Arama


ercan1980 - avatarı
ercan1980
Ziyaretçi
19 Şubat 2006       Mesaj #2
ercan1980 - avatarı
Ziyaretçi
Devamı ...

SEVAPLAR

Allah'ın hoşnut olacağı ve günahlarımızı örtecek/gölgede bırakacak olan sevaplar, Kuran'da yeterince anlatılmaktadır. (Hayat) Kitabınıza ne kadar çok sevap/ecir yazılırsa (kefenize ne kadar çok ecir/sevap eklenirse) bu sizin için o kadar iyi olacaktır. Günahlar ve sevaplar siz ölünceye kadar kayda geçirilirler, öldüğünüzde bu defter kapanır ve hesap günü size okumanız için (tekrar) verilir (17/14). Kazandığınız ecirler sağ kefeyi ağırlaştırırsa bu, kitabınıza birçok sevap/ecir kaydettirdiğiniz anlamına geliyor. Tersi durumunda ise sol kefenizi günahla doldurmuşsunuz! Bu durumda kitabınız, solunuzdan verilecektir!

Kendileri hayatta iken, hiçbir hayra katkısı bulunmayan mezhepliler, arkalarında bıraktıkları "salih evlat, eser vb."lerin kendilerini kurtaracaklarına ve defterlerine iyilik yazılmaya devam edileceğine inanmaktadırlar. Oysa bu büyük bir yanılgıdır. Hemen herşeyde kendilerine bir sevap ekleme ihtiyacı hisseden ve bu sevaplarıyla Allah'a (Cennet'e) kolayca ulaşacaklarını zanneden mezhepliler, yanılgıda olduklarını vereceğimiz ayetlerle anlayacaklardır!

Sevap/ecir kazandıran durumlar nelerdir?

İlki iman etmektir. Allah (samimi) inananlara ve bu inancını koruyanlara/sabredenlere kesintisiz bir ecir vermiştir.

95/6 Ancak inanıp erdemli davrananlar hariç; onlara kesintisiz bir ödül vardır.

Bir şekilde günaha bulaşan, fakat daha sonra sağlam bir tevbe ederek Allah'a teslimiyetini "dili ve gönlü" ile tastik eden ve bu kabulü/sözünü koruyanlar mümin sayılırlar. Allah, samimice yapılan tevbelere, bir ecir verildiğini şu şekilde belirtmektedir.

4/146 Ancak tevbe eden, durumunu düzelten, ALLAH'a sarılan ve dinlerini sadece ALLAH'a ait kılanlar başka... Bunlar, inananlarla birliktedir. ALLAH inananlara daha sonra büyük bir ödül verecek.

6/54 Ayetlerimize inananlar sana gelince, "Size selam olsun. Rabbiniz merhametli davranmayı prensip edindi. Bunun için, her kim bilmeyerek işlediği bir kötülükten sonra tevbe ederek kendini düzeltirse, bilsin ki O Bağışlayandır, Rahimdir."

Bu seçimi yapanlar, yani teslim olup Allah'a (samimi) inanmayı seçenler ve hayatlarını Allah'ın bildirdiklerine göre düzenleyenler (-ki teslimiyet/İslam'ın tarifi budur) ve bu inançla karşılıksız iyilikte bulunanlara verilecek olan en büyük ve en son ecir "Adn Cenneti"dir.

18/30-31 İnanıp erdemli davrananlara gelince, elbette biz iyi işlerde bulunanların ödülünü yitirmeyiz. Onlar için, içlerinden ırmaklar akan Adn bahçeleri (cennetleri) vardır. Orada altından bileziklerle süslenirler, ipek ve kadifeden dokunmuş yeşil elbiseler giyerler. Orada koltuklar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir ödül ve ne güzel bir durak...

13/22 Ve onlar ki sadece Rab'lerinin onayını kazanmak için sabredip direnirler, namazı gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. Son durağı onlar hak etmişlerdir.

