Arama

God Of War (PC) - Tek Mesaj #1

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Eylül 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sayfanın En altında Küçük bir tanıtım videosu eklidir...
Sistem Gereksinimleri...
P4 1.7Ghz
512Gb Ram
128 Nvidia G 5 Serisi ve üstü (SLI Destekliyse süper olur)
ve diğer donanımlar işte monitördü klavyeydi moustu falan işteMsn Grin
Kurulum için playstation emulatörü ve 1,5 gün gerekir söyliyimMsn Grin
Benim pc her halta sahip olmasına karşın 1,5 güne ancaMsn Grin

Doğruyu söylemek gerekirse ''God of War'' için söze nereden başlamam gerektiğini tam olarak bilemiyorum ama uzunca bir süredir Pc'de bu kadar kaliteli bir oyun oynamadığımı belirtmeliyim. Oyun piyasasını yakından takip edenler SCEA'nın birkaç senedir GoW üzerinde çalıştığını bilir, özellikle oyunun çıkışından önce gösterilen video ve görüntüler GoW'un çok iyi olacağı sinyallerini zaten açık bir şekilde veriyordu; ve oyunun piyasaya çıkışıyla tahmin edildiği gibi GoW kalitesini göstererek ayın en iyi oyunu seçildi.

Tanrılar Toplantısı...

Zeus: Sizi, bu en kutsal topraklara, ölümlülerin kaderini tartışmak üzere topladım; ki gözlemlediğim kadarıyla onların hareketleri, Olympus Dağı'nda bulunan bizlere ciddi kin güder cinsten.

Athena: Baba, lordum; eğer hakkında konuştuğun kişi Kratos ise, ben onun 10 senedir sürekli tanrıçasıyım ve kendisi deliliğe karşı savaştı ve onu affetmemizi sağladı.

Ares: O adam bir aptal. Kendisine verilecek bir armağana sırt çevirdi.

Zeus: Yeter, Ares. Onun ne yaptığını biliyorum. Gerçekten biliyorum, mahçup olacaksın.

Athena: Ares'in hareketleri hep acımasız, lordum. Nasihatçilerimin bana bildirdiklerine göre, Ares bir ordu hazırlıyormuş ve şehrime saldırıp yok etmek amacındaymış.

Ares: Atina, sanat ve kültür şehri olarak gösteriliyor. Halbuki çürük aristokratlarla dolu bir mikrop çukurundan başka birşey değil. Atina, anne Gaia'yı da hasta ediyor. Şehrini yok edeceğim, sevgili kardeşim.

Athena: Seni engellersem, bunu yapamazsın kardeşim.

Zeus: İkiniz de susun! Bu çocukça tartışmalarınızı kendi aranızda sürdürün ancak bu savaşın Olympus Dağı'na sıçramasını istemiyorum. Bizim başka dertlerimiz de var. Kratos, kaderimiz için değişmiş olabilir.

Athena: Kendisi bir çılgın, ama güçlü.

Ares: Bunda hemfikiriz.

Zeus: Evet... güçlü. Ancak birgün kendisini olumsuz etkileyecek derecede güçlenebilir, tabii bizi de.


Siz Kratos'sunuz ve Savaş Tanrısı'nı yok edeceksiniz.

Yukarıdaki konuşma metininden de anlaşılabileceği gibi God of War eski Yunan Mitolojisi içinde geçen bir oyun. Tabi yukarıdaki isimler mevzu-bahis olup, bir de kahramandan söz edilince akla ister istemez Herkül geliyor ama onun bu oyunda bir yeri yok. Aslına bakarsanız Kratos'un bir kahraman ya da tanrı olduğu da söylenemez, kendisi bir Sparta'lı, aynı zamanda belki bir cani, bir deli; hatta tanrıları bile yerine göre korkutabilecek biri. Kratos'un oyundaki amacı Athena'nın sevgili şehri Atina'yı kurtarmak gibi görünsede, oyunu oynadıkça anlıyorsunuz ki Kratos'un umurunda olan tek şey kaçırılan ailesi.

Hikayeyi bir kenara bırakıp oyunun içine atılırsak, oyun stilinin aksiyon ve maceranın çok iyi bir şekilde harmanlanmış hâli olduğunu söyleyebilirim. Bu iki öğe oyunda o kadar başarılı bir şekilde birleştirilmiş ki, ne Devil May Cry 3'teki gibi adventure unutulup aksiyona gömülünmüş, ne de Prince of Persia: Sands of Time'daki gibi ağırlıklı olarak adventure'a kaçılmış. Anlaşılacağı gibi God of War için DMC ve PoP'un çok iyi bir karışımı denebilir, ama emin olun GoW'u anlatmak için sadece bu iki oyun yeterli değil, çünkü GoW'un çeşitliliği, aksiyon ve macera olmak üzere bir çok konuda bu iki oyundan bile üstün.

