzonlular tarafından heyecanla karşılandı Yanında eşi Latife Hanım ve yakın arkadaşları vardı. Doğruca Belediyeye geldi. Öğleden sonra da, kendileri için dayanıp döşenen Soğuksu'daki köşke giderek dinlendiler. Köşk 1913 yılında yaptırılmış, Cumhuriyetin ilanından sonra da Özel İdarenin mülkiyetine geçmişti. Bodrumu ile birlikte dört katlıydı. Üçüncü katın büyük odası Atatürk'ün yatak odası idi.
O gün akşam, Köşk'ün alt kat salonunda Trabzon Belediye Başkanı Kazazoğlu Hüseyin, Atatürk'ün onuruna bir yemek vermiş bir de konuşma yapmıştı. Atatürk bu konuşmayı cevaplandırdı: (Efendiler, hemen bütün Trabzon halkını yekpare bir samimiyete kitlesi halinde gördüm. Kadınların, çocukların, ihtiyarların gözlerinde yaş gördüm. Bu ne yüksel duygu bu ne şefkat bu ne asalettir. ) dedi Trabzonlulara teşekkür etti.

Ertesi gün okulları, hastaneyi, iplik fabrikasını ziyaret ettikten sonra 17 Eylül 1924 sabahı Trabzon'dan ayrıldı Rize'ye yolcu oldu.
Atatürk'ün Trabzon'u ziyaretinden sonra özel idareye ait bulunan Köşk, Trabzon Belediyesince satın alınarak Atatürk'e hediye edildi. Bir Trabzon heyeti, Ankara'ya gelerek Köşkün tapusunu ve anahtarlarını Atatürk'e teslim etti. Atatürk 27 Kasım 1930 günü Ege vapuru ile Samsun'dan Trabzon'a geldiği zaman, geceyi yine bu Köşkte geçirmiş, iki gece kaldıktan sonra, İstanbul'a dönmüştü. Köşk artık (Atatürk köşkü) adıyla tanınıyor, Trabzonlular bu Köşkle övünüyorlardı.
Atatürk'ün Trabzon'a üçüncü ve son gelişleri 10 Haziran 1937 tarihine rastlar, Ege vapuru ile İstanbul'dan Trabzon'a gelen Atatürk, doğruca kendi Köşküne gelmiş, iki gecesini bu Köşk'te geçirmişti. Bu son gelişlerinde: (Mal ve Mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime bağışlamakla ferahlık duyacağım. İnsanın serveti kendi manevi kişiliğinde olmalıdır. Ben büyük milletime daha çok şeyler vermek istiyorum. ) diyerek, bütün mal ve mülk varlığını hazineye bağışladığını noter huzurunda tescil ettirmişti. Atatürk 12 Haziran 1937 sabahı Trabzon'dan İstanbul'a döndü.
Atatürk'ün ölümünden sonra, Trabzon Belediyesi, Atatürk köşkünü Atatürk Müzesi olarak ziyarete açmağa karar verdi. Atatürk 'ün kullandığı eşyaları, fotoğraflarını sergiledi. Bugün Köşk'ün girişinde, Atatürk'ün Trabzon'a ilk gelişlerinde yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır. Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır. Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün hayatına ve Trabzon'u ziyaretlerine ait fotoğraflarla donatılmıştır. Bitişiğindeki odada ise Atatürk'ün dinlendiği koltuk ve kanepeler bulunmaktadır. Bunlardan biri üzerindeki plakada şu cümle yazılıdır. (Atatürk, 11 Haziran 1937 tarihinde, şahıslarına ait emval-i gayrimenküllerini millete bıraktıklarına dair muameleyi burada imza buyurdular. ) Öteki oda, Atatürk'ün yemek salonu olarak döşelidir.
Köşk'ün üçüncü katında Atatürk'ün yatak odası, banyosu, yaver odaları, çalışma salonu vardır. Köşk bugün çiçekli geniş bahçesi ile Trabzon'un en güzel evlerinden biri olarak tanımakta, Belediyenin yönetiminde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açık bulundurulmaktadır.


