Arama

Depresyon Nedir? - Tek Mesaj #5

KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
6 Ekim 2007       Mesaj #5
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi

DEPRESYON NEDİR?


İnsanlar zaman zaman kendilerini üzüntülü ve mutsuz hissederler. İşinden ayrılmak, sevdiğini kaybetmek veya başarılı olamamak üzüntüye yol açan yaşam olaylarındandır. Kısaca üzüntü normal yaşamın bir parçasıdır. Ancak bu üzüntülü durumun uzaması ve nedensiz ortaya çıkması ruh sağlığı sorunudur ve depresyon olarak tanımlanır. . Depresyon duygu düşünce ve davranışı etkiler. Tedavi edilmediği taktirde aylar yıllar bazen de ömür boyu sürebilir.
Ad:  4.jpg
Gösterim: 1101
Boyut:  12.7 KB

Depresyon değişik şekillerde ortaya çıkabilir:
  • Bazısında neden olmaksızın aniden ortaya çıkar
  • Bazısında stresli bir yaşam olayından sonra başlar
  • Bazen tek atak olarak yaşam boyu sürebilir
  • Bazen tekrarlayan ataklar halindedir
  • Bazen semptomların şiddetli olması ile hastalar iş yapamaz hale gelebilir
  • Bazıları ise iş yapabilir ama sürekli mutsuzluk hissederler
Aşağıdaki belirtilerden bazıları aynı anda sizde bulunuyorsa depresyon geçiriyor olabilirsiniz:
  • Kendini üzüntülü, değersiz, umutsuz, çaresiz, hissetme, içinde boşluk duygusu olması
  • Karar verme güçlüğü, konsantrasyon zorluğu, bellek bozukluğu
  • Daha önce zevk alınan iş ve aktiviteleden zevk alamama (cinsel isteksizlik dahil)
  • İşte, okulda, aile ve arkadaş arasında sorunların ortaya çıkması
  • Diğer insanlardan uzaklaşma ve yalnız kalma isteği
  • Enerji azlığı, yorgunluk hissi ve çabuk sinirlenme
  • Uyku bozukluğu (uykuya dalamama,uykuyu sürdürme güçlüğü, sabah erken uyanma veya fazla uyuma şeklinde olabilir)
  • Yeme bozukluğu (iştahta azalma veya artma),
  • Nedeni belli olmayan baş, boyun, sırt ağrısı gibi vücudun değişik yerlerinde sürekli ağrılar hissetme
  • Son zamanlarda fazla alkol almaya başlama veya yatıştırıcı ilaçları kullanma ihtiyacı hissetme
  • Kendine zarar verme, intihar planları yapma, intihar girişiminde bulunma veya kendi cenaze merasimini düşünme
Depresyon tanısı almak için bu belirtilerin hepsinin birden sizde olması gerekmez. Bu şikayetlerin birkaçı aynı anda sizde bulunuyorsa doktora başvurmanız gerekir. En sık görülen belirtilerden biri uyku ve iştah bozukluğudur. Bu belirtilerin çoğu aynı anda bulunuyorsa ağır depresyondan söz edilir. Depresyon ciddi bir hastalıktır. Kendi haline bırakıldığında zaman içinde düzelebileceği gibi genelde uzun süre devam eder veya ağırlaşır. Ağır depresyonda kişi iş güç yapamaz hale gelebilir ve bu durumda intihar riski yüksektir. Uyku bozukluğu bir hastalık değildir başka hastalıklarda görülebilen bir belirtidir. Nedeninin araştırılması gerekir. Bedensel hastalıklar (astım, kalp hastalığı v.b.) nedeniyle olabileceği gibi psikiyatrik hastalıkların (depresyon, mani v.b.) çoğunda görülebilir. Depresyon hastaları sıklıkla uyku bozukluğundan yakınırlar. Bu nedenle uykusuzluk şikayetiniz varsa ve bir süredir devam ediyorsa çevrenizdeki insanların önerdiği ilaçları veya kendi başına eczaneden alınan uyku ilacını kullanmak yerine bir uzmana başvurarak altta yatan nedeni araştırmanızda fayda vardır.ABD’de depresyon hastalarının 2/3’ü çeşitli nedenlerle tedavi görememektedir.Türkiyede bu konuda yapılmış araştırma yoktur ancak benim kanıma göre bu oran yurdumuzda çok daha yüksektir. Psikiyatriste başvurmama nedenlerinden bazıları şunlardır: hastalık bilinememekte, hastalar çevresi tarafından zayıf oldukları gerekçesi ile suçlanmakta, hastalık dolayısı ile iş güç yapamaz durumda olan hastalar yardım isteyecek enerjiyi kendilerinde bulamamakta bazende yanlış tanı konup tedavi yanlış uygulanmaktadır. Depresyon hastalarının yardım istemek için genelde yardıma ihtiyacı vardır. Depresyonun doğası gereği hastalar genelde kendiliğinden yardım istemezler. Hastalar sıklıkla enerji, ilgi ve istek azlığından yakınırlar. Bu nedenle depresyonu olan hastaların aileleri, arkadaşları veya diğer hekimleri tarafından psikiyatriste yönlendirilmeleri gerekir. İntihar düşüncesi varsa acilen psikiyatriste başvurmak gerekir. Halk arasında yaygın olan inanışa göre intihar düşüncesini ifade eden kişiler pek intihar etmezler. Ancak yapılan araştırmalar bu inanışın doğru olmadığını göstermiştir. Bu nedenle bir yakınınız intihar düşüncelerini sık ifade ediyorsa bunu önemseyin ve en yakın zamanda bir uzmana başvurmasına yadımcı olun. Depresyona yakalanmak sizin tercihiniz değildir ancak tedavi olup olmamak sizin elinizdedir.

