Rize maçı öncesi, o güne kadar kadro eleştirileri ile ilgili yapılabilecek en güzel yorum Zico maç kadrosunu ve sistemini zaten bir kaç gün önceden açıklamıştı. İlk on bir seçimine ve sisteme bu derece muhalif olanlar, neden maç öncesi yapmadılar eleştirilerini?"...
Bu eleştirilerden bahsedince, başka bir soru geldi aklıma: "Bu eleştiri sahipleri, şampiyonlar ligi maçında takım orta sahada Deniz ve Aurellio ile oynarsa, bugünkü yazılarını kesip, saklayıp, o gün de aynı fikri savunabilecekler mi? Yoksa o gün de formda olduğunu düşündükleri başka bir ikiliyi mi isteyecekler mesela?"... Peki, ideal takım dediğiniz liste, "haftanın panoraması veya haftanın takımı" seçilir gibi mi oluşturulur? Scolari döneminde dünya futbolunun en kıymetli takımlarından biri olmayı başaran Portekiz'in, Euro 2004 finali ile Dünya Kupası 2006 yarı finali on birlerinde 10 oyuncunun aynı olmasına ne demeli?( Keza Milan da ayrıca incelenmeli bu bağlamda)
Koskoca iki yıllık süreçte, koskoca Portekiz Ligi'nden hiç mi parlayan bir oyuncu olmadı? Milli takımda kadro istikrarı, orta ve uzun vadeli planlar, bu kadar geri plana atılabilecek ucuz mevzular mıdır?
Ve dahi, Rize maçının koca bir ilk yarısı boyunca, Selçuk ve Aurelio'lu orta sahadan hücuma ne kadar destek geldi acaba?(geçen senenin en kötüsü bu senenin şimdilik en formda adamı Deivid' i ayrı tutuyorum) Koca bir ilk yarı boyunca kaç atak geliştirdik? Tabii bunlar birer görüş, tartışılabilirler, yanlış da olabilirler, ama yazık ki, bu maç sonrası da futbol tartışma ihtimalimiz, cahil bir çocuğun ergenlik bunalımlı tavrına kurban gitti.. Zira Türkiye'de medya dediğimiz kişiler, yani "gündelikçi işçiler", maç sonrasını,"Hocaya dersini verme veya onun lüzumsuz aforizmalarına karşı laf yetiştirme" ve "Bir türlü uslanmayan çocuğun daha önceki vukuatlarını toparlama" telaşı ile geçirdi... Sırada ne vardı? Süper Lig'e mi döndük şimdi? Ha evet, tekrar edelim ki unutmayalım: "Zico hoca değil, Fener çift forvet oynamalı, Zico hoca değil, Kalli yaşlı, Zico hoca değil"