The Road to Athens

Atina'ya gitmek üzere hareket eden bir gemide başlayan maceranızda Kratos'un kontrolünü ele alır almaz kendinizi aksiyonun içerisinde buluyorsunuz ve düşmanlarınızı öldürüp olan biteni anlayabilmek için şöyle bir soluklandığınızda ilk an ki atmosferin de etkisiyle az önce isimlerini andığım oyunlar aklınıza geliyor, fakat biraz sonra dövüş tarzından kombolara kadar God of War'un her şeyinin aslında ne kadar özgün hazırlandığının farkına varmakta gecikmiyorsunuz.

Kahramanımız Kratos oyuna, Onimusha 3'teki Jacques karakterinin silahı olan zincir kırbaçı andırır bir silahla başlıyor, burada asıl etkileyici olan ise Kratos'un bu silahı kullanma şekli, çeşitli kombolar yapabildiğiniz bu silahla düşmanlarınıza karşı bir çok saldırı yapabiliyorsunuz. Bunun yanında sinematik animasyonlarla hazırlanmış ''Grab'' denen düşmanı yakalama özelliği ile de karşılaştığınız yaratıklara karşı farklı bir saldırı uygulayabiliyorsunuz. İşin aslı bu yapabildiklerinizi kelimelerle ifade etmek zor ve zahmetli bir iş, ama bu deneyimi yaşamak kesinlikle çok eğlenceli.

Yazının başında oyundaki aksiyon ve adventure seviyesinin çok iyi dengelendiğinden bahsettim, öyle ki bu olay aksiyonun yüksek hızda seyrettiği savaş sahnelerine bile yansımış; mesela az önce grab özelliğinden bahsettim, güçsüz yaratıklara karşı bu saldırınızı hemen uygulayıp tek hamlede bitirici vuruşunuzu yapabiliyorsunuz; fakat güçlü bir yaratığı karşı bu hemen mümkün olmuyor. Güçlü düşmanlarınıza bu hareketleri uygulamak için öncelikle düşmanınızı biraz hırpalamanız gerekiyor, bunu yaptıktan sonra yaratığın üzerinde belli bir süreliğine daire(Grab) ikonu beliriyor. Siz bu süre içinde yaratığın yanına gidip grab tuşuna bastığınızda Kratos yaratığı zincirleriyle tutuyor ve otomatik olarak akrobatik hareketler yapmaya başlıyor. Bu hareketlerin devam edebilmesi içinse ekranda görünen X, O, kare ve üçgen tuşlarından o an için belirtilenine basmanız gerekiyor. Bu kombinasyonları doğru uyguladığınızda ise Kratos, öldürücü vuruşlarını yapıyor. Karşılaştığınız düşmanın türüne göre yine benzer şekilde bazen kombinasyonların yerine aksiyon tuşuna sürekli basmanız veya analog çubukları belli yönlerde hareket ettirmeniz istenebiliyor. Bunun dışında boss savaşlarında da yine aynı mantık çeşitli şekillerde sıkça uygulanıyor. Bu şekilde de oyunun aksiyon yönü adventure ile birleşiyor ve oynanış da çok eğlenceli bir hâl alıyor. Yalnız düşmanlarınızı hırpaladıktan sonra özel aksiyon hareketlerini uygulamak için onları yakalamak istediğinizde zaman zaman boşa hamle yapabiliyorsunuz ve bu ortalığın kızışıp karıştığı anlarda sorun olup canınızı sıkabiliyor.


Tabi aksiyonu şekillendiren tek silahımız bu zincir kırbaç değil, bunun yanında Kratos oyunun ilerleyen bölümlerinde kılıç gibi farklı silahlar da ediniyor; ayrıca Kratos 4 farklı tanrısal güce de sahip oluyor. Süper ataklar olarak nitelendirebileceğimiz bu güçler de yine oldukça ilginç ve yunan mitolojisinin içinden gelen şeyler. Bunlar: Peseidon ve Zeus'un farklı yıldırım saldırıları, yüzüne bakanı taşa çeviren yılan saçlı Medusa'nın taş yapma gücü gibi farklı güçler...

Bu özellikler ve güçler konusunda belirtilmesi gereken bir diğer şey de Devil May Cry'dan hatırlayacağınız Orb'ların burada da bulunması. Oyunda topladığımız bu orb'ları yine silah ve tanrısal güçlerimizi geliştirmek için kullanıyoruz ve bunun sonucunda da farklı kombo ve kabiliyetlere sahip olabiliyoruz.

Aksiyondan sonra oyunun diğer kısımlarına gelirsek, söze kesinlikle atmosferden başlamak gerekir. Öncelikle oyun kesinlikle bir DMC havasında değil, yani öyle ölü bir kasvetli hava yok oyunda, aslında TV dizisi Herkül'ü düşünün ve bu havayı Sands of Time'la karıştırın desem belki de GoW'u tam olarak tanımlamış olurum; çünkü GoW'daki aksiyonun öngördüğü hava bence tam olarak şiddet ve bunu ekrana yansıtmak değil. Şimdi oyunu oynayınca yaratıkların ağzına kılıç sokmak, düşmanları ikiye bölmek ve hatta oyun içerisinde masum insanları bile öldürmek gibi aşırı şiddet sayılabilecek sahnelerle karşılaşacaksınız ama bunlar ekrana bir Mortal Kombat soğukluğuyla yansıtılmamış, belki de bunun sebebi canlı renklerdeki grafikler, ama bunu sonraya bırakalım...