Ayetlere dikkat edersek sadece inanmanın yeterli olmadığını görürüz. Lakin Kuran'ın başka ayetlerinde "inandık" diyen ve aslında inanmayan ikiyüzlülerin bulunabileceğinden bahsedilmektedir. Bu ayetler, samimi inananla - aslında inanmayanların arasındaki farkı çok iyi açıklamaktadır.

49/14 Araplar "İnandık," dediler. De ki, "Siz inanmadınız, fakat inanç kalbinize girinceye kadar, 'teslim olduk' deyin. ALLAH'a ve elçisine uyarsanız yaptıklarınızdan hiç bir şeyi eksiltmez. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

29/10-11 İnsanlardan, "ALLAH'a inandık,"diyenlerden bazıları var ki, ALLAH yolunda sıkıntı çekince halkın zulüm ve işkencesini ALLAH'ın cezası gibi sayar. Ama Rabbinden sana bir zafer gelse, "Biz sizinle birlikte idik,"derler. ALLAH herkesin en gizli düşüncelerini bilmez mi? ALLAH elbette inananlarla ikiyüzlüleri açığa çıkaracaktır.

Salih ameller

Allah'a samimi inanan bir mümin, kendisini iyilik yapmaya ve salih amellerde bulunmaya odaklar. Bu ameller (iyilikler), onun sevaplarını (ecirlerini) artıracaktır! Müminlere ecir kazandıran salih amellere (iyiliklere) ve/veya durumlara birkaç örnek vermek gerekirse;

_ Günaha girme arzusu taşımaz,

24/37 Kişiler vardır. Onları, ALLAH'ı anmaktan, namazı gözetmekten ve zekatı vermekten ne bir iş ne de bir ticaret alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.

_ Nefsani arzularına yenik düşmez, sabreder! Sabır ve Namaz ile Allah'tan yardım diler!

28/80 Kendilerine bilgi verilmiş olanlar, "Yazık size, inanan ve erdemli davranan için ALLAH'ın ödülü daha iyidir," dediler. Buna ancak sabredenler kavuşturulur.

2/153 İnananlar! Güçlüklere karşı sabır ve namaz ile yardım dileyin. ALLAH sabredenlerle beraberdir.

_ Diğer müminler kardeşidir ve bu din kardeşine sahip çıkar.

49/10 İnananlar kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin. ALLAH'ı sayın ki merhamet edilesiniz.

_ Mümin din kardeşinden kalan yetimleri himayesine alır ve ergenlik çağına gelinceye dek onların bakımını üstlenir.

17/34 Öksüzlerin malına, erginlik çağına ulaşıncaya kadar dokunmayın; yararlarına olursa başka.

4/6 Evlenme yaşına eriştiklerinde yetimleri sınayın. Onlarda olgunluk görürseniz kendilerine mallarını verin. Onlar büyüyecek diye savurganlık ve aceleyle mallarını yemeyin. Zengin, (malın korumasına gösterdiği çabanın ücretinden) vazgeçsin. Fakir ise uygun bir miktarda harcasın. Mallarını kendilerine tanıklar huzurunda geri verin. Hesap görücü olarak ALLAH yeter.

_ Yolda kalmışa yardım eder.

2/215 Nasıl yardım edeceklerini soruyorlar sana. De ki, "Para ve mal yardımlarınızı ana-babaya, yakınlara, öksüzlere, yoksullara ve yolda kalmışlara yapmalısınız." İşlediğiniz her iyiliği ALLAH bilir.

_ Fakire gücü oranında maddi destek sağlar, sadaka ve/veya zekat verir.

9/60 Sadakalar, ALLAH'tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan görevlilere, sempatizanlara, kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

_ Yaptığı iyiliği başa kakmaz ve (iyiliği) çoğunlukla gizli yapar.

2/264 İnananlar! ALLAH'a ve ahiret gününe inanmadığı halde halka gösteriş için yardımda bulunan kişi gibi yardımlarınızı başa kakmakla ve eziyet etmekle boşa çıkarmayın. Bu tip davranışın örneği, üzerinde toz toprak biriken bir kayaya benzer ki şiddetli bir sağanak onu çıplak bırakır. Yaptıklarından hiç bir şey kazanamazlar. ALLAH inkarcı toplumu doğruya iletmez.

