ABOR: (Yahudi). Eber. Kitab-ı Mukaddes‘‘te birkaç anlamda kullanılan terim. İbrani‘lerin atası olan bir kişinin veya bazı rahiplerin ismi olarak kullanıldığı gibi Benyaminoğulları kabilesindeki iki soy için de isim olarak kullanılmaktadır. Bkz. Kitab-ı Mukaddes, Yahudilik.
ABORJİNLER: (Avusturalya). Avustralya yerlileri Aborjinler, inançlarına göre doğayı ve ondaki varlıkları denetim altına almayı ya da kendilerini en üste koymayı asla düşünmezler. Onlara göre dünya evrimini tamamlamamıştır. O halde insanın buradaki en iyi yaratık olduğuna karar vermesi hiç de akla uygun değildir. Onlar gökyüzüyle, yıldızlarla, Ay’la, Güneş’le bağlantılı olduklarına inanırlar. Aslında Aborjinler’e göre tüm hayatla akrabadırlar; hayvanlarla bitkilerle. Önemli olan da hep birlikte uzun ve uyumlu bir hayat sürmektir. M. S. 1700’lü yıllarda Beyazlar kıtaya el attığında buradaki insanlar ne tarımı ne de köpek dışında hayvan evcilleştirmeyi biliyordu. Eşitlikçi bir yapıda, kendilerine özgü yönetim biçimleriyle, sabit olmayan yerlerde, toprak edinmeden yaşıyorlardı. Avrupalılar bu nedenle onları gelişmemiş yaratıklar olarak tanımladı; hatta hayvan statüsünde değerlendirdiler. Çünkü beyazlar için uygarlığın ispatı olan en basit ölçüte göre, insanlar tarımla uğraşmalı ve hayvan yetiştirmeliydi. Oysa Aborjinler’in hayatları bambaşkaydı. Aborjinler, yayı ve yay gibi mekanik enerji depolayan aletleri kullanmazlar ve bilmezlerdi. Bunun nedenlerinden biri belki de diğer kıtalarda yaşayan vahşi hayvanların bu kıtada bulunmamasıydı. Tiwi Halkı, Aborjin icadı olan Bumerangı bile av için kullanma gereği duymamıştır. Av etinin yenilmesinde ve dağıtılmasında avcının kendisi söz sahibi değildir. Bu paylaşımda yaşlılar ve özellikle yaşlı akrabalar ön planda geir. Genelde de kayınbaba önemlidir; çünkü avcıyı besleyip duran karısıdır. Av ürününü avcı derlemiştir ama avcıyı yeniden üreten karısıdır. Karısını ise kendi ana babası üretmiştir. Aborjinler kandaş kadınlarla ilişkiye girmez ve onları temsil eden kendi totem hayvanlarının etini de yemez. Ayrıca avcı avladığı hayvanın etini de yemez. Aborjinler’de babanın erkek kardeşine baba, annenin kız kardeşine ana denir. Yerliler hayat bölgelerine ‘annem’ der. Hamile bir kadın, hamile kaldığı yerdeki bir nesne veya canlı ile doğacak çocuğun ilişkisi olduğuna inanır. Doğan çocuk için bu bir kutsal bağdır. Bu bağ bir toteme bağlılık değil, birlikte totem olma gibi bir ilişkidir. Aborjinlerin dini inanışlarına göre Hayal Zaman denilen bir dönemde ruhlar toprağın üzerinde dolaşıp tüm hareketli hareketsiz varlıkları, ağaçları, taşları, nehirleri ve insanları yaratmışlardır. Bazı yorumlamalara göre toprak ve barındırdığı her varlık bütünüyle kutsaldır. Aborjinlerin çeşitli kabilelerinin insanlar, yılan benzeri yaratıklar, kaplumbağalar, ormanda yaşayan hayvanlar, dingolar, timsahlar ve diğer sürüngenlerle ilgili çok sayıda mitleri vardır. Ayinlerindeki şarkılar ve danslar atalarının