Arama

Fıkralar/Komik Olaylar - Tek Mesaj #55

ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
15 Ekim 2005       Mesaj #55
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
İYİ HABER

İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Rize’deki babası Temel’e telefon etmiş:

"Baba, merhaba. Ben Lale..."

"Ooooo. Güzel kızum benim. N'aber nasulsun bakalum?..."

"Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla..."

"Hayurdur? Bi sorun mu vardur?..."

Kız ağlamaya başlar; Temel ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir:

"N'ooldu kizum? Anlatsana da..."

"Murat evi terk etti. Boşanmak istiyormuş..."

"Ne evi lan? Ne boşanmasu? Sen ne zaman evlendun de boşanaysun?..."

"Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı ya. Ben onunla evlendim."

"İyi halt ettun, zilli. Neyse, artuk yapacak bi sey yok. Versun mahkemeye, hemen boşanun..."

"Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı İnternetten herkese yollayacakmış..."

"Tüüh. Rezil... Çıplak fotograf çekturdun, öyle mi?"

"Ama babacığım. O benim kocamdı. Ne bileyim böyle bir puştluk yapacağını."

"Peki. Olan olmuş artuk. Yarin havale ederum parayı... Öğleden sonra bankaya gidip çekersun; sonra da alup yakarsın o kahrolası fotoğrafları..."

"Sağol baba. Eeee. Şey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var..."

Temel artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur:

"Kürtaj mı? Bi de hamile mi kaldun o çocuktan sen?..."

"Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz ya..."

Temel bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır:

"Biz seni oraya okumaya yollamuştuk. Sen ne haltlar çevirmişsun. Allahum. Nedur bu başumuza gelenler... Okulu bitirur bitirmez Rize’ye dönersun, yoksa kırarum bacaklarunu..."

"İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü..."

Temel masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürebilir:

"Okuldan mı atuldun? Hani birlikte avukatluk yapacaktuk, zilli?... Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sağa yapacağumu bilirim. Evden dışaruya adım atturmayacağum sağa. İlk isteyenle de evlendireceğum..."

"O iş zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben..."

"Allahum, çıldıracağum... Bir de cinsel hastaluklar haaa... Kesin o zencidendur..."

"Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır..."

Güm diye bir ses duyulur. Temel kısa bir süre için kendinden geçmiştir; ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.

"Hemen bu aksam dayını yollayurum oraya. Seni alup gelecek. Adresini ver bakayum..."

" Mahmutpaşa Karakolu'ndayım... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında..."

"Karakol mu?... Bi de karakola mı düştun? Ne yaptun?.."

"Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım..."

Temel artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime; adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya baslar:

"Babacığım. Sakın üzülme. Bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım..."

Bunun üzerine Temel sevinçle ve mutlulukla haykırır:

"Canun sağolsun be güzelum, boşveeerrr. Okul da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canun sağolsun senun..."
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