YUNUS EMRE'den
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar öldürür
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver anları
Bana seni gerek seni
Yunus'dur benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Sular dibinde mâhiyle
Sahralarda âhû ile
Abdal olup yâhû ile
Çağırayım Mevlâm seni
Gökyüzünde İsa ile
Tûr dağında Musa ile
Elindeki asa ile
Çağırayım Mevlâm seni
Derdi öküs Eyyûb ile
Gözü yaşlı Ya’kûb ile
Ol Muhammed mahbûb ile
Çağırayım Mevlâm seni
Bilmişim dünya halini
Terk ettim kiyl-ü kâlini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlâm seni
Yûnus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlâm seni.
İşidin ey yârenler
Kıymetli nesnedir aşk
Değmelere bitinmez
Hürmetli nesnedir aşk
Dağa düşer kül eyler
Gönüllere yol eyler
Sultanları kul eyler
Hikmetli nesnedir aşk
Kime kim vurdu ok
Gussa ile kaygu yok
Feryad ile âhi çok
Firkatli nesnedir aşk
Denizleri kaynatır
Mevce gelir oynatır
Kayaları söyletir
Kuvvetli nesnedir aşk
Miskin Yunus neylesin
Derdin kime söylesin
Varsın dostu toylasın
Lezzetli nesnedir aşk
Hak cihana doludur
Kimseler Hakkı bilmez
Onu sen senden iste,
O senden ayrı olmaz
Dünyaya gelen geçer
Bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer
Cahiller onu bilmez
Gelin tanış olalım
İsin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz
Yunus sözün anlar isen
Mani'sini dinler isen
Sana iyi dirlik gerek
Bunda kimseler kalmaz
Benim bunda kararım yok,
Bunda gitmeye geldim.
Bezirganım mataim çok,
Alana satmağa geldim.
Ben gelmedim da'vi için
Benim işim sevi için.
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmağa geldim.
Dost esruğu deliliğim,
Aşıklar bilir neliğim,
Devşuruben ikiliğim,
Birliğe bitmeye geldim.
Yunus Emre aşık olmuş,
Ma'şuka derdinden olmuş.
Gerçek erin kapısında
Ömrüm harcamaya geldim.
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler.
Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler.
Toprağa gark olmus nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler.
Yunus der ki gör taktirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler.
Sufiyim halk içinde tesbih elimden gitmez
Dilim ma'rifet söyler gönlüm hiç kabul etmez
Boynumda icazetim Riya ile taatim
Endişem ayrık yerde gözüm yolum gözetmez
Söylerim ma'rifeti saluslanırım kati
Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez
Hoş dervişim sabrım yok dilimde inkarım çok
Kulağımdan gireni hergiz içim işitmez
Alem çıraktır sadir gönlüm bunu gözetir
Nideyim Hak korkusu hergiz içimden gitmez
Görenler elim öper tac'u hırkama bakar
Şöyle sanırlar beni zerrece günah etmez
Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatim
İç pazarda gelince bin yıllık ayar etmez
Görenler sufi sanır selam verir utanır
Onca is koparaydiı eleriben güç yetmez
Dışım derviş içim bos dilim tatlı sözüm hoş
İlla ettiğim işi dinin değşiren etmez
Yunus eksikliğini Allah'ına arz eyle
Onun keremi çoktur sen ettiğin ol etmez.
Yarab bu ne derttir derman bulunmaz
Yar bu ne yaradır merhem bulunmaz
Benim garip gönlüm aşktan usanmaz
Varıp yare gider hiç geri dönmez
Aşık olan gönül aşktan usanmaz
Ahiret korkusun bir pula saymaz
Aşk pazarıdır bu canlar satılır
Satarsın bu canı hiç kimse almaz
dönüp de bakmaz
Dönüp sana öğüt verirler
Dünya malı ile gözün boyarlar
Aşk oldu deyi sala verirler
Ölen hayvan olur
Aşıklar ölmez...
Yar yüreğim yar, gör ki neler var,
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun,
Gaafil ne bilsin, Hakk'ı seven var.
Bu yol uzaktır menzili çoktur,
Geçidi yoktur derin sular var.
Girdik bu yola aşk ile bile,
Gurbetlik ile, bizi salan var.
Her kim merdane, gelsin meydane,
Kalmasın cana kimde hüner var.
Yunus sen bunda meydan isteme,
Meydan içinde merdaneler var.
Nazar eyle ıtırı,
Bazar eyle götürü,
Yaradılanı hoş gör,
Yaradandan ötürü.