maceralarını anlatır. Ataları onlar için tanrı gibi olmuştur. Ataları mucizeler gerçekleştirir, toprağın altından ve ya havadan gidebilirler. Mitler, ilahiler ve ayinler Aborjin kabilelerinin erkeklerine ait gizli, mistik hikayelerle beslenir. Erkekler bilgilerini kendilerinden sonra gelenlere ne zaman anlatacaklarına kendileri karar verirler. Avustralya’nın kuzey bölgesindeki Aborjin kabilelerinde kadınlar büyük öneme sahiptir. Buna Yüce bereket Anası mitinde rastlanabilir. Gökkuşağı Yılanı da bu bölgede önemli bir rol oynamaktadır. Geceleri ortalıkta dolaşan ve görülmesi mümkün olan kötü ruhlara da inanırlar. Bu ruhların sebeb oldukları hastalıklara karşı ruh kovucuların yardımına başvururlar. Ruh kovucular orta yaşlı ve yaşlı erkeklerdir. Ruh kovucu özelliklerini inannçlara göre tabiat üstü bir kaynaktan, atalarının hayaletlerinden veya ruhlardan özel bir şekilde almışlardır. Bu insanların kendilerini başka bir şeye dönüştürdüklerine veya görünmez olabildiklerine inanılırdı. Ayrıca yağmurun, gökgürlemesinin meydana gelmesinin bunların elinde olduğuna dair bir inançta vardır. Aborjinlerin inançlarına göre rüyanında gerçekliği vardır. Uyku esnasında ruhun bedenden ayrılıp, diğre ruhlarla buluştuğu şeklinde bir inançları vardır.
ABOSAM: (İlkel). Cape Coast Castl yerlilerinin inanışına göre şeytan. Yılda bir kez yapılan bir törenle dışarı sürülme ritüeli yapılır.
ABOUHALİMA: (Hıristiyan). Keldanilerin Hıristiyanlık inançlarında dini ayinlerin yönetimi ve umumi dualar için kullanılan onaltı kitaptan biri. Derleyicisi Eliya Ebu Halim el- Hadithi’nin bu isimle adlandırdığı kitaptır. Bkz. Keldaniler, Hıristiyanlık.
ABOUK: (Mısır). Yağmur tanrısı Deng’in annesi. Mısır mitolojisinde Nil kıyısında yaşayan Dinkalar’ın inanç sistemine verilen isim. Bkz. Deng, Mısır Dini.
ABRA: (Türk). Altay Türkler’ine ait mitolojilerde geçen timsaha benzer iki büyük canavardan biri. Yeraltı dünyasında, büyük bir denizde yaşar. Bahaeddin Ögel’in yazdığına göre Anohin şöyle anlatır; ‘yeşil bir kumaştan yapılmış ve örgülerle süslenmiş Abra, şamanın elbisesine asılırdı. Abra’nın başı puhu tüyleri ile süslenirdi, gözü parlak bakır düğmelerle yapılır ve dört ayağı ile çatallı kuyruğu ise, ortaya çıkartılmaya gayret edilirdi. Ayakları genellikle kırmızı kumaşlardan seçilen yamalarla yapılırdı. Bunlara, örülmüş 9 püskül ilave edilirdi. Şaman‘ın elbisesinde aynı zamanda Erlik’in bir sembolüde olurdu. Abra’nın insanların koruyucu ruhu olduğuna inanılırdı. Dualarda ‘babam, sahibim, Ay Abram ‘diye hitap edilirdi. Bkz. Erlik, Türk Dini, Şaman.
ABRAHAM (ANTALYALI): (Hıristiyan). İsa’nın tanrılığını inkar eden İbrahimier (Abrahamiyen) mezhebinin kurucusu. (M. S. IX. yy. ).
ABRAHAM (POLİTSİN): (Hırıstiyan). Rus keşişi. Ölümü. M. S. 1616. Ateşli mektuplarıyla Rusların Polonya istilasını püskürtmelerine yardım etti. Moskova yakınarındaki Teslis manastırını Polonyalılara karşı savundu (M. S. 1613). Bu olayı anlatan bir eser bıraktı.
ABRAHAM A SANTA CLARA: (Hırıstiyan). M. S. 17. yy. ‘ın meşhur hatiperinden Johann Ulrich Megerle’nin keşişlik ünvanı. Türkler’in Viyana kuşatması sırasında saray vaftizcisiydi. Halkın savunma gücünü artırmak için büyük gayret sarfetmiştir. Vaazarından başka elli kadar dini eseri ve yorumu vardır.
ABRAHAM A SANTA CLARA: (Hıristiyan). M. S. 17. yy. ‘ın meşhur hatiplerinden Johann Ulrich Megerle’nin keşişlik ünvanı. Türkler’in Viyana kuşatması sırasında saray vaftizcisiydi. Halkın savunma gücünü artırmak için büyük gayret sarfetmiştir. Vaazlarından başka elli kadar dini eseri ve yorumu vardır.
ABRAHAM BAR HİYYA: (Yahudi). M. S. 1065- M. S. 1136. Abraham Bar Hiyya Hanasi. Yahudi düşünürü, filozof, astrolog, astronomi ve matematik bilgini. Kitapları İbranca yazılmış ilk bilimsel ve felsefi eserler arasında yer alır. Yahudi inancını bilim ve felsefe ile uyuşturmaya çalıştı. Bazı kaynaklarda Arapça bir kavramın değişikliğe uğramış biçimi olan Savasorda adıyla da anılmış olması, Barselona’daki müslüman yönetim sırasında idari bir görevinin olduğunu göstermektedir. Arapça’dan Latince ve İbranca’ya yaptığı çeviriler yanında özgün eserleri de vardır. Türünün İbranca’daki ilk örneği olan bİlimsel ansiklopedisi ve Hibbur Ha-Meshihah ve Ha-tishboret (ölçüm ve hesaplama üzerine inceleme) adlı matematik kitabı özgün eserlerindendir. M. S. 1145’de Liber Embaradum adıyla Latince’ye çevrilen Hibbur, Batı Avrupa okullarında okutulan başlıca ders kitapları arasına girdi. Yazdığı önemli kitaplardan felsefi bir inceleme olan Henogha-Nefesh Ha Azuva, Meditation Of The Sad Soul (Kederli Ruhun Düşünceye Dalması) adıyla İngilizce’ye çevrilmiştir. Kitapta iyinin ve kötünün doğası, ahlaki davranış ve pişmanlık gibi konulara eğilen Abraham bar Hiyya, Megillat ha-megalleh adlı kitabında da, mesih çağına ait kehanetlerde bulunması iddiasını taşıyan, astrolojiye dayalı tarih görüşünü özetlemiştir. Bkz. Astroloji, Yahudilik.
ABRAHAM BEN ELİEZER HALEVY: (Yahudi). M. S. 1450- 1530. İspanya’da yaşamış kabalacı. Massoreth hachochmah (Bilgeliğin Geleneksel Biçimde Aktarılması) adlı eserin yazarı. Bkz.Kabala, Yahudilik.
ABRAHAM- BEN MEİR ABEN EZRA: (Yahudi). İbn’Ezra. M. S. 1092’de Toledo’da doğmuş olan ünlü bir İspanyol Rabbi. Roma’dan veya Rodez’den kendi ülkesine yolculuk yaparken M. S. 1167’de öldü. Felsefede, astronomide, tıpta, şiirde, dilbilimde ve Kutsal Kitab’ın tefsirinde çok iyi idi. Bilge, Ulu, Takdire Değer, Doktor olarak da adlandırılır. Yahudiler üzerindeki problemlerden dolayı kendi topraklarını terkederken, Avrupa’nın büyük bölümünü, Mısır’ı ve Filistin’i dolaştı. Roma, Londra, Narbonne, Mantua, Verona ve Rodez ziyaret ettiği yerlerden bazılarıdır. Asıl çalışması hemen hemen tam olan Kutsal Kitaplar üzerine yorumlarıdır, sadece Pentateuch kitapları kayıptır. Aben Ezra Hahamlara ait kinayelerden ve Kabalistik aşırılıklardan kaçınarak Kutsal Kitapların yalın taraflarını ele alır, fakat yine de Yahudi geleneklerine sadık kalır. Bu, bazı yazarlara göre, rasyonalizmin sınırlarında olan bağımsız bir eleştiriyi uygulamaktan onu alıkoymaz. Ancak onun diğer çalışmaları Kabalistik görüşleri kapsar. Yasa’nın Gizleri’nin Kitabı, Harflerin Şeklinin Gizemi, Sessiz Harflerin Muamması, İsimin Kitabı, Kutsal Lisanın Dengesinin Kitabı, (Lisanın) Saflığının Kitabı, bu tür çalışmalarının en önemlileridir. Bunlar onun yolculukları sırasında yazılmıştır ve onun dış koşullarının kararsızığını yansıtır. Bkz. Pentateuch, Kabala.
ABRAHAM BEN SAMUEL ABULFAİA: (Yahudi). M. S. 13. yy’ın büyük mistik seferadı ve vecdi kabalanın en önemli temsilcisi. 20 yaşındayken mitik Sambatyan nehrini keşfedip orada yaşadığına inanılan on kabileyi görmek için İspanya‘dan ayrıldı. İtalya’da iken felsefeye yöneldi, daha sonra Kabala’ya döndü. Harflerin gizemli anlamlarını ve kelimelerin Gematria’daki eş anlamlarını anlamaya çalıştı. Bunların çeşitli bileşimlerinin, yaratılışın güçlerin bünyelerinde topladığına inanıyordu. Abulfaia, münzevi bir hayat yaşadı ve tanrı’nın kendisine göründüğüne inandı. Daha sonra Mesianik dönemin M. S. 1290’da başlayacağını savunarak Papa Nicholas III’ü Yahudiliğe davet etti. Papa Abulfaia’yı tutuklattırarak Roma’ya getirtti. Papa’nın aniden ölmesi üzerine kendisini bekleyen ağır bir cezadan kurtuldu. Daha sonraları gezgin bir hayat süren Abulfaia, kendi kabalizmini, mistisizmi rasyonellikle birleştirici olarak görür ve gizemci eğilimler taşıdığını iddia ettiği Maimonides’in felsefesinin mantıksal devamı olarak yorumlar. Abulfaia’nın Kabalizm’i daha sonraları 16. yy. ‘ın Safed ekolü’nün Kabalizmi’nin temellerinden biri oldu. Bkz. Gematria, Kabala, Mesianik, Safed, Saferad, Sambatya, Maimonides.
ABRAHAM BİN DAVİD HALEVİ: (Yahudi). Ö.
M. S.1180 <http://M.S.1180/>. Yahudi düşünürü. Endülüs’te yetişti. Aristoculuğu izledi.
ABRAHAM EL ELEASAR: (Yahudi, Simya). Çok eski Chymik Eser adlı simya eserinin yazarı. Mitik simyacılardan biri. Kitabı 17. yy’dan kalmadır ve Tabula smaragdina’nın oluşumunu anlatmaktadır. Bkz. Tabula Smaragdina, Simya.
ABRAHAM GEİGER: (Yahudi) . M. S. 1810- M. S. 1874. Reformist Yahudi ve İslamiyatçı. Mendelssohn’un fikri takipçilerinden biri olan Abraham Geiger Sina kaynaklı değişmez vahiy anlayışına karşı, gelişme gösteren vahiy anlayışını savunmuştur. Geiger’e göre vahiy, bilimsel keşifler ve akıl sahibi insanların buluşları ile sürekli yenilenmektedir. Tevrat şekli gelişmelerin bir kaydıdır fakat birçok yönlerden önemini yitirmiştir. Tevrat’’taki mucizevi hikayeler bugün için ilkel mitolojilerdir. Klasik vahiy anlayışından farklı vahiy anlayışına göre vahiy insanla tanrı arasındaki olağanüstü bir iletişim değildir. Vahiy insanın içgörü sezgisidir. Almanya’nın Weisbaden şehrinde hahamlık yapmış olan Geiger, ‘Muhammed Yahudilikten Ne Aldı?’ konulu teziyle, Kur’an ile Kitabı Mukaddes’in münasebeti üzerine doktora yapmıştır. Kürşad Demirci Geiger’i Reformist Yahudi’liğin gerçek kurucusu sayar. Bkz. Yahudilik, Kitab- Mukaddes, Mendelssohn.
ABRAHAM İBN DAVUD: (Yahudilik). M. S. 1110- M. S. 1180. İspanya’da yaşamış Yahudi filozof ve kelamcıdır. Maimoniedes’le aynı çağda yaşayan Abraham İbn Davud, Maimonides’in görmezden geldiği haberlerin içeriğini, felsefi ve tarihi bakımdan inceleyip yorumlamıştır. Arap harfleriyle İbranca olarak yazdığı ‘Ha-emunah Ha-ramah’ isimli felsefi eserinin ‘Rabbani Gelenek’ bölümünde Tevrat’ın sahihliğini ispatlamaya çalışmıştır. Tevrat’ın sahihliği konusunda kendini tatmin eden akli delilleri sıraladıktan sonra, Rabbani gelenekte şüphe içeren rivayetleri ele almıştır. Abraham İbn Davud’a göre Tevrat kendi dönemine kadar güvenilir nakilciler tarafından nakledilmiştir. Bkz. Maimonides, Yahudilik.
ABRAHAM THE JEW: Bkz. Abra-Melin.
ABRAHAM VON WORMS: (Yahudi, Büyü). M. S. 1387 yılına ait bir büyü kitabının yazarı. 1458’de Almanca olarak ‘Büyük Mısır Vahiyleri’ veya ‘Yahudi Abraham von Worms’un Kutsal Kabala ve Elohim Tarafından Tebliğ Edildiği Üzere, Çok Eski Tanrısal Büyü ve Şaşırtıcı Olaylardaki Hakiki Uygulaması’ başlığı altında yayınlanmıştır. Bu kitabın birinci bölümünde Worms oğlu Lamesch’e büyüsel aydınlanma için tavsiyelerde bulunuyor. İkinci bölümde büyü maddelerinin tanımlanması, üçüncü bölümde de bunların uygulanmasını yazar. Woms’un bu bilgileri Abramelin adındaki Mısırlı bir büyücüden öğrendiği söylenir. Bkz. Büyü, Yahudilik, Elohim, Kabala.
ABRAHAM: Bkz. Hz. İbrahim.
ABRAHAMİYEN: (Hıristiyan). Abrahamit. İnançları Pauilanistler’inkine benzeyen IX. yy. Suriyeli heretikler. Araplar tarafından Braşiniyyeh olarak adlandırılırlar. Antioch’lu (Antalyalı) Abrahama’a izafeten bu adı almışlardır. Ayrıca M. S. 1600’e doğru Sibirya’da kurulan, kilise ve dini ayinleri reddeden mezhep. M. S. XVIII. yy’da da Peygamber Hz. İbrahimin dinine girdiklerini söyleyen ve yanlız Alah’ın birliğini kabul eden Bohemya köylüleri; Bohemyalı deistlere verilen isimdir. Teslisi reddederler. Asli günahı kabul etmezler. Bohemya’da tolerans gösterilmesi terk edilmiş ve M.S.1783’ de 2. Josef tarafından Transilvanya’ya sürgün edilmişlerdir. Bunun üzerine bazıları Katolik olmuşlardır. Bir kısmı halen Bohemya’da dini inançlarını sürdürmektedirler. Diğer taraftan İkoncu azınlığın yeniden ihyasında Katolikler tarafından dışlanmaya maruz kalan Bizans İmp. Thepilos dönemindeki gurup. Bu dönemde İstanbul’daki manastırları Aziz Abraham’ın manastırı olarak adlandırılmıştır. İmparator onları kutsal imajlar kültü (holy images)’ne inanmaları için uyardığında reddetmişler ve ölümü seçmişlerdir. Bkz. Pauilanistler, Deizm, Teslis, İkonculuk, Kutsal İmajlar Kültü, Katolik.
ABRAKADABRA: (Roma, Yahudi, Okkültizm). M. S. 3.yy’da Roma’da meşhur olan ve sihire ilişkili olarak kullanılan bir kavram. Hastalıkları iyileştirdiğine inanılır. Yahudi gizemciliğinde, Kabala’da da verilen bu sözcük üçgen şeklinde yazılırdı. Okkültizm’e göre sembolik bir değer taşımakla beraber telleffuz yöntemine bağlı olarak bir tesir gücne sahip olabilir. Bu ifadenin seslendirme biçimini bilen, İmparator Severius’un bilgilerinden Quintus Serenus‘un M. S. 3. yy’da birçok hastayı bu yolla iyileştirdiği bazı kayıtlarda yer almaktadır. Bazı araştırmacılar tarafından Kabala kaynaklı kabul edilen bu kavramın oluşumunda farklı görüşler vardır. Bazı araştırmacılara göre İbranice ‘ ölünceye kadar, seni şaşırtacak herşeyi at’ anlamındaki ‘abreg ad habra’ deyiminden gelmiştir, teslis’in Hıristiyanlıktan önce de var olduğnu ileri süren bazı araştımacılara göre de İbranice ‘ab’ (baba), ‘ben’ (oğul), ‘acadesh’ (Ruhül Kudüs) kelimelerinden türemiştir. Bazı araştırmacılara göre ise Gnostik inançları mensuplarının tanrılarından Abraksa’ın adından gelmiştir. Bkz. Beş Köşeli Yıldız, Ses Majisi, Kabala, Abraksas, Ruhül Kudüs, Gnostisizm.
ABRAKSAS: (Gnostik). Abrasaks. Abrosax. Abrasaks. Anguipede. İskenderiyeli Gnostik Basilides’in ileri sürdüğü 365 ruh aleminin özeti; büyü ve sihir literatüründe sıkca rastlanan söz. Nag Hammadi metinlerinden Adem’in Vahyi’ne göre Adem’e vahiy getiren ve ayrıca inananları ateş felaketinden kurtarmak üzere yeryüzüne gelen üç ilahi elçiden biri. Bu kavramın gücünün yedi harfine dayandığı söylenir. Ayrıca Yunan harflerinin bir sözcük sayılan dizimi. Eskiden büyülü nitelik taşıdığı inancıyla muskalara, nazarlık veya değerli taşar üzerine yazılırdı. M. S. 2.yy.’da maddeyi kötülük, ruhu iyilik olarak gören ve kurtuluşun batıni bilgi ya da gnosis yoluyla geldiğine inanan gnostisizim ve dualizm inancına bağlı tarikatların bir bölümü Abraksas’ı kişileştirdiler ve Bazı zaman güneş tanrısına tapınmayla da ilgisi olan bir kült başlattılar. Keza Basilides, Abraksas’ı yüce tanrı, kutsal yaratıkların kaynağı ve her biri yılın bir gününe karşılık düşen 365 ‘gök’ ya da yaratılış çemberinin tümünün yöneticisi saydı. Leyde’de bulunan tomar halindeki iki dilde yazılmış ve İsis’i anlatan düş tabletinde geçen bir yüzükte ‘kendi kuyruğunu yiyen bir yılan, yılanın ortasında iki yıldız taşıyan bir hilal ve üstünde Abraksas adında bir güneş kazınmış’ akik taşı vardır. Mitra’nın adlarından biri olduğuna da inanılır. Bkz. Adem‘in Vahyi, Gnosis, Gnostik, İsis, Nag Hammadi, Tılsımlı Taşlar, Üçyüzaltmışbeş, Dualizm, Yahudilik, Ökkültizm.
ABRAM POJAK: (Hıristiyan). Bağımsız Hıristiyan mezheplerinden olan İsa Mesih İmparatorluk Kardeşliği mezhebini kuran kişi. 1900 yıllarında Rusya’da doğmuş, 1963’de Möttlingen’de ölmüştür. Almanya’ya göç ettikten sonra Hıristiyanlığa ilgi duymuş ve Hıristiyan olmuştur. 1935’de Kudüs‘te ‘ Yahudi- Hıristiyan Birliği’ ni kurmuş ve hareketi Avrupa’ya taşımıştır. Bkz. İsa Mesih İmparatorluk Kardeşliği, Hıristiyanlık.
