Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Tek Mesaj #10

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2006       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yakılası mektuplar

Güz Güneşim... Hani keyfini çıkarmak, tadını almak için... Sohbetin, yakınlaşmanın.. Bir iskemle çekersin ya altına .. Ya bahçedesindir, ya salaş kır kahvesinde, yada bir bacağını altına alabileceğin özel köşende .. Gülüp eğlenmenin, neşenin, içini coşturmanın zamanı mı olur? Hele diline bir şarkı da dolanmışsa .. İyisi mi, sen git bir parka , dur koz helvacıyla, baloncunun yakınında... Bayılırsın ya çocuklara bakmaya... Demin takıldı bir yere gözlerim, anladım ki seni çok özledim; Merhaba Güz güneşim..!.. Ne zamandır yine aklıma düşüyorsun, yaz iki satır diyorum kendime, yaz da anlat .. Gökyüzü ile yeryüzünün arasında insan nasıl da kalakalırmış elleri böğründe, iki bacağının üstünde öylece .. Yaz da anlat .. Şimdi bir rüzgar mı değdi saçlarına, bir ışık mı düştü üstüne, belkide bir iyilik yaptın az önce .. Sen yine tatlı tatlı gülümse Güz güneşim, sen yine gülümse .. Hani oyuncular lafın kendilerine ne zaman geçeceğini çok iyi bilirler ya .. Ezberler tamam , rol tamam. Bir tık, başlarsın yaşamaya. Oyun yaşaya yaşaya , roller oynaya oynaya; Bu böyle devam devama, alışmışsındır , bir soluk, bir tık, baştan bir daha, bir daha... Dinlemeyi de mi unuttum ne?... Doğruluk güzel bir şey demiştin ya bana ?.. İşte senin yüzünden bindim Adalet Treni\'ne yerleştim önlerde bir yere... Şimdi, nerede ineceğimi bir bilsem güz güneşim!.. Eskiden bilirdim, sadece; Bu doğru , bu yanlış... Onları da, binerken trene, bıraktım emanete... Hani kalabalık bir masada susamışlar olur da , senden bir bardak isterler ya?.. Sen de dolduracaksındır bardakları, işte burası çok anlamlı!... Ya sadece bir bardaklık su varsa elinde?... Ne yapacaksın?.. İstersen sen de bin Adalet Trenine, otur önlerde bir yere... Şöyle bir oyun olsa beş kişilik ; Biri zayıf ve çelimsiz, sadık... Diğeri; İşini bilir ve hazır cevap... Sen ayrı, ben ayrı; Kalanı da bir yalancı... Bunlar çıksalar bir dağa, tabiat bizlerle kucak kucağa... Zayıf ve çelimsiz hemen yem olur avcının tuzağına. Arkadan işini bilir ve hazır cevap var, avcının avucunda... Yalancıysa, ne sana ne bana, at bir kenara... Geriye ne kaldı güz güneşim?.. Bak bakalım etrafına. Doğa senle benle kucak kucağa. Bak yine tatlı tatlı gülümsüyorsun. Güz güneşim.. nasıl oluyor da hep benden önce, iyilikleri güzellikleri yakalıyorsun?.. Galiba yine yanıldım; Susadın da su istedin sandım. Sana yine yazmaya çalışırım. Belki de bu sefer yaşanan güzellikleri anlatırım...

Sen yoksun.. Ve sen yoksun can..! Sen yoksun, yıldızlar karanlık Ay küskün bu gece.... Yüreğimin atışında bir başkalık var Hiç birey eski tadında değil, Eski tadında değil şarkılar şiirler. Gülüşlerinde insanların bir tuhaflık var Aynalar dalgın, Aynalar dargın Sen yoksun ya.. Sen yoksun ya .. Zaman o gerçek zaman değil... Caddeler sakin, sokaklar sessiz Birer birer çekildi kalabalıklar... Koca şehri bir hüzün sardı Sen varken.. Dünyada canlılık vardı... Ve sen yoksun İçimi bir hüzün sardı.... Bu gece gene ağlayacağım..

Bulutlar yücelerde yaşar sevdayı.. Zaman olur yağmur yağmur iner toprağa. Sevdası çiçek açar kıraç toprağın bakir bağrında, her düştüğü yerde gül açar, sümbül açar. Ben yücelerde taşırım sevdamı .Gözyaşı değildir yanağımdan süzülen, bir açmamış gül, doğmamış nergistir... Karanlık gecelerde ışık ışık savrulur sevdam. Umuttur korkulu yolcuların yitik hayallerinde. Kavrulan yürekler için, ıssız dağ başlarında bir yudum çoban çeşmesi... Yoksulun sofrasında aş, zalimin pervasızlığında kansız bir savaş. Çok zaman bir deniz feneri sessizliğindedir, sabırdır, tefekkürdür. Bazen, kayaları döven hırçın dalgaların öfkesindedir benim sevdam.Sevdamdır mevsimlere yön veren.. Kışın sukutuna inat, yazın bereketidir.Uçsuz bucaksız bozkırlarda yanık bir türkü, uykusuz gecelerde dillerden düşmeyen içli bir öyküdür benim sevdam ..Gece karanlığında içli bir ninnidir ana sütü aklığında.. Pembe bir rüyadır uyuklayan bebeğin tebessümüne yansıyan. Benim sevdam dervişin ölümcül teslimiyetidir. Ben sevdamı ışık ışık yıldızlara pay ettim. Keremlere aslılara, ferhatlara şirinlere ulaştım Bu çöller bağrımda yandı kurudu Göz yaşlarım sel sel olup akınca Nice deniz nice göller kuruldu... Dağlar engeldi arada amma Eğilip eğilip bana yol oldu Aleme sevdamı dağıtım bir bir.... Bir sana ulaşamadım .. Bir sana ulaştıramadım.. Okusan da yazacağım, okumasan da.. Bu acıyı haketmedim... Neden ... ? Ama yazmaya devam edeceğim.. Yazacağım .. Yazacağım.. Bitene tükenene kadar... Ne vakit ki kesildi arkası bil ki ... Bil ki........