Arama


nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #869
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Eğer
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakilmasaydı eğer.

Dayanılmasi o kadar da zor degildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde baslatılsaydi eger.

Utanılacak bir sey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyasi eğer

Yüz kızartıcıbir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eger.

Korkulacak bir yani yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alısılmıs bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eger.

Belirsizlige yelken açardi iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücügün yakıcı tadı belki de
kalp, gögüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düslere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaslarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akip geçerdi hiç geçmeyecekmis gibi duran zaman,
beklemeye degecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardi düslerdeki saçlarin zamanla,
tanimsiz kokulari yastiklara yapisip kalmasaydi eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamini yitirirdi,
yaşanilasi her şey yaşanmış olsaydi eğer.

O kadar da çekilmez olmazdi yalnızlıklar,
son umut iışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdi belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardindan hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarilmak şart olmazdi belki de,
dev bir özlem dalgasi meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulasi ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydi eğer.

Issiz bir yuva bile cennete dönüsebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düsmezdi yıllanmis şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağina okunacak biri olsaydi eğer.

Inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendigine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydi eğer.

Issizliğa teslim olmazdi sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsiz gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalniz kalacağim.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canim ellerini tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarina,
mazilerinde görkemli bir yasanmısliğa tanıkllık etmis olmasalardi eğer! !
Can Yücel