Arama

Biyoloji (Genel Bilgi) - Tek Mesaj #4

The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
26 Eylül 2007       Mesaj #4
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
BİYOLOJİNİN KONUSU

“Bio” canlı ya da yaşam, “logos” bilim anlamına geldiği için biyolojinin kelime anlamı canlı bilimi ya da yaşam bilimi olarak tanımlanır. Biyoloji, canlıların yapısını, vücutlarında geçen temel yaşam olaylarını, çeşitliliklerini, büyümelerini, gelişmelerini, davranışlarını,çevreleri ile ilişkilerini ve yeryüzüne dağılışlarını inceleyen çok geniş kapsamlı bir bilimdir.

İnsanlar her gün biyolojik problemlerle yüz yüze gelmektedir. Sağlıklı sanayileşme, düzensiz kentleşme, yeşil örtünün ve doğal güzelliklerin bozulmasıyla ortaya çıkan çevre kirlenmesi biyolojinin ilgilendiği günlük konular haline gelmiştir. Biyolojinin amacı canlılar dünyasında insanlığa yaralı sonuçlar çıkartmaktır.
Biyolojideki son gelişmeler, anne ve babadan geçen bazı kalıtsal bozuklukların bile düzeltilebileceği ümidini uyandırmıştır. Bu konuda yapılan çalışmalar genetik mühendisliği adını almakta ve bütün dünyada ilgiyle izlenmektedir. Artık biyologlar canlının genetik yapısında istenen bazı değişmeleri yapabilecek teknolojiye ulaşmışlardır. Bütün bunlar bize biyolojinin insanlık alemi için ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar hızla geliştiğini göstermektedir.
Canlı ortam ile ilgili her konuyu içine alan biyoloji teknolojiden en yüksek oranda yararlanan bir bilimdir. bilimsel çalışmalar ile teknolojik gelişmeler arasında bütünleyici bir ilişki vardır. Teknolojik gelişmelerden yaralanan bilimsel çalışmalar, daha kısa zamanda sonuçların alınmasında ve yeni araştırmalara geçişte kolaylık sağlar.

BİYOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Biyoloji bilimi insanın hem kendini hem de diğer canlıları tanıma ve yaşam sınırlarını araştırma merakından doğmuş bir bilimdir. Mağara insanları çevrelerinde bulunan geyik, sığır ve mamut resimlerini mağara duvarlarına çizmişlerdir. Bulunan bu resimler insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli hayvan ve bitkilerin biyolojik özelliklerini bildiklerini gösterir.

Mağara devrinden sonra günümüzden yaklaşık olarak 2300 yıl önce, Yunanlı bilim adamı Polibus, “İnsanın Doğası Üzerine” adlı bir kitap yazmıştır.
Aristo (MÖ 383-322) herhangi bir biyoloji uzmanında bulunması gereken iki önemli özelliğe yani iyi gözlem yapabilme ve gözlemlerinden doğru sonuçlar çıkarabilme yeteneklerine sahiptir. Çalışmalarını “Hayvanların Tarihi, Hayvan Nesli Üzerine” ve “Hayvan Vücutlarının Kısımları Üzerine”adlı kitaplarında toplamıştır.
Aristo, canlıların oluşumlarını ve hayvanların davranışlarını incelerken onları sınıflandırma yoluna da gitmiştir.
Galen, (MS 131-200) canlıların organlarıyla bu organların görevini inceleyen fizyoloji biliminin doğmasını sağlamıştır.
İlk mikroskobun yapımını Galile 1610 yılında başarmıştır. Robert Hook 1665 yılında bir mantar kesitinin mikroskopta nasıl görüldüğünü açıklamış ve gördüğü yapılara “Cellula” (hücre) adını vermiştir.
Leuvenhook, 1675 yılında mikroskop kullanarak tek hücrelileri göstermeyi başarmıştır.
Pasteur , her ne kadar kimyacı ve mikrobiyolog olarak ünlendiyse de kariyer yaşamında fizik ve matematikle ilgili görevler de almıştır. Pasteur’ün çok sayıda buluşu vardır. Bunların içinde en önemlileri olarak; mikroskobik canlıların fermantasyona neden olduğunun tespiti, tavuk kolerasına neden oan mikrobun bulunması, kuduz aşısının bulunması sayılabilir.
Avustralyalı bir rahip olan Mendel(1822-1884), manastırın küçük bahçesinde bezelyelerle yaptığı deneyler sonucunda , kalıtsal özelliklerin dölden döle geçişiyle ilgili önemli sonuçlar elde etmiştir. Genetik bilimi 19. y.y.’ın ortasında biyolojide bir alt bilim dalı olan moleküler biyolojinin gelişimine olanak sağlamıştır.
Beijrinck 1889’da tütün bitkilerinin yapraklarında görülen tütün mozaik hastalığını incelemiştir.
Amerikalı biyolog olan James Watson ile İngiliz biyofizikçi Francis Crick 1953’te günümüzde kabul edilen DNA’nın yapısına ait bir model ortaya koymuşlardır.
Tüm bu ve daha bir çok çalışmaları içeren biyoloji, son dönemlerde diğer bilimlere oranla inanılmaz bir gelişme göstererek insanları şaşırtacak düzeye ulaşmıştır.

BİYOLOJİK UYGULAMA ALANLARI

Birçok meslek grubu ve bilim dalı doğrudan yada dolaylı olarak biyolojinin uygulama alanı içinde yer alır. Biyolojinin uygulama alanlarını şu şekilde özetleyebiliriz:
  • MOLEKÜLER BİYOLOJİ
  • TARIM
  • BİYOLOJİ
  • SU ÜRÜNLERİ
  • BİYOMEKANİK
  • FİZYOLOJİ
  • DİŞ HEKİMLİĞİ
  • TIP
  • BİYOTEKNOLOJİ
  • VETERİNERLİK
  • MİKROBİYOLOJİ
  • ECZACILIK
  • EKOLOJİ
  • GENETİK MÜHENDİSLİĞİ
BİYOLOJİNİN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ
Biyoloji canlıların yapılarını, işleyişlerini, birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilimdir. Bütün canlıların da cansız dünyayı oluşturan maddelerden yapıldığı bilinmektedir. Bu bakımdan biyolojinin cansız dünyayı inceleyen bir çok bilimle ilgilenmesi doğaldır. Biyoloji, biyokimya, biyofizik ve biyomatematik aracılığıyla temel fen bilimlerinden olan kimya, fizik ve matematikle ilişkilidir. Paleontoloji (eski canlılar bilimi) aracılığıyla jeoloji ve astronomi ile dolaylı olarak; psikoloji, sosyoloji ve antropoloji ile doğrudan doğruya ilişkilidir.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 22 Eylül 2008 14:07
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (: