Arama


_green - avatarı
_green
Ziyaretçi
31 Ekim 2007       Mesaj #2
_green - avatarı
Ziyaretçi
Kalıplaşmış Sözler
  • Atasözleri
  • Deyimler
  • Bilmeceler

ATASÖZÜ


Atalarımızdan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir.

Atasözü Örnekleri:
- Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur.
- Ah alan onmaz, ah yerde kalmaz.
- Ak köpeğe koyun diye sarılma.
- Akıl yiğide sermayedir.
- Al malın iyisini çekme kaygısını.
- Almak kolay ödemek zordur.
- Altın kılıç demir kapıyı açar.
- Alçak tavuk kendini ferik gösterir.
- Arap eli öpmeyenen dudak kara olmaz.
- At ölür meydan kalır,yiğit ölür şan kalır.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür.
- Az kazanan çok kazanır,çok kazanan hiç kazanır.
- Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur.
- Ağlayanın malı gülene hayır gelmez.
- Ağustosta beynin kaynasın, kışın da tencere kaynasın.
- Ağır baş iyidir, yenlik olsa uçar.
- Babasına hayır etmeyenin kimseye hayrı olmaz.
- Bahar çiçeğiyle güzeldir.
- Bal yiyen baldan bıkar.
- Bebeler birbirinden huy kapar, ayranlarına su katar.
- Besle kargayı oysun gözünü.
- Bin atın varsa bin dinlen, bir atın varsa in dinlen.
- Bir bütün bir yarımdan iyidir.
- Bu dünya iki kapılı handır, gelen bilmez geden bilmez.
- Budalanın yağı çok olursa sakalına sürer.
- Çocuk evin meyvesidir.
- Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.
- Darlıkta dirlik olmaz.
- Dağ dumansız insan hatasız olmaz.
- Deniz yoğurt olmuş da yemeye kaşık bulunmamış.
- Dert saklayanda kalır.
- Devden büyük dert var.
- Dişi kuş yapar yuvayı, içini dışını sıvayı sıvayı.
- Dost kazandost; düşman anadan da doğar.
- Düşmanı karıncaysa, sen fil olur.
- Ekmeğin kestiğini kılıç kesmez.
- Fırsat eldeyken sürün devranı.
- Gelin bindi deveye gör kısmeti nereye.
- Geniş günün de dar gezen, dar günün de geniş gezer.
- Gittiğin yer kör ise, yözünü yum da bak.
- Göz görmeyince gönül katlanır.
- Hasta sağ kalırsa hekime karşı gelir.
- Herkes kaşık yapar ama sapını yapamaz.
- Herşey incelikten insan kabalıktan kırılır.
- Hocanın dediğini tut, yoluna gitme.
- Hıdırellez yaz kapısı, yedi gün sürer tipisi.
- Kavakta nar olmaz, kötülerde ar olmaz.
- Kimi bağ bozar, kimi bostan bozar.
- Minnetle gül koklama, dikeni sancar seni.
- Mum dibine karanlık.
- Sen işlersen mal işler, insan böyle genişler.
- Tasa doyurur, acı acıktırır.
- Üzerine laf düşmedikçe konuşma.
- Vakitsiz açılan gül çabuk solar.
- Yardımcının yardımcısı olur.
- Yağmurlu gün tavuk su içmez.
- Zahmeriden sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.

Deyimler:


Asıl anlamlarından uzaklaşarak yeni kavramlar meydana getiren kalıplaşmış sözlerdir. İki veya daha çok kelimeden kurulu bir çeşit dil ifadesi olan bu sözler, duygu ve düşüncelerimizi dikkati çekecek biçimde anlatan isim, sıfat, zarf, basit ve birleşik fiil görünüşlü gramer unsurlarıdır.

Mahalli Deyim Örnekleri:
Ağrı dağından kar bağışlamak (Iğdır - Kars)
Başını büyük taşa vurmak (Tunceli)
Ciğeri ağzına gele (Elazığ)
Kalbura su komak (Hakkari)
Hazıra vezir (Samsun)

Bilmeceler


BİLMECE
Doğa olayları ile insan, hayvan ve bitki gibi canlıları, eşyaları, dinî konu ve motifleri kapalı bir şekilde soran çağrışımlarla bulunmasını amaç edinen kalıplaşmış sözlerdir. Bu sözlerin karşılıkları tartışılmadan kabul edilmiştir.

Bilmece Örnekleri:

Ala bakar mora bakar
Oturmuş bakla satar
Baklanın okkası kaça dedim
Çıldır çıldır yüzüme bakar
(KURBAĞA)

Bir acaib nesne gördüm
Alem bilir ismini
Başını sürter kendini öldürür cismini
(KİBRİT)

Birbağım var uzundur uzun
(SENE)

Senede verir otuz okka üzüm
(RAMAZAN)

Beyazını yirsen haramdır
(ORUÇ)

Siyahını yirsen helaldir
(RAMAZAN GECESİ)

Bir çuval cevizim var, sayarım tükenmez
(YILDIZ)

Ağız içinde dil, arifsen bil
(KAVAL)

Dağda idim bağ idim
Başı tuğlu bey idim
Eve geldim evlendim
Bilimecek bağlandım.
(SÜPÜRGE)

Dağdan gelir dat gibi
Kolları var bıdak gibi
Eğilir bir su içer
Beğirir oğlak gibi.
(KAĞNI)

El eker dil biçer
(YAZI)

Gölgesiz dağlar aşar
(SES)

Hak Taala hoş yaratmış
Bir yeşil dal üstüne
Kenarı zil varak
Ortası altın varak
(GÜL)

Tırnağından övür alır
Burnundan boğazlanır
(BUĞDAY)

İki kardeş bir arada büyümüş
Üstü yanmış başı yanmış
Dövülenler onlar imiş
Almış kendini deryaya atmış
Meğer aslı su imiş
(KAHVE)

Karanlık yirde
Kadın iniler
(ARI)

Kırmızı amma elma değil
Kat kat amma gözleme değil
(SOĞAN)

Yılar vurdum sıpaya
Kalktı çıktı tepeye
(İĞNE İPLİK)

Yük üstünde yarım çörek
(AY)

Bir kuyum var, iki türlü suyum var
(YUMURTA)

Aldır abası, yeşildir cübbesi
(KİRAZ)

Gökte açık pencere, kalaylı bir tencere
(AY)

Altı göl, üstü gül
(GAZ LAMBASI)

Derin kuyu, gümbür suyu
Alan alır, içen ölür
(TÜFEK)

Çıt demeden çalıya düşer
(GÜNEŞ)

İki derekli, bin kiremitli
(TAVUK)

Bir küçücük mil taşı, dolanır dağı taşı
(GÖZ)

Bilmece bildirmece, el üstünden kaydırmaca
(SABUN)

Bir oğlum var, kat kat göyneği var
(SOĞAN)

Het didim
Met didim
Git şuraya
Yat didim
(SÜPÜRGE)

Uzaktan baktım aktaş gibi
Yanına vardım sütlaç gibi
(MANTAR)

Nar nar narlandı
Narkapıda parladı
Nara adam gelesi
Yedek nar kapıdan inmedi
(KİLİT)

Biz biz bizidik
Otuziki kız idik
Gıran geldi kırıldık
Düzen geldi dizildik
(DİŞ)

Sarıdır safran gibi, okunur Kur'an gibi
Ya bunu bileceksin, ya bu gece öleceksin.
(ALTIN)
Son düzenleyen Safi; 12 Temmuz 2017 21:52