13/22 Ve onlar ki sadece Rab'lerinin onayını kazanmak için sabredip direnirler, namazı gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. Son durağı onlar hak etmişlerdir.

_ Zina etmez, hırsızlık yapmaz, kumar oynamaz, alkol almaz, adam öldürmez, iftira atmaz, yalan söylemez ... Yani kendisini günaha düşürecek etkenlerden uzak durur.

25/68 Onlar, ALLAH ile birlikte başka tanrılar çağırmazlar; ALLAH'ın yasakladığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Bunları işleyen, günahların faturasını öder.

5/90-91 İnananlar, sarhoş edici maddeler, kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız. Şeytan, sarhoş edicilerle, kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi ALLAH'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyorsunuz değil mi?

_ Doğru söyler. Tanıklığı/şahitliği doğrulukla yerine getirir.

33/35 Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, inanan erkekler ve inanan kadınlar, söz dinleyen erkekler ve söz dinleyen kadınlar, doğru sözlü erkekler ve doğru sözlü kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygılı erkekler ve saygılı kadınlar, yardımsever erkekler ve yardımsever kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, iffetli erkekler ve iffetli kadınlar, ALLAH'ı çok anan erkekler ve çok anan kadınlar; işte ALLAH onların hepsine bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır.

25/72 Onlar yalan tanıklıkta bulunmazlar. Boş sözlerle karşılaştıklarında önemsemeyip geçerler.

_ Din kardeşine küfretmez, aşağılamaz ve hor görmez.

49/11 Ey inananlar, bir topluluk diğer bir topluluk ile alay etmesin, belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınlarla alay etmesinler, belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi ayıplamayın ve birbirinizi, küçük düşürücü kelimelerle çağırmayın. İnançtan sonra yoldan çıkmak ne kötü bir isimdir. Kim tevbe etmezse onlar zalimlerdir.

_ Paylaşır/infak eder! Sahip olduğu tüm maddi değerleri, diğer mümin kardeşi uğrunda da harcar.

42/38 Onlar, Rab'lerinin çağrısına karşılık verirler, namazı gözetirler, işlerini aralarında danışma ile kararlaştırırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan yardım için verirler.

_ Kuran'ı öğrenir ve öğretir. Hayatını Kuran'a göre düzenler ve Kuran'daki hükümlere hakkıyle riayet eder,

7/204 Kuran okunduğu zaman, onu dinleyip kulak verin ki merhamet edilesiniz.

45/20 Bunlar, halk için aydınlatıcı delillerdir, kesin inanca sahip bir topluma bir rehber ve rahmettir.

43/44 Bu, sana ve halkına bir mesajdır; ondan sorulacaksınız.

_ Edindiği (ilahi) bilgileri/gerçekleri gizlemez,

39/33 Gerçeği getiren ve onu doğrulayana gelince, işte onlar erdemlilerdir. Onlar için Rab'leri katında diledikleri herşey vardır. İyi davrananların ödülü böyledir. Böylece ALLAH onların en kötü işlerini bağışlar ve yapmış olduklarının karşılığını da en güzel bir biçimde verir.

_ İnsanların faydalanabileceği/yararlanabileceği hayırlı işlerde görev almak ister ...

46/15 Biz insana, ana ve babasına iyilik etmesini öğütledik. Anası onu zahmetle taşır, zahmetle doğurur. Ana karnında taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürer. Nihayet olgunluk çağına erince ve kırk yaşına varınca: "Rabbim, bana, anama ve babama verdiğin nimete şükretmeğe ve razı olacağın yararlı işler yapmağa beni yönelt. Benim soyumu islah et. Ben tövbe edip, sana teslim olanlardanım," demelidir.

Kısacası, insanlık için/dini için (diğer bir anlamda kendisi için) güzellik adına (Allah'ın çizdiği sınırlar dahilinde) yapılan her ne hayırlı işler varsa, işte onlar "ecir/sevap kazandıran salih ameller"dir. Ve bu salih ameller, karşılıksız/Allah rızası gözetilerek yapıldığında mümini hakettiği yere taşıyacaktır (en doğrusunu Allah bilir).

