ÇERKES KÜLTÜRÜ
ÇERKES'LERDE MİTOLOJİ
Toplumlarin yasamlarinda anlami olan önemli olaylar, savas, isgal, afet, salgin hastalik vb. o toplumun insanlarinin dilinde hayal gücüyle süslenerek kusaktan kusaga aktarilarak tasinir. Bu sözlü söylenceler yazi diliyle de aktarilinca daha gerçekçilesir. Yazili ve sözlü bu söylenceler artik o toplumlarin kültürlerinin bir parçasidir. Ve bütün olarak ele alidiginda bir anlamda o toplumun kültürel birikimidir, zenginligidir.
Bir toplurnun geçirdigi sosyo-kültürel degisim evreleri halk destanlari içerisinde kendisini belli eder, ki bu destanlar o toplum yasaminin binlerce yillik birikimini anlatir. "Nart Destanlari ise Kuzey Kafkasya'nin otokhton halklarindan olan Çerkeslerin binlerce yildan bu yana ürettikleri ulusal destanlarin bütününün adidir". Nartlar, Adige, Abazin, Oset, Çeçen, Abhaz ve diger Kuzey Kafkas otokhton boylarinin ortak malidir.
Nartlarla ilgili metinlerde, anaerkil temelden basslayarak, feodalizmin ortaya çikmasina dek geçen dönemden kalma izleri ve akraba iliskilerinin açikca anlatilmasi gibi çesitli toplumsal bisimler betimlenmektedir. Özellikle ataerkil kabile organizasyonu, kendinden sonraki köleci toplum elementleri ile ve hatta feodalite ile katrnerlesmis olarak açikca canlandirilmistir. Kabile sisteminden feodalizmin ortaya çikmasina dek geçen dönem Nart destanlarinda açikca izlenebilmektedir. Destan kahramanlari kadin ya da erkek olabilmektedir, bu durum ataerkil ya da anaerkil toplumsal dönemin urünü oldugunun bir göstergesidir.
Destanlarda toplumsal yasam içindeki sorunlar ve çözümleri, toplumun zenginlikleri, kültürel özellikleri, maddi yasam ayrintilarina dek islenmektedir. Destanlarda; oragin bulunmasi, sobanin kullanilmasi, meyve ve üzüm yetistirmeleri, sarap mayalamalari, ari yetistirmeleri, atesi bulmalari, çelige su vermeleri, madeni silahlar yapmalari gibi toplumun maddi yasamina iliskin olaylar bunun göstergelerindendir.
Çerkes mitolojisi diye adlandirilan Nart destanlari isa'dan önceki çaglardan bu güne, Kuzey Kafkasya halklarinin dilinde, müziginde, sanatinda yer almistir. Destanlarda ana unsur insan yasamini daha mutlu, daha renkli kilacak olan insan sevgisidir. Kültiirel düzey anlaminda bu, ulasilan yer konusunda bir göstergedir.
Mitoloji ve Nartlar adli kitabinda Ö.Özbay, "Uzunyayla köylerin den derledigim kimi destanlari ani-destan karisimi biçiminde sunmaya çalistim" derken, Uzunyayla'da yasayan Çerkeslerin bu konuda halen zengin bir birikime sahip olduklarini göstermektedir.
Çerkeslerin kültür birikimlerinin ve zenginliklerinin önemli bir göstergesi olan destanlar, Çerkes topluluklari varoldugu günden bu yana kusaktan kusaga aktarilmaktadir. Kafkasya'da yasayan Çerkes topluluklarinin mitolojisinin bilimsel bir yaklasimla ele alinmis olmasina karsin, Turkiye'dekiler için bunu söylemek pek olasi degildir. Özbay'in çalismasibu konuda belki ilk adimdir.
Göç yolunda. gelip yerlesen Çerkes topluluklarinin destansal birikimleri ve sahip olduklari, göç tarihindeki düzeyde kalmistir, hatta eksilmis ve bilimsel bir yaklasimla ele alinmadigii için degisime ugramistir. Fakat Çerkes toplumunun kültüründe destanlarin derin , etkisi günümüze kadar devam etmistir denebilir. Arastirmaci Özbay'in Uzunyayla bölgesinde yaptigi derleme çalismalari bunun bir göstergesi olarak anlasilmalidir