Uşak - Atatürk ve Etnografya Müzesi
Uşak İli Merkez Bozkurt Mahallesi, Hisarkapı Uluyolu'nda bulunan Atatürk ve Etnografya Müzesi'ne ait bina 1890'lı yıllarda yapılmıştır.
Kaftancızadeler olarak bilinen Uşak'ın ileri gelen ailelerinden birisine ait yapı Kurtuluş Savaşı'nda karargâh binası olarak kullanılmıştır.
Atatürk, Yunan Ordusu Başkomutanı Trikopis'i bu binada karşılamış, Başkomutan Trikopis'in silah ve kılıcını kurmayları İsmet Paşa (İsmet İnönü), Halit Akmansu, (Dadaylı Halit), Asım Paşa (Asım Gündüz) ile birlikte teslim almıştır. Başkomutan Trikopis esir olmasına rağmen, Atatürk tarafından Türk misafirperverliği ile karşılanmıştır.
1970'li yılların ortalarında kamulaştırılan yapı 1 Eylül 1978 yılında
Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak açılmıştır.
2 katlı ahşap yapının giriş katında yöresel, etnografik malzemeler, tarihi Uşak halıları ve Eşme kilimleri, eski silahlar giysiler ve diğer eserler sergilenmektedir. Üst kat ise tamamı Atatürk Müzesi olarak düzenlenmiştir. O dönemden kalma aynalar, sehpalar, koltuklar, Atatürk'e ait yatak odası ve yine Atatürk'e ait giysiler bulunmaktadır.


Yalova - Atatürk Köşkleri
Bir yerleşim merkezi olarak tarihi oldukça eskilere dayanan Yalova Termal, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde de dikkatleri üzerinde toplayarak küçük oranda yapılaşmalara ve onarımlara sahne olmuştur. Tedavi edici doğal kaynakları ve yeşil çevresiyle Yalova ve Termal, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün de beğenisini kazanmıştır. Çeşitli nedenlerle geldiği Yalova’da kendisine Baltacı Çiftliği’ndeki köşk tahsis edilmiş, daha sonra Millet Çiftliği’ndeki köşk yaptırılmıştır.
Yerini, Atatürk ve arkadaşlarının seçtiği Atatürk Köşkleri grubu içinde yer alan Atatürk Köşkü ise; çok kısa bir süre içinde tamamlanışı ve bir “Atatürk Evi” niteliği taşımasıyla tanınmaktadır.
Cumhuriyet Dönemi mimarlığımızın erken örneklerinden biri olan yapı, 1929 yılında yapılmış ve döneminde kullanılan eşyasıyla birlikte günümüze gelmiştir. Köşk’ün bahçesi, Atatürk’ün yurttaşları ile sohbet ettiği bir yer olarak ünlenmiştir.
Yalova Atatürk Köşkleri; Atatürk Evi, Yaverler Köşkü ile Genel Sekreterlik Binası ve mutfağından oluşmaktadır. Atatürk Evi’nin hemen yakınındaki iki binadan ahşap olanı, Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde (1876-1909) bir dinlenme köşkü olarak yapılmış ve Cumhuriyet Dönemi’nde Yaverler Köşkü olarak kullanılmıştır. Diğer yapıysa, Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılmış olan Genel Sekreterlik Binası’dır.
Gerekli bakım ve onarımı yapılarak halkın ziyaretine açık tutulan Yalova Atatürk Köşkü’nün sahip olduğu tarihsel ve çevresel değerler onu özellikli bir yapı konumuna sokmaktadır. İstanbul’un hemen yanıbaşında bulunan bu yeşil alan, gelecekte kent halkının rahat bir nefes alabileceği ve geçmiş dönemin mirasını özgün ortamı içinde görme fırsatı bulabileceği bir yer olarak daha da önem kazanacaktır. Eski mutfağın yerine bugün iki katlı TBMM Dinlenme Tesisi yapılmakta, bahçe ve çevresindeyse kafeterya hizmeti verilmektedir.