28/84 Kim iyilikle gelirse kendisine ondan daha iyisi verilecektir. Kim kötülük ile gelirse, o kötülükleri işleyenlere ancak yaptıkları kadar bir karşılık verilecektir.

Hem (gösterişle) iyilikte bulunup hem günah işleyenler ise ikiyüzlülerin sınıfına dahil olacaktır. Ve Allah tüm ikiyüzlüleri Cehennem'de toplayacaktır!

41/34 İyilik ile kötülük bir olmaz. Sen en iyi bir biçimde karşılık ver. O zaman, aranızda düşmanlık bulunan kişi belki en iyi dostun oluverir.

4/140 Size kitapta bildirmiştir ki: ALLAH'ın ayetlerinin inkar edilip alaya alındığını işittiğiniz zaman, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla birlikte oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. ALLAH bütün ikiyüzlüleri ve inkarcıları cehennemde toplayacak.

Sonuç

Akıl baliğ olduğunuz (aklınızı kullanmaya başladığınız) zamandan, ölünceye dek yaptığınız her iyilik (ecir) ve her kötülük (günah) gözetmen katipler tarafından kaydedilmektedir. Yaptığınız her iyilik lehinize, her kötülük ise aleyhinize delil olarak kullanılacak ve Cennet'e yahut Cehennem'e gitmenizde etkisi büyük olacaktır! Hata ile günaha düşme dışında, sürekli günah işlemeye yatkın olan kişilerin, arkalarında bıraktıkları ve/veya Hesap Günü şefaat/yardım dilenebilecekleri kişilerden, kendilerine verilebilecek bir sevap/karşılık da yoktur.

2/86 Onlar, ahiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden azapları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez.

2/141 İşte onlar bir toplumdu; gelip geçtiler. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorulmazsınız.

Başkasının kazandığı ecre ortak olamayacağınız gibi, kendi ecrinizi başkasına ortak da edemezsiniz, ancak inananlar arasında topluca yapılan salih ameller başka!

9/71-72 İnanan erkekler ve inanan kadınlar birbirlerinin dostudur. İyiliği emrederler, kötülükten menederler, namazı gözetirler, zekatı verirler, ALLAH'a ve elçisine uyarlar. İşte onlara ALLAH rahmet edecektir. ALLAH Üstündür, Bilgedir. ALLAH, inanan erkeklere ve inanan kadınlara içinden ırmaklar akan ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel evler söz vermiştir. ALLAH'ın hoşnud olması ise hepsinden daha büyük bir şeydir. İşte en büyük kurtuluş budur.

İnsan, (zamanla) günaha girme psikolojisi ile kötülük yapmayı kalbinden/fikrinden siler ve iyi/güzel işlere daha çok yer verirse, dinde kardeşlik bağlarının güçlendiğine ve herkesin (dinde) kardeş olduğuna şahit olursunuz ki bu da, güven demek - sevgi demek- saygı demektir. Anlaşabilmek - uzlaşabilmek demektir. Bunların (salih amellerle kazandığınız ecirlerin) sayesinde kendinizi de Cehennem ateşinden (günah işlemedikçe) uzak tutmuş olursunuz (en doğrusunu Allah bilir).

Kazanılan her günah kişiyi Cehennem'e yaklaştırıp iyiliklerini örtüyorsa, öyleyse kötülükte ısrarcı olmak niye? Şeytan'a uşaklık yapmayı (ısrarla) istemek niye?

2/177 Yüzlerinizi doğu veya batı yönüne çevirmeniz iyilik değil. İyiler o kimseler ki ALLAH'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inanırlar; akrabalara, yetimlere, muhtaçlara, yolda kalmışlara, dilencilere ve köleleri özgürlüğe kavuşturmaya seve seve para yardımında bulunurlar; namazı gözetir, zekatı verir, sözleştikleri vakit sözlerinde dururlar; zorluğa, sıkıntıya ve zulme karşı direnirler. İşte doğru olanlar onlardır, erdemli olanlar da onlardır.