ABRA-MELİN: (Yahudi). Abraham The Jew. Mageli. Wurxbur’lu Yahudi. Yahudi Abraham diye de bilinir Kabbala uzmanıydı. Sihirli işler yapar ve sihrin kendisine melekler ve cinler tarafından öğretildiğini söylerdi. Cinleri nasıl ehlileştireceğini, nasıl iş gördürebileceğini, onlar vasıtasıyla nasıl büyü yapılacağını iddia ederdi. Abra Melin‘e göre yeryüzündeki herşey meleklerin emri altında cinlere yaptırılmıştır ve herkesin bir meleği ve cini vardır. Büyüsünün temelinin Kabbala olduğunu söylemiştir. Constance Konsülü’nden 23. John’a büyüleriyle yardım ettiği söylenilmektedir. Büyüleri 3 kitaptan oluşan ‘Büyücü Abra Melin’in Kutsanmış Büyüsü’ adlı bir koleksiyonda toplanmıştır. Bu koleksiyonun Fransızca yazmaları orjinal İbranca metinlerin M.S. 18. yy’da çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Büyüsü sayılar ve gizli isimler üzerine kurulmuştur. Süleyman peygamber’in mührüne benzer bir büyü gücüne sahip olduğu söylenilmektedir. Büyülerinin hemen hemen hepside astrolojik gözlemlere dayanmaktadır. Bkz. Yahudilik, Kabala, Büyü, Constance Konsülü, Melek, Cin, John XXIII.
ABRASAKS: Bkz. Abraksas.
ABRİTSKİL: (Kafkas. Abhaz). Abriskil. Abhazlar da mitolojik destan kahramanı. Bu destanın derlenmesi Bagrat Şınkuba’ya aittir. Abritskil öyküsü Nart destanlarında olduğu gibi müzik eşliğinde söylenmez. Şarkı biçiminde söylendiğine şimdiye kadar rastlanmamıştır. Bu destan kahramanı, davranış biçimi olarak insanlara çok daha yakındır. Tanrılara baş kaldıran bu tür kahramanlar Kafkas mitolojisinin diğer dillerde söylenmiş destanlarında da bulunmaktadır. Abritskil Nart Destanlarından daha genç ve daha farklı bir motif olmasına rağmen, tanrılara baş kaldırma açısından Sosrıkua ve Nesren Jak motifleri ile büyük bir benzerlik gösterir. Öte yandan Gürcü’lerin ‘Amiran’ adlı destan kahramanına da benzer. Abritskil düzeni bir toplumun kahramanı değildir. Bu düzensiz ortam onun kişiliğini oluşturur. Yukarıda anlatılan kahramanlar ve tasvirler karşılaştırıldığında Adiğe ve Abazin destanlarındaki Sosrıkua, Nesren Jak‘e, Abhaz kahramanı Abritskil, Gürcü kahramanı Amiran çok benzeşir. Bu kahramanların hepsinin Antik Grekteki paraleli Prometheus’tur. Bu motifin Kafkasya’dan Antik Yunan’a geçtiği söylenir. Greklerin sonradan bu kültürü benimsediklerini savunanların başında V. F. Miller, Asker Şortanby, Şalwa Yinalipa, buunmaktadır. Gürcü yazarı Akakiy Çereteli Yunan Mitolojisinde işlenen bu motifler için, ‘bunlar bizim tarafların, Kafkasların öz evladıdır’ demektedir. Abhaz edebiyatında ‘Abritskil’ motifi pek çok kez işlenmiştir. Bu konuyu işleyen en ünlü yapıtlar M.S. 1910’da yayınlanan bir Dırmıt Gulya Şiiri ile Bagrat Şınkuba’nın Poezyası’dır. Abritskil Abhazların mitolojilerinde bugün bile yaşamaktadır. Bkz: Amiran, Nesren Jak, Prometheus, Sosrıkua.
ABROSAX: Bkz. Abraksas.
Yaşar Sıdkı Ateş
www.inanclarsozlugu.com