Atmosfer dedik, gerçekten de oyunu oynarken Yunan Mitoloji'sinin o büyüleyici havasını hissedebiliyorsunuz. Karşılaşacağınız çeşitli şekillerdeki yaratıklar, yılan saçlı Medusa, yarı at ' yarı insan Cantaurs'lar, üç başlı ejderhalar, Aphrodite, Zeus, Athena, Ares, Poseidon, Hera, Olympus, Pandora'nın Kutusu, erotizm ve kadınlar derken gerçekten oyunun etkileyiciliğine hayran kalıyorsunuz.

Oyun içerisinde kullanılan kamera açılarının şimdiye kadar rastladığım en sinematik açılar olduğunu belirtmeliyim, aksiyon hareketleri sırasında uygulanan Matrixvari, Slow Montion efektleri bir yana dursun, oyunu her ne kadar third person olarak oynasakta bazı yerlerde ekranda 3D açısından çok büyük bir derinlik oluşturulmuş, öyle ki kendinizi TV'nin içerisinde hissedebiliyorsunuz. Bunun dışında Adventure kısmı da oyunun bence çok başarılı olduğu bir nokta. GoW bu konuda adeta DMC'ye aksiyonun içine hızı düşürmeden adventure'ın nasıl eklenebileceğini öğretiyor ve macera unsurunun ''Heykele madalyonu tak, anahtarı kapıya sok.'' mantığında olmaması gerektiğini gösteriyor.

Ve bence en önemlisi oyunun çeşitliliği, yani macera sırasında hem mekan hem de oynanış açısından sürekli bir değişim söz konusu, bir bakıyorsunuz su altında kalmış epik mekanlarda yüzüp, dağlara tırmanıyorsunuz, sonra bir bakmışsınız ki çöllerdesiniz. Oyun bu açıdan da gerçekten çok kaliteli.


Boss savaşlarından, normal oyun içi oynanışa kadar her yana fırlayan adventure kısmında karşılaşacağınız bulmacalar hiçbir zaman PoP'ta ki kadar zor olmuyor ve oyunun hızını düşürmüyor ama her şeyi de elinizle koymuş gibi bulup yapamıyorsunuz. Bunun yanında 10 saatlik bir sürede oynayıp bitirebileceğiniz GoW'da arayıp bulabileceğiniz bir çok gizli oda ve bölme de macera sırasında bonus Orb ve güçlerle keşfedilmeyi bekliyor. Oyunu bitirdikten sonra açılmayı bekleyen mini oyun modları, videolar ve konsept çalışmaları gibi şeyler de oyunun diğer ekstraları.

Sanat ve kültür şehri Atina'nın görkemi...

Atina'da bulunduğunuz sırada karşılaşacağınız şehir tasarımları, heykeller, meşaleler, duvar işlemeleri hepsi gerçekten büyük titizlikle hazırlanmış ve Sony'nin bu oyun üzerinde ne kadar çalıştığını gözler önüne seriyor. Karakter modellemeleri ve zengin animasyonlar ise oyunun başka bir artısı; fakat özellikle render edilmiş ara videolar ve çevre/bölüm tasarımları süper denecek kadar iyi; ayrıca kum, ateş, su, sis, parlama ve ışık efektleri de son derece kaliteli.

Oyunu bitirinceye kadar ekran karşısından ayrılamamanızın sebebi oynanışın bu kadar zengin olmasından ileri geliyor ve neyse ki kontroller de hareketlerin çeşitliliğine rağmen çok iyi tepki veriyor, gerçi ince kalaslar gibi hassas noktalarda bazen dengenizi yitirip kendinizi aşağıda bulabiliyorsunuz ama bunlara da oyunun tatlı zorlukları diyelim biz. Doğruyu söylemek gerekirse bu kadar kaliteli oyun ayda yılda bir gelir, bu yüzden benim size tavsiyem oyunu yavaş yavaş ve sıkmadan oynamanız; oyunu çabuk bitirirseniz emin olun çok üzüleceksiniz.

Sesler size çölde yol gösterecek...

Karakter seslendirmelerinin mi yoksa müziklerin mi mükemmelliğini anlatayım bilmiyorum ama bunlar kesinlikle mükemmel. Benim Yunan Mitolojisi'ne olan hayranlığım bir yana Kratos'tan tutun tüm tanrılara kadar seslendirmeler deyim yerindeyse ''Cuk diye oturmuş.''. Zamanın epik havasını hissettiren müziklerse atmosferi tamamlayıp oyunun kalitesine kalite katmış. Yaratık hırıldamaları, savaş sahnelerinde açığa çıkan gürültü patırtılar gibi diğer oyun içi sesler de yine son derece başarılı.

Aslında daha ne anlatayım bilmiyorum ama söylemeliyim ki ''God of War'' Pc'de türünün bence en iyisi; aslında oyunun daha iyi olabilecek tarafları da var ama şimdilik ''Sony yenisini yapana kadar en iyisi bu...''.