DEPRESYONA YAKALANMA RİSKİNİZ NEDİR?

Yaşam boyu depresyon geçirme riski %15 dolayındadır. Kadınlarda bu oran %25’e kadar çıkmaktadır. Hemen hemen tüm toplumlarda depresyon kadınlarda iki kat daha fazladır.Gebelikte, doğum sonrası dönemde ve menopozda depresyon geçirme riski artar. Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak kadınların hormonları bundan sorumlu olabilir. . Sürekli bedensel hastalığı olanlarda daha fazla görülür. Örneğin infertilite(kısırlık) tedavisi gören kadınlarda normal kadınlara göre iki üç kat fazla depresyon görülmektedir.Hastaların %50’si 20-50 yaş arasındadır. Bununla birlikte çocuklarda ve yaşlılarda da depresyon görülür. Boşanmış, ayrı yaşayan veya yalnız yaşayanlarda evlilere göre daha sıktır Sosyal çevre veya ekonomik seviye ile depresyon geçirme oranı arasında ilişki yoktur.Kütürel etkenlerle depresyon arasında ilişki yoktur.Yakın akrabalarda depresyon geçiren birilerinin olması depresyon geçirme riskini artırır.

depresyonu anlamak


Karsilastigimiz her uzucu durum, kendimizi her kotu hissedisimiz depresyon mudur?
"Depresyonu tanımlamanın bir yolu her konuda kendimizi yenik hissedene dek öfkemizin içe-kendimize karşı- dönmesidir.Gerçeklerle ilgili düşünce, algı ve gözlemlerimiz kendimiz ve dünyamızla ilgili olumsuz beklentilerimizle paralelleştiğinde depresyon oluşur. İnsanlar yüreklenrilmez, desteklenmez ve iyi olduklarına inanmak üzere eğitilmezlerse, bunalıma girerler. Hassas insanlar bu çılgın dünyadaki tüm olumsuzluklara içe dönerek ve bunalıma girerek tepki verirler.

Depresyonun değişik türleri olduğunu belirtmek önemlidir. Ama depresyonun iki ana kaynağı vardır. Genetik/psikolojik reaksiyonlar ve durumsal bocalamalar. Aile geçmişinde depresyon olan ve sık sık nedensiz yere kendini bunalımda hissedenlerin psikolojik nedenlerinin incelenmesi gerekir. Bu durumlarda, ilaç genetik hataları etkileirini rahatlatabilir. Ayrıca bu koşullarda, kendimizi sadece terapi, rol modelleri veya başkalarının desteği ile depresyondan çıkarmaya çalışmak, aynı araçlarla vitamin eksikliğinden krtulmaya çalışmaya benzer. Bu durumda özsaygı geliştirme süreci biyolojik olarak ciddi bir şekilde engellenmektedir. Deprsyona karşı ilaçlar işe yararlar ve psikolojik depresyonda bu ilaçları çevrenin desteği ve terapi ile birlikte kullanmak en uygunudur. Genetik depresyon kişisel bir zaaf ve irade gücüyle yenebileceğimiz bir şey değildir. Gözlerimizin rengi gibi, bu özellikle doğmuşuzdur ve üzerinde kontrolümüz olamaz. İlaç da dahil olmak üzere tüm kaynakların yardımıyla bu depresyon kontrol altına alınabilir.

Depresyonun diğer ana kaynağı durumsaldır. Bu çevremizdeki bir şeyden etkilendiğimiz anlamına gelir. Mutsuz olmak için pek çok neden va ve kayıp, sarsıntı ve acıyla karşılaşınca bunalmak insanca tepkidir. Ama kayıptan kaynaklanan depresyon acı gibi zaman içinde azalır. Kronik depresyon değişiktir; zamanla geçmez, hatta giderek yaşamımıza egemen olur ve bu durumda hayatı yegane algılama kanalımız bunalımlı gözlerdir.

Kronik depresyon yaşayan insan öfkeli ve ben-merkezcidir. Kişisel gücünün yoğunluğunun farkında değildir ve kendi sorumluluğunu üstlenecek kadar güçlü hissetmez. Çevresindeki insanlar bu kişinin olumsuz gücünün yoğunluğunun farkındadırlar. Bu insanı sevmek zordor, çünkü kendisini ve başkalarını sevmekten kaçar. Kronik depresyon mutsuzluk gibi bir duygu değildir. Duygu yoksunluğu veya duygu yoksunluğu yaratan boğucu bir duygu karmaşası olarak tanımlanabilir. Kronik depresyon çaresiz görünebilir ama değildir. İnsanlar depresyonlarının üstesinden gelebilir.

Depresyonu yenmek istemek çok öenmlidir. Şunu bilinki sadece kendinizi bunalımda hissetmiyor, aynı zamanda bunalımlı bir şekilde davranıyorsunuz. Davranışlarınızı değiştirirseniz, zamanla duygularınızda değişir. Kendinizi yardım istemeye yetecek kadar süre depresyondan sıyırın. Cesareti deneyin, istemesenizde yeterli enerjiniz olmasada farklı birşey yapmayı deneyin. Ne olursa olsun bunu yapın ve cesaret gösterdiğiniz için kendinizi ödüllendirin. Kendinizi ve dünyayı algılama tarzınız sadece bir algılamdır, gerçeğin kendisi değildir. Algılama tarzınızı değiştirebilirsiniz. Gözlemlemeyi öğrenin. Bu zaman alır ama sizin zamanınız zaten var."
Son düzenleyen Safi; 19 Haziran 2016 03:45