Bir ala gözlünün deli sevdası,
Gönlüme destûrsuz girdi, gidiyor...
Benimle ölmeye ikrârı vardı
Ne yazık sırtımdan vurdu, gidiyor...
Önüme engeller kurdu gidiyor…
Her yeşil yazmada O'nu görürüm
Yolunda divâne gibi yürürüm
Tenime ayrılık değdi, çürürüm
Gençliğim firâkı sardı, gidiyor...
Ayrılık murâda erdi gidiyor…
Şu engin dağların keskin avcısı
Dinmiyor sıktığın vedâ acısı
Sevdâ mahkemesinin başsavcısı,
Defteri, kitâbı dürdü gidiyor…
Dâvâmda kalemi kırdı gidiyor…
Şimdi kurd önünde kuzuyum artık
Pembe hülyâların tozuyum artık
Kaderin emrine râzıyım artık
Râzıyım dilimin virdi gidiyor…
Ömrümün en güzel derdi gidiyor…
Hüseyn'im, ölümden dâhi korkmadan
Her zaman severdim seni bıkmadan
Son defâ geriye dönüp, bakmadan
Omzuma dünyâyı verdi, gidiyor...
Evimden, yurdumdan sürdü gidiyor…